15 Mayıs 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 8

YURTTA OLUP BİTENLER D.P. Akordsuz sesler dnan Menderes, seçimler arefesin- deki bütün nutuklarında arkada bıraktığımız dört yılı bir intikal dev. resi olarak göstermiştir. Şimdi, hem de bu derece geniş bir ekserıyetle mil- let tarafından iş başına getirileni daha orada bırakılan Demokrat memlekette müstakar bir de- mokrasiyi kurmak mükellefiyeti altın- dadır. Bunun kolay olmayacağı — aşi- kârdır. Zira fiii tek parti, totaliterli- ğe giden yoldur ve milletçe kalkınma- lar mutlaka şef sistemini lüzumlu kıl- maz. Demokrat Parti içinde şimdiden "muhalifleri cezalandırınız!" politikası taraftarlarının seslerini duyurmakta maları hüzün vericidir. Bunun en ti- pık misali, Osman Şevki Çiçekdağın geçen devre mebusu seçıldıgı ve fakat bu sefer reylerini C.M.P.'ye — veren Kırşehır halkın Siz hayır kalmadıgı anlaşı- Hakkmızda bir şey düşün- meli!" tarzında sarfettiği sozlerdır. Çiçekdağ, düşünülecek şeyi düşün- müştür bile: Kırşehir vilâyetini lar halinde başka vilâyetlere mak, böylece massetmek! Bu teklif or. taya atılmış, fakat hiç olmazsa şimdi- lik - Allahtan! - iltifat görmemiştir. Zihniyeti aynı, — meali — başka sözleri bu sırada Naci Berkman da kaybettiği Malatya'da söylüyordu. Ba bir misal, seçimlerde C.H.P. den namzetliğini koyup ta kazanamı- yan küçüklü büyüklü memurların va- zifelerinden alınmalarıdır. Bu h ta alâkalıların emir aldıkları, bu emrin pek yüksekten geldıgi haki- kattir. lıyor. yu İktidar çevreleri başka partiye bağ- lılıklarını fiilen bildirmiş olan bir ta- murların devlet mekanizması içinde dişlileri kırmak tehlikesi yarat- tıklarını, alınan tedbirleri müdafaa sadedinde beyan etmektedirler. Hattâ bilhassa Amerikâda bu mekanizmanın iktidarla beraber değiştiği de hatırla tılmsktadır. Doğrudur da... Buna mu- abil su ofisteki bir memuru, şu ve- kâletteki bir şefi böyle bir sebeple te- dirgin etmek, kanunları bir muayyen tarzda telâkki manasına gelir ki, bu telâkki tarzının demokrasilerde mak- bul görülmediği aşikârdır. clisteki mebusların yüzde dok. sanını sinesinde toplayan bir Parti bu şekilde hareket etmeden evvel - pren- sibinin münakaşası hariç - secim ka- nununu namzetliğini koyacak me- murları — evvelemirde istifaya mecbur edecek tarzda tadil etmelidir, Akordlu sesler akat gene D.P. içinde demokra- tik nizamların teamül olarak de- ğil, beyaz üzerine siyah harflerle, ka- nunlar halinde memlekete getirilmesi taraftarı - bulunanlar İZZat Celâl Bayar, Anayasanın degıştırılmesı Faik Ahmet Barutçu Mecliste yokluğu hissedilecektir lüzumunu - hiç olmazsa Reisicumhur" ların seçim kampanyaları boyunca du- rumlan bahsinde - açıkça belirtmiş- hatta peşin peşin o şekilde davranmış- tır. akımdan — Anayasanın, Parti devrınden kalma Meclis Nizam- namesinin tadili D.P. 'de zaruretine i- nanılan tadillerdir. Buna mukabil radyoya sıkı sıkıya sarılınmakta devam olunacağı, sızan haberlerden anlaşılmaktadır. Büyük Kongre nan Menderesin Meclisin son" bahar döneminden evvel D.P. Bü- yük Kongresini de toplayacağı ve Bü- yük Zafer'in sağladığı prestij soguma— dan Partisinin delegelerınden de müs- takbel icraatı için "açık kart" isteye- li olmu Unutmamalıdır ki Partinin Genel İdare Kurulu Baş- vekilin, bilhassa son Menderes kabine- sinin teşekkulune kadar açıkça tenkid edildiği tek yer, Menderesin de kaale aldığı tek kurul olduğu unutulmama- ildir. Herhalde Büyük Kongrenin kulis- leri hararetli mücadelelere sahne ola- çaktır ve bunun hazırlıklarına taraflar şimdiden başlamışlardır. Tabit hazır- lıklar henüz temas safhasındadır ama Meclisin ilk günlerinde daha da geli- şecektir, zira asıl tanışma o zaman olacaktır. C. H. P. Bir Kelle aranıyor er hezimette, bır kellenin bu hezimeti odemesı Osmanlı tari- hinde anane haline gelmişti. Tarih te— kerrürden ibaret olmalı. Şimdi Cumhuriyet Halk Partisinde bir kelle aranmaktadır ve hemen de bulunmuş- tur: Nihad Erim! Hikâye şöyle başlar: C. H. P. 1950 seçimlerini kaybet- tikten sonra Kurultay toplanır. Genel Başkanlık mevkiini hiç kimse müna kaşa etmemektedir. Fakat fiilen Partı teşkilâtına — hâkim vaziyette bulunan enel Sekreterlik için mücadele kapısı açıktır, İki de namzet vardır: Şem- settin Günaltay ve Nihad Erim. Halbuki bir "Outsider", Kasım Gü- lek kazanır. . , Buna rağmen, İsmet İnönünün ya- kını bulunmanın verdiği kuvvetle Ni- had Erim, partinin politikasını şahsen çizmeye kalkar Ulus gazetesinde de tek ses olmamakla beraber gazetenın idaresini elinde tuttuğundan umumi havayı o çizer. Gazete, hele muhalefet ileri gelen- lerı 1çın en büyük kuvvettir. Gazete- kim olan, hiç olmazs, efkâr önünde Partinin hâkimi görünür; üstelik Parti, yüksek kade- AKİS, 15 MAYIS 1954