OKUYUCULARDAN MEKTUPLAR ilânlarını lduğum AKİS mecmuasının geçende Ankaraya yapmış bir seyahat esnasında gördüm. Yep yeni bır tarzda çıkacagını ılan ettıgı— Z mecmuanız için bir tavsiyede bu- lunmak istiyorum: Mademki şimdiye kadar a lışılmamış tarzda bir dergi çı- karıyorsunuz, getirmeyi tasarladığınız yenilikler arasında ilmi yazı maskesi altında okuyucuya sunulan, hakikatte ise ilimle hiçbir alâkası bulunmayan saçma — makalelere mecmuanızda yer vermeyiniz. Hâdiseyi popularize edil- miş ilmi esaslar ışığında inceleyip oku- yucuya sunduğunuz takdirde karşınız- da böyle bir mecmuaya hasret duyan münevver okuyucu kitlesi bulacağınız- dan emin olabilirsiniz Cemil Karaosman * Eğridir AKIS ın ılanlarını gordugum Za- sıkm ciddi bir mecmua 0- kuyabılmek hevesıyle ne derece sevin- diğimi tahmin edemezsiniz. Zira mem- leketımızde / çıkan aktualıte mecmuala- dan gelişi güzel seçilmiş resimlerin al- tına konmuş itinasız baslıklardan oku- gina elmıştı Reklâmları- nızdan anlaşıldıgına gore boyle taraf ları bulun n bir a çıkarm nıyetıendesınız Bu ba ımdan, tasvip ettiğimiz AKIS e eski bolcu olmak hasebiyı Osman Kırat * istanbul tarzını bir - fut- Karım ve ben kendi dilimizde bıze hıtap edecek ve, ancak sathi ola- rak temas edebıldıgımız ecnebı nesrı— yatın seviyesine yaklaşı bir kında eserı ızde bulacagımızdan u mecmuanın bize vereceğini, hem de bos z manlarımızda hos saatler geçırmemızı temin edeceğini ümit ediyoruz... Muvaffak Sağan - İstanbul sevınıyaruz malümat Bu işe baslarken, şunu biliniz ki, gençlık Verdıgırıızderı daima daha fazla isteyecek, — tecrübeliler ise sizi tenkid edip verdıgınızın hepsini almak istemeyecekleri Osman Ortaç - İstanbul Unutmayınız ki yalnız münev- ver degıl aynı zamanda tenvir edil- mekmek isteven insanlar da var. Onları düşününüz.. Naci Husrev * İstanbul Programınız — çok — güzel aynı mecmuada siyaset, sanat, fen, iktisat, kadın gibi birbirinden farklı Jfakat hevsi de bilinmesi gereken mev- AKİS. 15 MAYIS 1954 zuların yan yana bulunabilmesi oku- yuculara buyuk kolaylıklar sağlaya- ça aktır unu düşünüp — gerçeklestirdi- ğiniz için tebrık eder, Hadi Erkman - İstanbul Her yeniliği, bıze iyi şeyler mu_ı— deleyecegı için, ma merakla, heye canla karşılarız AKİS mecmuasının çıkacağını Öğ- rendiğim zaman da, aynı merak heyecan — içindey iç — şüphesiz, «AKİS» ten iyi şeyler bekliyoruz. Her mevzudan, her sahadan, yeni ve ente- resan haberler yazılar ümid ediyoruz. ye i, her eslek sahibi AKİS'- kendi — için bırazcık bir şeyler bulabılmelı ve «AKİS» te de biraz ol- sun, onlardan, - yani biz insanlardan - bir şeyler olmalı. Makbule Gücüğüz * Ankara . İlânlarınızdan anlaşıldığına göre, münevverine, eket meselelerini, hem dünya hadıselerını toplu ve muhtasar şekilde' aksettir- mekle matbuat hayatımızın bu boş- luğunu doldurmak — arzusundasınız. Ancak bunu yaparken sağlam bir mu- hakeme ile hareket etmek ve