dığı sesten, erek kapan- iğini anladı; ineciğim. . eyler söyle- başını kal. ıktı. Ninesi, rak: az, bir haf- dua ediyo saadetin için ineciğini din: uzluklardaki ni istiyecek, m böyle vey) Fa erindeki Sl onu kırmak | bir sevinç in evlâdı idi. zanlı bir ses: ası soba bo. bağırmak ı çalışarak, i bağırayım! tam müna- rırsin, Eğer iyi hep enç kız, işini sepete bırakarak, kalktı. Basma perdelerle bölünmüş o- turma odasından sofalarına, oradan dı- odalarından daha ılıktı. Merdiven başında, yeşil abajorlu bir lâmba yanıyardu. Aşağı katların birin- den radyo sesi geliyordu. Genç kız, yeşil ışığın uzanarak aydınlattığı ko- ridorda küçük, korkak adımlarla yü- rüyerek dibdeki çamaşırlığın kapısını a Yüzüne sabun, is ve rutubet ko- n bir hava çarptı. Ocağın yerini biliyordu. Oraya doğru yavaş yavaş ilerledi. Gözleri karanlığa alıştıkça, şe- killeri seçebiliyor, beyaz mermerden çamaşır teknelerini, nini görüyordu. ütün bu dört yanını görmesine rağmen, gözlerinde ninesinin yalvaran yüzü vardı. Yüreğini bilmediği değişik, ulvi hisler kaplamıştı. Vücudunu belir- siz bir titreme sarmıştı. Ocağın karanlık ağzına sokuldu. Arkada kapamağa unuttuğu kapıdan gelen hava, ocaktan gelen rüzgârla çar- pışarak, tuhaf ie uğultu çıkarıyordu. Burnuna kurum kokusu, yüzüns kurum taneleri çarpıyor. rd Artık herşeyi unutmuştu. Kalbini saran hisler, onu kendi âleminden u- zaklaştırıyordu. Bir mabet içinde gi- Aş Gözleri yaşlanmıştı. Ellerini o- cağın karanlıklarına doğru uzatarak, yalvarmağa başladı: — “Yüce Tanrım!.. Bukadar yük- seklerde olduğum halde, nekadar al çaktayım. Yalvarışlarımı sana getir- mesi için, kalbimi sana gönderiyorum. kaynatma kaza- ince Senin iyi ve temiz bir kulun olan ni: nem, benim saadetimi istiyor. Ne olur Allahım? O günler uzaktaysa, yakın et! Ne olur Yüce Tanrım! Senin bü- yü üklüğünden bekliyorum... Saadetimi senden istiyorum Sesi kri boğuluyordu. Kal- bi ferahlamış, hafiflemiş gibiydi. Ye- niden elan başladı ; , tertemiz bir kızım!.. Da- ha elime Mi erkek eli değmedi. Beni sevecek iyi bir erkeğe ölünciye kadar bağlanacak ve onu seveceğim!. Sen- den bu iyi erkeği, hayatımın eşini is- tiyorum Allahım... Nineme ve acı Tanrı Kısmetim kimse karşıma çıkar Allahım...,, Genç kız; kendini kaybetmiş, hıçkı- rarak ağlıyordu. Birden donakaldı. bana yarı. Hıçkırıkları dindi. Yukarıdan bir ses geliyordu : — Küç ük kız!.. Tanrı dileğini ka- bul etti !.. YEDR kısmetin karşına çı- kacak. reddetme sakın!.. Genç kız, heyecan, tireyiş nöbet- leri çinde oradan kaçarak odasına a gir- di. Ninesine hiç birşey söylemeden, işine sarıldı. . Ertesi sabah, elinde iş paketleri, Genç kız işlediği kumaşı dizlerinin üzerine biraka- rak gerindi, Sonra... pinesini öperek evden çıktı. İndiği her basamak, inanamadığı bir sevince onu yaklaştırıyor, kalbi çılgın gibi, göğsün- de çırpınıyordu. Gece duyduğu sesin, hayal veya hakikat olduğunu kestire- miyordu. Merdivenler bitip, apartımanın dış kapısından çıkınca şaşırdı. Orada du- ran spor otomobilin kapısı açılarak, içinden genç bir adam çıkmış, yanına gelmişti. Uzun boylu, kumral, güzel bir er- kekti Solan doğru eğildi: — Sizinle evlenmek istiyorum Sol- maz! Ge kız, büsbütün yi Kulak- larına inanamiyordu. garip Ka tesadüftü, veyahut ninesinin dualar, abul olmuştu — Sizinle konuşalım... Kararımizı verdikten sonra ninenizle konuşacağım. Solmazın yanakları kızarmış, tatlı bir rüya görüyor gibiydi. Genç erkek, onu elinden tutarak, direksiyonun R . Genç kızın yüzüne gülümsiyerek bakıyor, gözlerinde bir sevinç ışığı yanıyor wi Bir ay sonra evlendiler. Düğünde Solmaz, kendini bir peri kızı sanıyordu. Göz kamaştıran, güzelliklerin ortasında o, herşeyden daha güzeldi. Evlerine gelip, gelin odasında yal- nız kaldıkları a genç erkek, ka- rısının başını göğsüne çekti ve onun kulağına, bu erimi sırrını anlattı: — Dostlarım gelmişti. Yemekten sonra radyo başında toplanmış, konu- şuyorduk. Birdenbire makinede para- zitler başladı, sonra ses küçüldü. Ar: kadaşlar “anten koptu ,, dediler. Rad- yokolunca, meclise obir Hiç tereddüt et- yonun sesi tadsızlık çökmüştü. meden “ben şimdi gelirim ,, diye oda” dan sane aa a çıktım izim anten bitişik enn ba- casıyle, karşı yüksek binanın bacaların: dan biri arasına gerilmişti. Yanyana olduğu için bitişik apartmanın baca- sına yaklaşmak zor olmadı. Yanımda elektrik feneri vardı. Anteni tamir et- tim, oradan ayrılacağım sırada baca- dan, tatlı bir çocuk sesine benziyen hıçkırıklı genç bir ses duydum, dinle- Ertesi günü kapıcıdan sorarak öğ- rendim. Apartmanın en üst katında bir peri kızı varmış.. Ve işte sevgilim, bu iş böyle oldu... Karısını göğsünde etti : — Bundan sonra bir dileğimiz olur- sa, sen bacadan yalvaracaksın!.. sıkarak ilâve i