. Oyununa bak bar, gül ilen nı bal me, kapısını al rna kapı bubaç eçmiştir. veyim, şu sebağ ; kılavuz istem muş; gördün, g kis Si aten bir kokü inu oyna: Boş im İğflarımı be i Deal kma, söyletene tazedir |.. Bırak şu darbımeselleri, oyununu oyna eğ tavla oyu. bütün te- İkisi de her zer atışta; nunun, klişe haline gelmiş kerlemelerini tekrar Gr ei yek: semek demek, balık dezneki Mal porta kalkacağa benziyor!.. Garsona im, ocağa baksın, fena marsık kokımağa nemi Düşeş: düştü eşik. . Hay i kemik; gözünü seveyim | etik an bana yalvarl.. Sıkma zor oyunu değil okadar kendini; bu, zar oyunudur...” Kır m pine partiyi kaybet: mişti. Sütbey yıklı, pek keyifliydi: — İster ikinci partide sana, bir oyun bas tışlayayım.) Konyayı. sa örgetirirdim. — Boş lâf etme öyle... Zar. bilekten çıkar, — He, bili- rim, bana şan“ sını fazla ağ” nattırma,.. Nr Jene bir messl yu- murtlaacaksân, us ol, iyi © mek üzere idi. Sütbeyaz bıyıklı, kahkahadan *kirıliyordu : — Bu keret, soluksuz yeneces gim. Kar bıyıklısı, açtı: — Söyletir kâfir zar... gözlerini kapayıp Birdenbire durdu, yarı ciddi" bir tavurla sor b — Miğırdıç, ye” gidecek- ti, daha gitmedi Sütbeyaz kei da ciddi bir tavur» İs cevap verdi : — Bire'deki ortağından telgraf bek- liyor, — Halen sizin apartmanda yatıp kalkoor ? — Hel, Neden sordun ki? — Müisafirliği, bana biraz uzadı gibi geloor da... e meselin tam yeridir! «Tanrı e koğuloor? » — Abbar, sana, şindik, koğ diyen var ? Kar bıyıklısı, yutkunur gibi durdu: — Mağırdıç, yakışıklı delikanlıdır. Sütbeyaz bıyıklı, başını salladı rünen köy, kılavuz istemez. - Görürüm ahbar! sende mesele başladın! — Aldığımı saftıorum, Yoksam pa tentasını aldın ? - Muğirdıçın Yunanistana gitmeğe Sana, birşey niyeti yokmuş! deor lar. demedi? — Sıftah senden duyuorum. — Acap sizin madama da söyleme di, dersin?.. madamın ahbar, bana da, derdi! B etme haberi olsaydı, helbet, rahmetlik Nikogos ağa kalma bir türküdür... — Bilirim, zamünından — Madamın, senden gizli hiç birşeyi Ya sanıorsun 7 e, öyle olması icabeder — Görürüm, cevabında neden kab'iyek yoktur, ahbar ? yununu oyna... Mars oluorsun! sözler şöyle bir cevahir şeyler olsalardı, yüreğim yanmazdı!... Ne büyük sözdür o: E“Bir söyle on işitle — Ahbarl,. Ağzından kulağına kaç karış var ki?.. Bir saattir burada kafas mı davul gibi şişirdin de, halim boşbo- yağı ri yükletiyorsun!., playana sivrisinek saz, anla» mayana yi zurna 47” demişler, işte bü mesel de tam sana göredir ahbarl,. Sen ne dersen de! şu Mugırdıç haberi işinde madamının olac ak gi vi geliyor bana?.., — Canım ! kes de oyununa bak... Marsilyaya posta kalktı da sen halâ iskelenin yolunu soruorsunl.. Sana boş İâf etme dedikal vazife karışıorsun?... sözün ardını arkasını olmaar Bizim senin ağına göre sakiz değildir ânladın!.. Karbıyıklısı oyununu oynadı, biraz sönra tekrar durdu: Üzerine şeylere ne madam enin madam Miğırdıç ilen ge- zip tozuor deyi bazı dedikodular var. ? Bugünlerde onları sık sı görenler de olmuş!.. sinemada Hele şöyle ışıklar sönüp te, ortalık iyiden iyiye kararınca, nişanlılar gibi soküluoorlarmış — io ağzı tobra değil büzesin .. — bu; ama, bez sana yerinde bir bundan meseldir daha yerinde bir mesel, diyeyim: “Alçak yerde yatma, sel alır; yüskek yerde yatma, yel alırİ, Süt beyaz bıyıklı, b — He, biliorum, biliorum ama, ne 8 nı eğdi: den icabelfi ağnaamadım ? Kır bıyıklısı arkadaşının gözlerinin içine baktı; — Dur ki tamamlaayım: “İhtiyarlıkta genç karı alma, el alır!, Şindik ağnadın? beyaz bıyıklı, hırsla tavlayi ba 2 Sü kapatıvermiş — Boş lâf etme, ahbarl.. Kır bıyıklı, şaşırmıştı: — Ettiğim lâf, boştur? Sütbeyaz bıyıklı, ayağa kalkmıştı: — Helbet, boştur. Miğirdıç eldir? Karıma da, bana da, uzaktan akrabadır. Her mesel, dorgudur sanuorsun?