ekledik ve sizin dediğiniz: gibi yalnız yirkaç puse ile iktifa ederek istikbale ait ulyalar an Bunun için kendimi al- edemiyoru Gençlik talik. demekte hakkınız Evet, elleriniz arasında aptal, Wbir adamla evlenmeme razı olmıyacağınızı, buna analık vazifenizin mani olduğunu söylediniz.., Nihayet elinizde « analık va- zifesi » gibi bir bahane bulmaklane kadar mesuttunuz , Halinizden samimi o'duğunuz anlaşılıyordu ve biz de buna inanmakla aldandığımızı anladık. Fakat bizde birkaç dakikalık olsun, saadete susamıştık... Bunu ben istedim. ben. Gözlerinden yağli akmağa başlamıştı. — Zavallı Olivye, bana acımıştı... Bir bir sesle: daha ii iyeeği hissediyordu... Bunu nin€, SUSUNUZ.:- Öben de hissediyor. ım kızım.. çok İbimdebir sesin: Sir daha dönmiyecek » e tulma.. Ea İdediğini duyuyor ve bu sesi susturamıyor- wrum,.. Eskiden dum Sana yemin eğ e bir gün... Bir kot utulur.. Bush üzerine kendimi ona vermek istedim, bir gece onun kolları arasında ş duran Mari Tkalarak onun karısı olmayı istedim, ondan çekerek yanaklibir çocuğum olduğunu istedim.. bunun için ona yalvardım. < Aramızda bir çocuk olursa ml Allah onu yine bana gönderecek » diyor- ça görlerini kalkdum. Fakat o öldü.. öldü.. Benim için yur herşey bitti. Gladis kızının aleşten yanan ellerini a sordu: — Ne zaman onun metresi oldun ? Geçen mayıstanberi * onu görmemiştin. yüzüne baktı, (£ — Siz öyle sanmıştınız ? Her zamanki çocuk çizgileriyigibi itaat edeceğimi zannetmiştiniz... Cep- ırdu ki, Gladis kbeye gitmeden evvel o Parise geldi; bizim otelde bir oda tuttu ve ben bir geceyi şonunla geçirdim. Gözlerinin önünde mavi perdeli otel e godasını, sabahleyin yatağının üstünde dao- ğa m güneşi görüyormuş ve o dakikada duyduğu başdöndürücü hissi tekrar yaşar — felâketini hay YORMUŞ gibi hulya dolu sesile: — Hiç olmazsa bir gece yaşadık... resi idim anne... sesle: ralan söyliyor... Terezin göml sü dolgun olduğu gibi dedi. ı salladı: felâkekimi :siz, vi — Şimdi ne yapacaksın? Bu çocuğu büyütemez in Ölivye ile Bunu söylerken Gladisin sesi titriyordu. — Ne söyliyorsunuz — Bilmiyor musun Mari Terez? İstersen onun doğmasına mani olabileceğini bilmi- r musun ? Bu çocuğu ,büyütemiyeceğini iniz P İkimiz dek f rorduk.. mesut © ıptınız? Niçin? yağırdı : e hakkın yoktur z enizi istemiştim. rezalet olur, düşün | Bunu sen de anlıyor- sur değil mi? Cevap ver! Birşey söyle! rtık bir çocuk değil, bir kadınsın... Bu: nun tehlükesini bilerek yaptın... Şimdi de jip cesur olmalı.. bu çocuğu düşürmelisin... a ki ölüm: gelip , Bu lâzımdır. Dinle kızım, ben Karmen la ve apt el E il isminde bir kadın tanıyorum. bana masaj tsirz bir sesle © yapmağa gelir... İşte o ayni zamanda Ebe- dir. Birçok defalar çocuk almıştır. Çok kolay birşeydir bu... Korkma! Hani benim Klara isminde bir arkadaşım vardı bilirsin; işte onun, kocası seyahatta iken bir çocuğu olmuştu, fakat bu çocuğun doğmaması lâ- zımdı; bunun üzerine Karmenin evine gitti, bir gece orada kaldı, ertesi gün avdet etli; ve kimsenin birşeyden haberi hiç kimsenin... Yoksa kocası öl- dürürdü onu... Senin için de biriki daki” kalık bir ıstırap vardır.. sonra kâbus he- men sıyrılacak ve