15 Mayıs 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 30

SANAT DÜNYASINDA eden delikanlıyı susturun. Hem, bir türlü anlıyamıyoruz: Dün- ya radyolarının hıç birisinde bulun- mayan bu kadar garip Ve ürpertici bir anonsla, zavallı musikinin kanına gir- mek eye' Sözde eglendırıcı bir prog- ramla, aralarında sevdiğimiz parçalar da bulunan bir musiki serısını bize a- zapla yarıda bıraktırıp, radyolarımızın düğmelerini çevirt var? Spikerlerin kusurları nedir ki, haklarına bu kadar açıkça tecavüz o- lunuyor? Bizim suçumuz nedir ki, isssstemediğimiz bir ağızdan, 1sted1gı— miz şeylcrı bıle isssstemeye issssteme- ye dinliyeli Güzel bır süz var: "Müzik dinle- mesini bilmek, iyi söz söylemek kadar değerlidir." Ne spikerlik, ne müzisyenlik bakı— mından değer taşıyan bir kim bu kadar geniş yetki ile avaz avaz ba— ğırtılacağına, her şeyden önce, mik- rofon başından çekilerek, kendisine müzik dinlemesi ve iyi söz soylemesı ogretılsın Hiç değilse, — "Söyl gümüşse, susmak altındır" sozu ez— berletilsin. Dünyadan Haberler Sir Thomas Beecham 75 Yaşında Londra — Tanınmış İngiliz orkestra şeü Sır Thomas Beecham 29 nisanda yaşma basmıştır. Müzikal bir ka- bılıyete sahip bulunan Beecham, da- lla küçük yaşında iken orkestra şefi olmayı kafasına koymuş ve henüz di yaşında iken bir çok operaların partisyonlarını ezberlemiş, daha son- raları da hemen hemen bütün meş- hur operaların melodilerini hafızasına nakşetmiştir. Sir Thomas Beecham Oxford'da tahsil ederken de müzikle uğraşmayı bırakmamış, nihayet — 1905 tarihinden İtibaren orkestra şefi ola- rak operalarda çalışmaya başlamıştır. Beecham ilk büyük orkestra konserini Oucens - Hail orkestrası ile vermiş ve birinci dünya harbinden önce ayni orkestra ile Berlinde verdiği konser- lerde değerini herkese kabul ettirmiş- tir. Thomas Beecham bundan sonra dünyanın bütün büyük şehırlerınde orkestralar ve operalar idare, etmiş ve gerek orkestrayı idare ediş tarzı ve ge- rekse tefsir mevzuunda daima büyük muvaffakiyetler — kazanmıştır. — Beec 'ham modern eserlerin tanınmasında da büyük gayretler sarfetmiştir. Igor Strawinski ile Richard Strauss'un, Si- beliüs'ün, Ravel'in eserlerını Ingıltere- de çaldırmış, ayni zamanda Haendel ve Mozart'ın eserlerını inceden inceye tetkik ederek, bunlarla yeni buluşlar elde etmiştir. Sir Thomas eecham yirmi sene müddetle Londra Philhar- monie orkestrasının idaresini — eline almıştır. Onun Cowent Garden'de Rus opera sanatkârlarının ve bilhassa bü- yük muganni Şaliapi'nin iştiraki ile verdiği konser hâlâ hatırlardadır. Balkan Müzik Festival! Atina — Balkan müzik festivalinin hazırlıkları tamamlanmak üzeredir. Festival eylul ayında Atinada yapıla- cak ve festivale Türkiye, Yugoslavya, Yunanıstan 1ştırak edcceklerdır Festi- programında — üç tane senfoni ri, ÜÇ Oopera temsıh ve bir çok oda müziği konserleri yer almış bu- lunmaktadır. Yeni Fulbright Tesisi New-York — Senatör William Ful- bright, bu senenin Birleşik Devletler Sanat ve Edebiyat Enstitüsünün sanat mükafatım — ilân etmiştir. Buna göre enstitüsü, 3500 Amerikalı talebeyi tah- sil için yabancı memleketlere göndere- cek, buna mukabil beş binden fazla yabancı talebe de Amerikaya gelerek, Fulbrıght hesabına burada tahsil ede- cektir Beı'lin Philharmonie Orkestrasmm seyahati Berlin — Berlın Philharmonie or- kestrası, Furtwaengler'in Idaresınde geçen ayın 28 inde büyük bir yaha çıkmıştır. Orkestra Fransa, İsviçre'de yirmi bir konser verecek ve bu konserlerde Haendel 'in Mozart'ın, — Schubert'in, — Weber Brahmam Strauss" un W ner'in ve Boris Blac herın ese ıyl Beetho- ven'in dokuzuncu senfonısı çalınacak- tir, Sven Hedin Sergisi Stockholm — Büyük kâşif ve sey- yah Sven Hedin'in hâtırası için tertip edilen sergi, geçen çarşamba — günü Stockholm'da İsveç Kralı tarafından açılmıştır Sergide, Sven Hedin'in, Doğu Asyadan getirmiş oldugu ve se- yahati esnasında taşıdıgı eşyalar yer almıştır. Fa n bilhassa Gobi ölüne, Tibete aıt yapmş olduğu ka- rakalem tablolar ve portreler büyük alâka toplamış ve bu eserler, Sven Hedin'nin ayni zamanda kudretli bir ressam olduğunu da meydana — koy- muştur. Sergide Sven Hedin'in yazmış olduğu kitaplar ve seyahatnameler de yer almıştır. PBBunlar da kakikaten çok büyük bir alâka uyandırmış, zevk- le seyredilmiştir. — Ne kızıyorsun kocacığım, «Bu küçücük mayoyu giysen de, giymesen de bir» diyen sen değil misin? AKİS, 15 MAYIS 1954