mentfe- ketin muhtelif meselelerinin her biri- ne atfedıl cek ,ehemmiyetin ölçüsünü daimi ünde bulundurmak Za- ruretını hatırlatır saygı Hakkı Sayar . Samsun ... Bize güzel bir mecmua vadetti- "Turkıyede yepyenı bir tarz" diye ur içinde çıplak kadın — resimle- ilânlar yaptınız Biz de, çok şü- rinden başka bir şey bulacagımız mec- mua çıkıyor diye sevindik. Sonra, ne bir ses, ne bir nefes! Yoksa, " bir tarz" dedıgınız yapıp da çıkmamak mıdır? İnsan, beceremiyeceği işe hiç giriş- memeli. Bir şey değil, o kadar mem- olmuştuk, memnuniyetimiz kur- sağımızda kaldı. Abdullah Bender - Ankara ilân . AKİS mecmuasının nıhayet nes- tün meseleleri tam objektif bir tarzda tahlil etmek ve aynı zamanda her nevverin alâkasını - celbetmek mecmuanızın bu vasıl olacagım herhalde beklemekte- im mühim davanın tahakkukumu ede Nuri Filibeli - İstanbul KK temennı eminim ki ciddi ve doğru olacağınız i- Yoksa haber veren bir mecmua cin İsi sıkı AM m e unutma naz aşık usana’ırır İste bu, lâtife de— ğildir. Necla Seyhun - İstanbul Amerikan Sefiresinin kabulü (Bas tarafı 23 uncude) kalmış olanlar vardı ki işte "Sıfatı Temsiliye", nin şatafatı da bunla rdan biri idi. Bu "Demokrasi" denilen nesne yok mu? Onu da bırakmamış. İzah ede im: rde gaze tede okumuştum. Türk hanımlarını sah günleri kabul edıyormuş, teşri ederlerse memnun olacakmış. Merak değil bakalım na- sıl oluyormuş dedım gittim. — Vakıa esrarengız saray'ın" d arları koca- man a, kapısı ardına kadar açık, bekleyen sungulu asker filân da yok; kendı çıftlıgının bahçesine girer gıbı gı ive Şımdılık hıç fena değil amma içeri- ye giriş ne olacak acaba? diye düşün- meye vakit kalmadan, kendimi büyük bir camlı kapı ile burun buruna bul- dum: "Açıl Susam...." ve Susam açıl- dı; yalnız fark şu kadar ki kendi ken- lâcivert üniformalı bir tt ıbu O esrarengiz sarayın içini bir gorse niz! Hanı lar — cıvıl civil! Kimse de zahmete katlanıp fısıltıyla konuşma— dığı ıçın esraı'engızlıge bir hayli halel gelmiş t anım yanıma geldi, siyah giy misti, Amerikalıydı. "— Hoş geldiniz, ben filânım, Sis kımsınız"" dedi. — Hoş bulduk, ben de filânım" dedim. "— İyi öyleyse, gelın Warren le tanıştırayım" dedi. Bir kadın uzakta ayağa kalkmıştı sizi Mrs. ona doğru gıttık eller sıkıldı. rengiz Saray in perisi, orta boylu zayıfça, agarmış saçlı, hem güler yüz- lü, hem g ırlı. "— İyi ettiniz geldıgınıze bakın burada sızın gıbı hanımlar var, tanıyor musunuz? yır n de tanımıyordum, fakat şımdı ahbap olduk, çok memnunum" dedi. Oturduk, konuştuk, herkes konuşu— yordu Mıs. Warı — Siz ne yaparsınız?" — Yazı yazarım, sız" — Benım çocuklarım var, toru m da var amma burada degıl Bu— rada köpeğim Sonra kalktı tanımadıgı birileri da- ha gelmişti, gulerek karşıladı. Ben de Türk hanımlarının arasında kaldım; merak ettim, sordum, onlar da gazete- de okumuşlar ve gelmış Etrafıma baktım, buras bana hiç ğabancıddegıldı Burası bugün kadınlar arı 33