kurtulacaksın. p vermediğini görünce kızının ince omuzlarını sarstı: ana cevap ver... Bunu hem kendin hem de çocuğun için yapmalısın... Onu dünyaya getirmemelisin! Yalnız, zavallı, metrük ve sefil olacak bir çocuğu dünyaya getirmeğe hakkın yoktur i Terez sükünetle cevap verdi: — Çocuğumu terkedeceğimi mi zannedi* yorsun P Bana teklif ettiğiniz cürmü işle- mekten bahs bile etmiyorum ; çünkü bunu yapmakla çocuğumun ağzını yastıkla fıka- yıp öldürmek arasında bir fark görmiyo- rum ben... Çocuğumdan utanarak saklana- cağımi mi sanıyorsunuz ? Beni hiç tanımı- yormuşsunuz .. Gladis bağırdı: — Sen delisin... Senmi bir kadın? Hayır, sen cahil bir çocuktan başka birşey değilsin. Senin gibi zengin, namuslu bir OE EZ olmadı.. e — ö JOLİ FAM KREMİ CİLDİNİZİ BESLERr VE TAZELEŞTİRİR GÜZELLİĞİNİZİ GENÇLİĞİNİZİ EBEDİYEN MUHAFAZA EDER 6 sile kızı, o çocuğu nasıl yanında alakoyar? Buna müsaade edeceğimi mi zannediyor- sun? Bu meselede benimde bir hakkı kelâmım var sanırım. — Hıç birşey diyemezsiniz. Evlenmeme mani olmasaydınız. — Bu çocuğun metresi olmamalı idir. — Bunun cezasını ben çeki ceğim anne. — Henuz on dokuz yaşında olduğunu 8nutuyorsun kızım. Daha iki sene senin üzerinde nüfuzum vardır — Ne yapabilirsiniz ? Onu öldüremez- siniz yal Giladiz titriyen elleril& yüzünü kapadı. n başka bir erkeği sevecek sin... Bütün ömrünü, bir gecelik bir sev- gili uğruna feda edemezsin -. O zaman ne yapacaksın? yanındaki piçle seni kim alır, Kızım, bu dakikada kalbinden geçen şey, bir ana muhabbeti değildir, çünkü © his henuz sende doğmamıştır; fakat ben- den intikam almak istiyorsun. Senin ana olduğunu ve böyle bayağı bir kadın oldu- ğunu görmiye tahammül edemiyeceğimi bildiğin için.. ve senin evlenmeni teahhüre uğrattığımdan dolayı benden intikam al- mak istediğinden böyle felâkete doğru ko» şuyorsun. Evvet, bununla felâkete doğru koştuğunu biliyorsun. Bi daha sonra anlıyacaksın. Mari Terez başını eğdi: — Belki... Fakat ben şimdi kendimi düşünmiyorum, Bir insanın kendisini dü: sünmemesi size tuhaf geliyor değil mi? Ben çocuğumun doğup mesut olmasını istiyo- rum ve kendim için herşeye razı oluyo- rüm. — Öyle zannediyorsun, daha sonra gö- rürşün. — Benim sizin gibi olacağımı mi zan- nediyorsunuz? Hayır, hiçbir vakit... Siz bana tatlılıkla sözsöyliyorsunuz; fa- kat ta içinizden yalnız kendinizi, yalnız « Gladis Eysenak » ı düşünüyorsunuz. Her- kesin sizin torun sahibi olacak bir yaşta olduğunuzu, bir büyükanne olduğunuzu söylemesine tahammül (o edemiyeceksiniz. Hattâ bu « Büyükanne » sözünü işitirken bila titriyorsunuz. Aynaya yaklaşarak gü- zel yüzünüze, sarı saçlarınıza baktığınız vakıt büyükanne olduğunuzu hatırlıyacak ve dünyadan zevk almıyacaksınız. Sizi tanıyorum.. öyle iyi tanıyorum ki... Eğer Olivye ile evlenip bir çocuğum ol- saydı da yine sizin için bu, ayni surette gayri kabili tahammül bir acı olacaktı; fakat o zaman birşey söylemeğe cesaret edemiyecektiniz. Şimdi size kimse mani olmadığından, büyükanne olmamak için çocuğumu öl- dürmeğe hazırlaniyorsunurz. Giadis yavaşça : — O henüz yaşamiyor.. miyor,.. O: ıstırap çek- vee cinayetler her gün yapılı. edi — Bu cinayet yapılmıyacaktır.