YURTTA Kabine Tahminler - Temenniler ayısın ikinci gecesi, seçim neti- celerine dair ilk haberleri alınıp ta Demokrat Partinin dört yıllık yeni bir devre için daha iktidarı muhaf Za ettiği anlaşıldığında Çankayadan ge- len numarasız bir otomobil Başvekâle- tin önünde durdu. Celâl Bayar indi. Biraz sonra, kendisini karşılamaya çı- Adna enderesi kalbinin bütün hararetiyle tebrik ediyordu. Daha o nda Celâl Bayar Turkıyenın bir yeni dört senelik reisicumhuru. Menderes Başvekiliydi. Bu iki mevkiin sahiple- ri için hiç kimsede, hiç bir tereddüt bahis mevzuu olamazdı. Nitekim, Türkiye Büyük Millet Meclisi dünkü 14 Mayıs elâ rat mebusların ittifakiyle yeniden Reisicumhurluğa seçmış ve yeni Reisi- cumhur eski Başvı Men- deresi kabineyi tekrar kurmaya me- mur etmiş bulunuyor 2 Mayıstan bu yana geçen günler zarfında gazetelerde çıkan tahminler- de Reisicumhur ve Başvekâlet makam- larına "sansasyonel" adaylar gösteril- mediği halde Büyük Millet Meclisi Rıyasetıne Ve başta Hariciye Vekaletı olmak üzere Kabinenin diğer sandal- yalarına çeşıth isimler yakıştırılmıştır Bu gayretlerin bir kısmı tahmin ise, dıger bir kısmı da temenniden başka egildir. emennılere bır misal, Başveki- Tlm yakını Dr. Mukerrem Sa- sahip olduğu Türk Sesi ga- zetesinin Mayıs nüshasında bır yerli ajansa atfen çıkan ve Başve Men- deresin İstanbulda Sarol ile beraber yeni Kabinenin azalarını tesbit ettiği- ne. Sarolun da kabineye mutlaka gire- ceğine dair olan havadistir. Bu neviden havadisler daha evvel- ce de çıkmıştı ve Sarolun vekillik ar- zusu bilinmeyen şey değildi. O zaman Menderes Meclis Grupunda hücumla- ra maruz kalmış, nihayet "kendi ar- kadaşlarını bizzat seçme hakkı" nı ileri sürerek şahsi dostluklara karışıl- mamasını, Sarolu vekil yapmak niye- tinde bulunmadıgını bıldırmıştı Sa- rol, yerli veya yer: e fazla şımşek çeken bir paratone Tahminlere gelince: Refik Koralta- nın Büyük illet Meclisi Riyasetine, Fuad Köprülünün de Hariciye Vekâ- getirilmiyeceklerini i kulıslerde cereyan rol'un veya imkânsızlığını müdrik bulunduk- lan ihtimallerdir. unlardan bir kısmı şimdiden boş çıkmıştır, diğer bir kısmı da boş çı- kacaktır. Mesele nedir? ugün için mesele şudur: Adnan Menderes seçimlerin — neticesi AKİS, 15 MAYIS 1954 OLUP BİTENLER 1954 Genel Seçimleri Üzerinde Dusunceler emokrat Partinin dört yıl ön- çekinden daha çok oy alarak büyük bir kalabalıkla Ka- mutaya girmesini sağlayan. 1954 - se- çimleri şu yönleri belirtmiştir: köylüler ıktıdardan memnun- durlar, a) Hükümet daırelermde köylü ve genel olarak yurtdaşlar iyi karşılan- makta ve işleri çabuk görülmektedir. b) Muhtar seçimleri serbest ya- pılmaktadır. c) Karakollarda dayak atmak u. sulü kalkmış gibidir ve arasıra böy- le bir şey olursa kovuşturmayı ge- rektiren bir suç sayılmaktadır. d) Toprak Ofise buğday satmak, günlerce "ricacı" gibi Ofis kapıların- da beklemeği gerektirmiyor; buğ- day pek çok kere köyde satın alnı- yor. e) Köylerin bir çoğuna yol yapıl- mış, var olan yollar ruma sokulmuş, içme suyu getirilmiş Vesaire f) Başlanılmış bulunan ve başla- nılması beklenilen büyük sulama iş- leri, ham maddelerini tarım ürünle- rlnden alacak olan fabrikalar, büyük yollar, limanlar vesaire de köylüde gelecek için bir çok ümitler uyandır- maktadır Bütün