15 Mayıs 1954 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 27

15 Mayıs 1954 tarihli Akis Dergisi Sayfa 27
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

SANAT Resim İstanbul Şehir Galerisi Y irmi yıldanberi Istanbulda açıl- masını bekl diğimiz sanat — ga- lerisi artık bugün mevcu Mevcut mu? nüz hayır. Vakıa, Beyoğlunda, istiklâl Caddesinde Şehir Galerisi adı- nı taşıyan cidden güzel, zevkli bir sergi yeri vardır amma, yine d sergileri, Karakaşın ve Onlar grupunun sergile- Evvelâ, neden İstanbul Belediyesi- nin yirmı yıl bir galeri açmakta ge- ciktiğini bir gözden geçirelim. ah- san temas ettiğim belediye reisleri, bir kaç kere, bana: — Siz bir yer bulunuz, kirasını biz verelim, Demişlerdi. Sonra da dı: Belediye bizzat bir olsa, Mevzuat hazretlerine göre kadro yapmak mecburiyetindedir. raya, usulen bir müdür veya bir memur muhasebeci, hademe alınacaktır. İ anlatmışlar- galeri açaca bir Bu- Sonra da, sergilerin nasıl açılacağına dair bir talimatname yapılacaktır ve yeniden bir gaile. Herhangi bir apmak istiyecek, kabul edilmezse ta- biatiyle menfi —neşriyat — yapılacak Bunlar da, işin manevi rahatsızlıkları Bir idare âmiri için yukarıdaki se- beplerden, bilhassa — «efendim şehri- mizde sokaklar bu halde iken, —has- okken resim galerisi de ne dıyenlerden korunmak elbet . Amma, bir idare ü a Trağ- meydana var. Bu sanat adına sevinirken onun ışletılme— si, lüzumunu ispat etmesini de iste- mek hakkımızdır Bina var, henüz nasıl kullanılacağına dair ortada bir sistem yok Bundan dolayıdır ki henüz, res- samlarımızın sergileri orada yapılamı- Şehir galerisi, nasıl ıstıfade edilebi- lir hele konulmalıdır? Her n ev- vel, burası daimi galerı ve sergıler kıs- ve sanat adamlarından mür bi jüriye sahip olmalıdır. Sanat adları diye tasrih ediyorum. Yani şahsen mevkı ileri Sanatkâr mecburen bitaraf olmayan AKİS, 15 MAYIS 1954 DÜNYASINDA LUCIA ve BEN S imdiye kadar böyle bir işe gi- 59 rişmek hiç aklımdan geçme- opera artistinin, hem de kendi hakkında yazı yazdıgı görülmüş şey midir? Ne yapayı istediler bunu benden. AKİS'in ilk sayısı için duyulan bu ısteğı kırmak elimden gelmedi. Onu gü- cümün yettiği kadar Lucıa'lıgımı an- latmağa çalışacağı Bütün Batı sahnelerındekı Ope- ralarda âdet e rı, ses akroba- sisi yapabilen gırtlaklar için yazmış- tır. Koloratur sopranoların ideali o- söylemeğe elverişli hançeremden faydalanmak hakkım- dı. Sanat — varlığımı her bakımdan göstermeme yarayan böyle bir Ope- rayı düşünenlere, başta rejisör — Ay- pişman etmemiş seviniyo- m. Bunun şahidi de, kendini için bile bilet alamıyacak kadar gişe ön- lonun dolup taşması v yaz Milânodaki tiyatrosunda bu operayı bir kaç ke- re seyretmiştim. Lucia rolünü, — on sekiz yaşlarında çok genç bir sop- Bu eserde ilk n Ses diyince, aklıma geldı Bir çok kimseler gibi, kapımı çalan gaze- teciler de, bu işin sadece Tanrı ver- gisi olduğunu sanıyorlar. Hiç şüp- yaradılıştan Fakat onu, bırakmış olsaydım, bel- borçluyum. — Beni ilkin o keşfetti ve yetiştirdi. İtalyada kendi — yerine oynadığım bir soprano — gibi Gildayı kimsedir. Aksi takdirde bu sıfata lâ- yık değildir. Böyle olunca da, kendi ekolundan gayrisini tabiatiyle beğen- miyecektir, bertaraf edecektir. Fakat sadede dönelim. Şehir galerisinin bir jürisi olacaktır sergi açmak için mü- racaatlar onun tasvibi ile kabul edile- cektir. Aynı jüri memleketin tanınmış ve bir kıymet ifade eden sanatkârlar- dan daimi-kısmına eserler alıp koya- b Nuova Ferhan Onat lağımda bülbül arayanlar" belki biz- de de bulunabilirler, fakat fala ba- ondan medet; umanlar — kadar hayale kapılırlar Hançeremdeki ses telleri bülbülleşti ret, "Muzk sanatının buyuk başarısıyle, çalışmanın sihirli tesiri" nden doğ- muştur. — Hakiki hayatta da böyle çıl- dırtan bir sevgiye inanıyor musu- B : B unun karşılığını hemen "hayır" diye verebilirim. Bugünkü dünya- u kadar çeşitli yaşama güzellik- lerı arasında, hele bir k: im. Bir de çok var. Lucia Operasında sevgilim ola- rak beni delirten kocam Doğan O- nat'ı, hakiki hayatımda da çok se- ilk sevişme çağımı- zın çılgınlıkları yarıda kalsaydı, yine d rirdi, ne de ben Bu kadar aşırı sansasyonel dramlar, sa- dece Şahne hoşa gider. Ha kikt hayatta bu delilikleri yapanlara ne de hastalıkla delirmek isterim doğrusu. Aklım basımda olarak, öm- rüm boyunca, şimdiki gibi tatlı tat- lı tasasız bir sevişmeyi tercih ede- Bakın, bir noktayı daha açıkla- meraklı seyircilerimin i- ü k" b nu da şekilde başarabilmek için, bu konu- da bazı kitap ve dergiler okumaklâ kalmadım. Bu ruh hacetini, filimler- den, hastalardan, Ofelva gibi, tıpkı re daha te aşksızlıktan çıldırdıgım kadar, yu- vamda sevgi ve saadet içinde yaşıyo- “Girt- rum cak, onların satışı bu suretle temin edılecektır Böylece, sanat propagan- dası yapılmış olacaktır ki as üze dan gelenlerle, den geleler, mak imkâ Mahmutpaşadan tutunuz Beyoğlunun en lüks mağazalarına kadar her şeyi, değillerdir, 27

Bu sayıdan diğer sayfalar: