15 Şubat 1938 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 21

- Evde hazırlık başlamıştı. Boşanma da- İstanbulda aç e için Berrinin burada kalmasına lüzum yoktu. Önce Berrin, çocukların ikisini de a geçmişe sit herşeyi çiğneyip geçmek, geride beril düşünmemek için e ne varsa hepsini yakıp yıkmak istem “ vasi Rdepani ruhunda kopan fırtınaları Nesrin pek yakından seziyordu. Ona, sö- zünün ne kadar geçtiğini bildiği, üzerin- deki tesirinden emin olduğu için, bu in münakaşasını yapmağa lüzum görmeden «bunun imkânı manasını çıkaran bir hareketle reddetti bu fikri,. Birsen va- ziyetin nezaketini kavrayacak bir hassasi- yet kazanmıştı. Ona bazen askerler, bazen de okuldaki büyük çocuklar birçok şey öğretmişlerdi. Onu burada bırakmak, içlene içlene ölmesini kolaylaştırmak demekdi. Küçük Tunga! Henuz bebek olan bu yavruyu kime güvenerek birakacaktı? nin aklın böyle inan ve baban Berrin çekildikten sonra bu eve per- n teyze. Hüşe, Vssizca girip çikacak kadının küstah zevk- :ci Sınıfta bi lerine, sonu gelmez heveslerine kukla gibi i. Bir zamanla boyun eğecek Cevadın ellerine çocuk tes- iş. Annesi ii, lim edilebilir mi idi? annesi çama Bunlar tormuş. Babaş men burada olurmağa, mahk olmuş. Onlar kadar kendilerine yük olmam MUŞ. verdiğini söylemeğe kalktı. «Her şey halle- iri Riçin söy dilmeli; his tarafı kapanan bu aile bağının resmi formalitesi de bitmeli, Ondan sonra endi kendimi olamayınca Berrin, herşeye rağ- eme bitinceye ağa karar suna niçin ağ aha acı şeyler HAC paleDa Lifi ii çamaşir mi annesi o gib ialde çok mü ksın. nek için genç onra sen baka" ıkuldan çıkıncı Para kazanıp : öyle mi yap rülümsemekten konuşmaların! ip Rİ ü. Saçları i a il urakacağı feni nihayetsiz bir hangi yolu tulacağım taayyün eder; öyle gelirim» diyordu. Nesrin bu düşünceyi de en yü umuşak, en tatlı, en inandırıcı sözlerle değiştirdi Nihayet hep berâber yolculuk yapmağa karar verdiler. Berrin ancak çocuklarına lâzım olacak eşyayı almak istiyordu. Nesrin buna ses iz eki beraberce yerleştir: ç başladılar Genç ez ia özene bezene işle- diği, ördüğü ince ev eşyasını; yuvasını süsleyen bir sürü zarif şeyi kalbinden bir şey koparmış gibi acı duyarak yerlerinde bırakıyordu. Yalnız kendi rahatları için yaptığı divandaki yastıklara, bundan sonr kimin dayanacağını; oturma odasının masası üstündeki dikiş sepeti, mecmualar, roman- lar bir tarafa atılarak nasıl içki sofraları nın kurulacağını, daima temiz ve güzel şeylere sahne olan bu evde, ne baş dön- dürücü sefahat âlemlerinin uyanacağını düşünüyordu. Çünkü kendisi ile evli kaldığı usun yi içinde ağzına ir damla içki koy- i ona da alişmiştı. Gece gündüz m söyliyorlardı. Onu eşyasını yerlerine yerleş- ürdkler ak dolabın kapısını çektikten udakları arasından: «Bir ölü de böyle kelenlenirl» diye mırıldandı. Bu pek yavaş söylenen ii Nesrin a göründü. Ertesi gün) serkenden ol alice ii ei afines ne Sivi Ben de vi mi yüpsam der sin? Nahidin odaya girmesi: konuşmalarını l Ardı arkası kesilmeyen bahar yağmuru, yolları çamurdan geçilmez bir hale getir- mişli Yine olomobille m için örceden birkaç arab” kiraladılar .. Hüseyin kapıyı açarak Fazlı çavuşun elinden yüzbaşının mektubunu aldı. Cevat, Nesrinden birk Si dakika kendisini görme- sini rica edliyord Üçü de DENK. Cavadın bu çağrışına önem vermek lâzım mi idi? Berrin hiç sesini çıkarmadı. Nahit «Ne lüzumu var?» diyecek oldu. Nesrin uzun uzun düşündükten sonra pencereyi şi ses) lendi! — Fazli çavuş, yüzbaşıya söyle, Biraz sönrâ gelacapl Sonra Nahide — Belki li ağ bulmıyacaksın Nahit, dedi. Fakat şimdi. ben, bütün ailenin mesuliyetini üzerime e bir insa- nım. Buyün, her zamankinden çok Berrinin ânneti mevkiindeyim İleride gün keşk O bir düğüm bırakmadan ei e) — Sen bilirsin pal Berrin birşey söylemiyordu. O da, için- de iki ayrı hissin çırpınışını arkeliyonii Biri, ne lüzumu var, onun eki kadar | gitmek niçin diye isyan ederken.. diğeri, niçin gitmesin, biribirlerine yakahcı değil-