bunlardan köylüler de- mokrasinin, hürriyetin ve onlardan doğan nimetlerin artık yurdumuz- da var olduğu sonucunu çıkarıyorlar. Kanunlarda antidemokratik hüküm- lerin yaşamakta olup olmaması gibi yönler, dünyanın öbür yerlerindeki köylüleri gibi, Türk köylüsünü de pek ilgilendirmiyor. Tarih boyunca devrimciler ancak toprak ve onunla 1lg111 hakları elde etmek ısteyen köy- lüler enfaatlerini kendi amaçla- TI 1le bırleştırebıldıklerı olçude köy- lülerin desteğini elde edebilmişler- l Esasen bu yön her ülkede, her sınıf halk için de doğrudur. okrat Parti yukarda sayılan faydaları köylüye sağladığı için bu durum sürdükçe köylünün ondan ay- rılması beklenemez. - 1950 yılları boyunca köy- lerde jandarma baskısının pek yayık bulunduğunu, Aslanköy ve Senirkent olayalrının da bunun ancak aşırı birer örneği olduğunu köylüler güzel hatırlıyor ve biliyorlar. Hükü- met dairelerinde ve Toprak Ofiste *akiden karşılaştıkları guçluklerı de unutmamışları Bu böyle iken alk Partili <<oculerm bıtevıye hür- riyet ve demokrasiden bahsetmeleri, keza iktidara gelirlerse — işleri bırak- dir r daha iyi bir du- HİKMET BAYUR tıkları yerden ele alacaklarım söyle- meleri Ancak alayla ve hayretle kar- şılanmış ır. Halk Partisinin ve öbür muhaliflerin almış oldukları üç buçuk milyonu aşan yüksek oy sa- yısını anlamak için şu yonlerı göz- den kaçırmamak gerekir a) Beyler, Ağalar, Eşraf gibi ad- larla anılan sınıf, üyük çoğunluk bakımından Halk Partisine bağlı kal- mıştır. Türlü yönlerden ve ölçüler- de olnarla ilgili olan köylülerin ö- nemli bir kısmı da ister ıstemez bu partiye oy vermiştir. rı gizlidir, ancak köy sandığından çıkan oylar ora halkının çoğunluk bakımından hangi partiye oy verdi- ğini belli eder. Bey ve ağa ile başla- rının derde girmesini istemeyen köy- ler çok kere ona göre oy vermişler- b) Dini bir inanç, ibadet ve vic- dan konusu olarak ele almaya razı mayan nu eskiden olduğu gibi Sıyasaya alet etmeğe çalışan hizip, son devirde takındığı du- ruma kızdı için yerine ve bulduğu imkânlara göre kâh Halk, kâh da C. Millet Partısıne oy verm 1ştir c) Tarım borçlarının on yıl fayiz siz tecil edılecegı gibi, yerine getırl— mesi imkânsız ve ciddiyetten uzak vaadler, sayıları az da olsa, bazı saf ve düşüncesiz kimseleri kandırmış ve bunların oylarını Halk Partisine sağlamış olmalıdır Ha lkımız genel olarak se- çimlerde büyük bir olgunluk göstermiştir: a) Pahalılıktan çok sıkıntı çeken İstanbul gibi büyük bir kentte bile muhalefet çogunluk elde edememiş- tir. Halk bu' yüzden çektiği sıkıntı- larla ekonomik alanda başlamış olan buyuk hamlelerin yakın bir gelecek- sağlıyacakları faydaları karşılaş- tırmış, gelecekteki — gelişmeyi feda tmeyp bu günkü sıkıntıları hoş görmeği daha doğru bulmuştur. b) Köylüler, büyük çoğunluk ba- lonundan tutulamıyacağı besbelli o- lan bir takım ac aip vaadlere inan- mamışlardır. Az önce bunlardan bir örnek vermiştik. c) Muhalefet, yurdumuzun ya- bancılara satılmış olduğunu ve ka- pitülâsyonların — geri — gelebileceğini hiç sıkılmadan — söyliyedurmuştur. Köylülere tarlalarının yabancıların eline geçip kendilerinin oralarda isçi olarak çalıştırılacakları, esnafa dük- kânlarının yabancı rekabeti karşısın- da kapanacağı vesaire söylenip — du- (Devamı 34 üncü sayfada)