1 Aralık 1935 Tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 3

1 Aralık 1935 tarihli Yarım Ay Dergisi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

, Ağaç dallarının biribirine kavuşa- Gi yeşil bir tünel haline diği gölgeli yolda larla beraber, şarkı sesleri de, « yirmi kişilik bir genç getir- yürüyorlardı, On. adım adım Hapisinin ellerinde paketler, çan- talar. En önde giden durdu. Ellerindeki “Ayla, yükleri birdenbire bırakarak, — Çocuklarl.. Ben rüyemiyorum artık.. mola verelim Önlerde susan yoruldum. Yü. li şarkı, yavaş yavas çe giderek tükendi.. — yla #* nın bakkı var. tam üç eliz yürüyoruz. Bir çeyrek din- lenelim.. Durdular. Yolun iki yanından gümüş gibi, pırıl pırıl, sular akıyordu. Otların, başların üstünde oturdular. Ön genç kız, on delikanlı. yaşları on sekizden yirmi beşe kadar.. hepsi çılgın gibi neşeli. Olurunca, üç saat yürümenin ağırlığı üstlerine.. arkasını ven bir ağaç göv- desine dayayan Tekin — Çocuklar!.. dedi. Biz burada biraz ot urursak bir lenmeden daha yürüyemiyeceğiz.. Pyarım saatlık yolumuz kaldı; bir gayret edelim bahçeye dinleniriz. « Ayla * uzandığı yerden doğruldu: — Amanl.. çocuklar bir dakikacık ulaşıverelim. Orada i.. yalvarışlı sözlerinde gizlenmiş bir emir tamamladı: vardı i.. sözünü şöyle çocuklar şu sesleri.. kuvetli soluklar alın, havayi koklayın. — Dinleyin Onların şarkı sesleri tükenince kuş- lar, alabildiğine ötüşmiye başlamışlardı.. sesleri, çeşit çeşit yeşilliklerin arasından AŞIYOL, ilk yazın şarkılarını e rdı.. iki yandaki bahçelikler- verdiği LE ii çiçeklerinin kokusu sızışordu.. i vücutlu, boylu, sert bakışlı Ahmet, kendine yakışmıyacak kadar yumuşak bir sesle: avo “Aylarl,, dedi. Sen söy. lemesen ben hiç bu kokuları ve sesleri duymıyacaktım.. ne ince kizsın.. Bu sözlere gülüştüler.. dadaki delikanlıya! 2 üneşin em ii bavaya Ayşe yanın» # # — Şu Ahmet ne saf çocuktur. Diye fısıldadı... sonra - Zavallı Ahmeti. dali rl şeyi, den sonra görürsün larl.. beş da. birer kalktılar; çantalarını o © muzlarına vu” ruyorlardı. İç- ! lerinden biri: — Keşki laaan sey” we i » o YÜLÜYyEes Ni ei halim ka İmamış. Ahmet : na; tunç gibi sağlam kızsın.. yürümekten dert yanılır mi içi — Sen kendine bak bana Ahmet.. Diye ters bir ven verdi genç kız.. karışma « Ayla” en yürümiye baş- lamıştı , Kafilenin e kaçmış gibiydi, ağır ağir yürüy orlartlı, En durgun vakitlerde ortalığa neş'e veren Tekin: — Kahkaha oyunu oynıyalım.. Sözünü ortaya attı.. sesi öyle alaycı, öyle şen bir titreyişle dolu idi ki, attığı ilk yalancı kahkaha hepsini güldürdü... elindeki işaretler O, arka yürüyor, paketleri allik tuhaf yapıyor, durmadan : rülü çocuklar.. gülün; bir dakika (gelecek ki yalancı gülüşler yürekten o gelmiye başlıyacak.. Bu delikanlının kısacık boyu.. gü lâş çizgilerile dolu esmer yüzünün, şey” KAZAN Sen her bir başkasının #8yİsmaesin- tan bakışlı gök gözleri, insana gülmeli CAMD UÇUK istekleri veriyordu. ArkasınıY görmediği 8 ku © için ayağı taşlara çarpıyor, sendeli, yordu.. arkadaşlarının gülüşleri dur İurken o kahkaha savurmıya başlıyor! Tir kafileyi yeniden güldürüyordu, Oyu Şarkıların kesen kuşlar, yürüyen kahkahalı bf istenilen tesiri yapmıştı. leyi dinliy, orlardı sar Onlar, bir gülüş zinciri gibi, kervril büküle yürüyorlardı.. ki, artık kıpırdayacak halleri Tekin, kendine inanan 2 i kalmadı bir. hall öyle bir ân geli ciddilleşmiş, önde gidiyordu. Gidecelğiğ leri bahçe görünmüştü. geride bırakarak ilerledi.. kapıyı in içeri girdi. Gi n.. köpekler beni eki inceye kadar parçası Panya me an zincire vurulan k bahçıvana emirler veriyordu: — Şimdi yla - gelecek. Beni önden yolladı, ve hazırlamak gerek. pantalonunun biji iç aldırın övekl€ bakıyö ek il yük çi öldüreceli nn bir oldu.. bahçıvaf arkadaşlar i otur Pike ği

Bu sayıdan diğer sayfalar: