Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
SAYFA 14 ULUS 7 ŞUBAT 1936 CUMA Dorduncu kış aa | | milyon marka Garmiş Partenkirhen, 6 (A.A.) —- Propağanda bakanlığı danışmanı, ga- z teciler için yapılan bir kabul resminde, diümya basın delegelerini selâmladıktan sonra Garmiş Pırtenkırhen'de kış olim- pl’.d , l l'ı"—'l — Biteli tesisat hak- — kında izahat vermiş ve bu ararda demiş- — tir ki: : —“ Suni buz sahası için yarım mil- yon marka malolan baştan başa yeni " 'e | stadyum ile dünyada eşi olmıyan bir — kayak stadyumu kayakla atlamak için — çok güzel bir strad yaptık. Bu strad i- : çin 800 bin mark harcadık. Gazetecilerin Ş /— bürodan büroya giderek vakıt kaybet- — memeleri için bir olimpiyad merkez bü- osu kurduk. Bundan başka, posta, şi- “ mendifer ve yol ve köprüler idareleri de muhabere ve münakale servislerini her türlü ihtiyaca kâfi bir hale koymak Y — çin milyon harcamışlardır.” K Garmiş Partenkirhen, 6 (A.A.) — ördüncü kış olimpiyatları bugün tmıı bin kişinin huzurunda Şansö- iye Hitler tarafınd lmıştır. İşti- olimpiyadları Altmışbın qeyırcının onunde dün başladı <— B. Hitler tarafından açılış resmi yaprlan stad yarım mal olmuştur. heyetler, sü bakanı ve baş kumandan adına yedinci kolordu kumandanı ge- neral fon Rayhenav tarafından se- lâmlanmışlardır. Bu heyetler —— Garmiş'te yeni açılan kış sporları stadı cek hafta süel kayak müsabakaları- na gireceklerdir. Müsabakaların ilk neticeleri. Garmiş, 6 (A.A.) — Buz üzerinde hokey maçlarının ilk neticeleri şun- lardır: 1 — Kanada, Lehistanı 8-1 yen- miştir. Bu sporda itiraz götürmez üs- tad olan kanadalılar çok güzel bir oyun göstererek ilk derecede 5 gol yapmışlar ve nihayet maçı ezici bir üstünlükle 8-1 kazanmışlardır. Ye- dikleri bir golü de kendi kendilerine yapmışlardır. 2 — Amerika, karşı bir sayı ile yenmiştir. Oldukça mütevazin cereyan edne bu maç, a- merikalıların kanadalılara karşı mu- zafferiyet iddia — edemiyeceklerini öst ktedir. Almanyayı sıfıra k eden 28 millet ve ı;ıgı yukarı bin atlettir. Atletlerin geçid resmi çok parlak olmuş ve etraftan atılan top- / çu ateşlerile selâmlanmıştır. Olimpiyada iştirak için gelen süel 3 — Macaristan, Bulgaristanı bi- re karşı 6 sayı ile yenmiştir. Müteca- nis ve çabuk olan macar takımı zayıf ve mukavemetsiz takım karşısında istediği gibi oynamıştır. İddianamenin dayandığı esaslar (Başı I. inci sayfada) Çerkes Etemin, Kâmilin hususiyetle- rine girmiş ve komploya yakından karışmış bir şahsiyet olmuştur. Silâh lar meselesinde Arifin malümatı var- dır. Ali Saibin vardır. Üzeyirin yanına geldiği tarih olan 26 temmuzdan, dört ağusto- sa kadar çiftlikte kalmışlardır. Ali Saibi hiç tanımayan Yahya niçin o- nun ismini ortaya atmıştır? Arif Am- Ali Saibin Üzeyire. karşı zaafı mandanberi suikastçıları idare ettiğini bilmektedir. Dosyada Ali Saib hakkındaki vesikalar dik- kate değer.. Ali Saib ortağı tarafın- dan çağırılıp gittiği çiftliğine niçin gitmedim diye ısrar etmektedir? İs- tanbulda tuttuğu eve kendisini pa- muk tüccarı diye tanıtmıştır. Yalnız ajan İzzetin söyledikleri başlı başına Ali Saibi mahküm etmek dir. Şemsettinin şüpheli bir için kâfi- adam ol. dugunu jandarma muhaberelerinden dosya içindeki zabıt varakal d anlıyoruz. Şemsettin suikastçıların Kümbetirde oldukları bir zamanda oraya gitmiş, Üzeyirin evinde bir müddet kalmı;lır Şahıd Yunus, Şem- ddinin, H yakında büyük bir adam olacağını, kendisine onu ve daki arkad aradığını söyle- dıgını ıfade etmektcdır Karamezar köylü olan Yahya Ço- katta nahiye müdürü olan Şemsetti- nin ismini niçin ortaya atmıştır? Suriyede hiç bir akrabası olmadı- gını söyliyen İdrise Merci Sultandan mektup gelmiştir. Yahyanın kendi- sinden para istediğini de İdris inkâr ediyor. Halbuki Yahya Suriyede İdri- sin Merci Sultandaki akrabası olan İbrahimin yanına gitmiştir. Şabanın Üzeyire mektup vermiş ve İsmailin de gözcülük yaptığı Üzeyirin ifadesi ile sabittir. Yahya deli degıldır “tertibi hsus,, da lü yoktur. Yahya mı'ı'iterı' de degıldır Çünkü kendisini karte etmemiştir. Bu iş doğrudur. Karşımızdaki maznunlar Atatürkü, onun şahıiye- tinde topl. k is- Ortada bir ü eei Eb. iyeli y İddianamenin okunması saat 27 e kadar sürdü müdafaa yarın saat 70 da (Başı 1. inci sayfada) ğini sormuştum. Vekâletname geri gel- medimi? — Para istemeyi iyi görmedim. Ken istedim. Halimiz vaktı- mızda söylendiği gibi değildir. Reis bu dafa, Arifin kardeşine sor- du: — Aziz! Sen niçin Arifi Suriyeye gönderdin? 16 yaşında bir çocuk, mi- halledebilirdi? Sen gi- dim çalışmak ras işini nasıl demezmiydin? — Arifle anamız ayrıdır. Ölen bunun dayısıdır. Gelin bunun mirasını alın diye bana yazdılar. Ben esasen bunlardın ayrıyım. Arifin büyük kardeşi askerd' Öbürü de sagırdı. Biri de hiç bir şeyden anlamaz bir çobandı. Onun için bir pa- saport çıkararak Arifi gönderdik. Fakat evrakının muamelesi bitirilemediğinden vekâleti bir daha göndermedik. O da Su- riyede kaldı. — Sizden para istedi mi? — Hayır, para istemedi. Üzeyirden sonra, reis Yahyaya döndü: — Sen kalk, Yahya! dedi ve sor- du: — İlk ifadende, kıza verilmek ü- zere, kalın olarak 50 liranım sana ye- teceğini ve daha evel 75 lira da sar- fettiğini söyledin. 50 lira kazanmak için kaçak olarak Suriyeye gitmene ne lüzum vardı? Memleketinde bir hizmete girebilirdin. — Evelce de söyledim. 50 lira i. çin birçoklarına müracaat ettim, ver- mediler. 75 lirayı üç sene çobanlık yaparak kazandım. — Peki, Suriyeye vardıktan sonra, halini anlattığını, sana elli lira topla- dıklarını, bu parayı çaldırdığını söy- ledin. Bunu müstantıkta ve hazırlık tahkikatı esnasında neye dın? — Evelce sorulmadı, onun için an- Tatmadım. — Ama, ben de sormadım. Sen kendin sırasiyle anlattın. Reisin bu dikkate şayan suali ce- vapsız kaldı. Ve Yahya şunları mırıl- dandı: — Muhakemede sordunuz, ondan anlattım. Evelce toplanan parayı ve anlatma- nasıl çaldırdığımı sormadılar, onun için söylemedim. Sorgular bitmişti. Reis B. Osmamn Talat İltekin Cumuriyet müddeiumu- misine ve Ali saibin avukatına: — Tevsii tahkikat hakkında talebiniz var mı? dedi. BB. Baha Arıkan ve Hamid Şev- ket, ayrı ayrı: — Yoktur, cevabını verdiler. Reis müddeiumumiye: — Şu halde, iddianameniz hazur bür mıdır? B. Baha Arıkan: — Evet! dedi ve davasına inan- mış insanların sükünu ile ahenkli bir sesle, yavaş yavaş iddiasını serde baş- ladı. Diğer sayfalarımızda olduğu gi- bi okurlarımıza sunduğumuz iddianam -- nin her bir satırı, Atatürk'e karşı melü- nane maksatlarla uzatılmak istenilen kir- li ellerin neler yapmak istediğini göste- ren kuvvetli birer vesika idi. Yahya hakkındaki kısım iki saat on beş dakika sürdü. Reis biraz dinlen- mek üzere celseyi çeyrek saat için tatil etti. Saat on sekizde ikinci celse başladı. Müddeiumumi sırasiyle, Aziz, Arif,Şer, settin, İdris, Şaban, İsmail ve Ali Saib hakkındaki delillerini ortaya koydu ve davasını izah etti. İddianame saat 21 de bitti. Reis mü- dafaa vekili B. Hamid Şevkete müdafa asını yapıp yapamıyacağını sordu kat: — Müdafaaya tamamea hazırımı. Evelce de bilmünasebe arzetini * Bendeniz inkitasız duruşma tarafdar m Tensib buyurulursa siz de yoruldu on dakika kadar istirahat celsenin sabaha kadar devamıyle kemenin bir an evel bitirilmesini dil. yorum.” Dedi. Reis, azalarla kısa bir den sonra: — Saat 21 e geldi. Vakıt geçmiştir. Yarın da günümüz doludur. Onun için, celseyi cumartesi saat ona talike sö birliğiyle karar verdik. Dedi ve maznun lara dönerek: — “ Siz de müdefaalarınızı yazılı olarak hazırlayınız.” Tavsiyesinde bu- lundu, Yalnız im. edelim. ”n muha- müzakere- temişlerdir. Suçlularm 168 inci mad- de ibi Ç lırıl! ını is- tiyorum.,, ”» w» 9p Müddei inü ların tecziyelerini taleb ettiği 168 inci dde şudur: O bu Caacı, yenmi dürkiye ile Fransa ara- sına ister istemez öyle bir sempati ya- ratmaktadır ki, bu bağı bizim siyasa mız hesaba k lr ve icabında da is- tifade etmelidir. Neden bir kerre daha ticaret politikamız harici politikamıza bu kadar fena yardım ediyor? Türkiye Fransadan birçok şeyleri memnuniyetle “—alır, hattâ yalnız lüks eşya ve Paris ma- — mulatı değil, ayni zamanda da inşaat, teeslihat ve uçakcılık sahalarnıda da yal- /— niz dövizi bul dığı için, yapacağı te- yatı ancak kendisinden satın alacağı- marşandizlerle ödeyebilir. Halbu ki aylardanberi Türkiyeden bir şey satın almadığımız - gibi, o da “clearing'imize - 100 milyon frank borçludur ve bunun da bir santimi tüccarlarımızın eline -ç- — memektedir. Bu içtinabımızın sebebi nedir? Hiç — bir makbul sebebi olmasa gerektir. -— Zira Türkiye daha birçok şeyler me- yanında tütün (Yunanistandan aldı- ğımız tütün bunun kadar iyi değil- — dir) mük | Erezli & ürü, krom, manganez, bakır gibi maddeler istih- —saf ediyer ki, bunların hem istimali bizim için kolay hem de bedelleri alı- cılar tarafından Takas ofisine frank /— olarak ödendiği takdirde ihracatçıla- / rımızın satışlarına karşılık olur, aynı zamanda da bu satışların inkişafına net eder. Almanya bu metödu bütün Balkan memleketlerine ve da- geniş mikyasda yakın şarkda tat- etmiş, ve bu suretle kendisine o- Ğ arda gayet sağlam ve elverişli —— Gdostluklar temin etmiştir. İngiltere de nı yolda yürümekte, ve Türkiye ile p ticari münasebetlerinin günden e genişlediğine şahid olmakta- « (Sonu var) İngiltere Sovyetler birliğine ödünç para vermiyecek Londra, 6 (A.A.) — Havas ajan- sı muhabiri, salâhiyetli ingiliz ve sovyet mahfillerinde yapmış olduğu bir anketten senra, Londra şehri ta- rafından sovyetlere borç para veril- mesi hakkında yanılmakta olan gö- rüşmelerin ilerleinmiş olduğzunu söyli- yebilecek bir mevkide olduğunu bil- dirmiştir. İngiliz kabinesi, şimdiye kadar bu mesele ile iki defa meşgul olmuş olup bir ingiliz memuru, tasarlanan muamelenin teferrüatını tesbit etmek ve Sovyet hükümeti tarafından gös- terilen garantileri gözden geçirmek Moskovada Sovyet Rusya yüzde 70 garanti gös- üzere bulunmaktadır. termiştir. İngiliz kabinesi azaların. dan bazıları ise yüzde yüz garanti -stemektedirler. Açılacak olan kredi mikdarı kırk milyon ingiliz lirası ve faizi yüzde al- tı buçuk veya yüzde yedi olacaktır. İngiltere hükümeti Sovyetlere, a- çdacak krediye karşılık mikdarda Londra dahili bir istikraz tahvilleri çıkarmak tasavvurundadır. . iki bu cuvk veya yüzde üç faiz getirecektir. Bu dahili istikraz, yüzde " İki faiz nisbeti arasındaki fark, “harb tan evelki rus eshamının ingiliz ha:- cülleri için vücuda getirilmiş takas sermayesine,, ilâve edilecektir. Madde: 168 — Her kim 125, 128, 146, 147, 149 ve 156 ıncı maddeler- de yazılı cürümleri işlemek için si- lâhlı — cemiyet ve —çete — teş » kil eden —veyahud — öyle — bir cemiyet — ve çetede — âmirliği ve kumandayı ve bâhusus bir vazifeyi haiz olursa on seneden aşağı olma- mak üzere ağır hapis ile cezalandırı- lır. Cemiyet ve çetenin sair efradı beş seneden on seneye kadar ağır hapis cezasına mahküm olur..,, Bu dde ile de aynen yazıyoruz: Madde: 125 — Türkiye cumuriye- ti topraklarının tamamını veya bir k bir bi d idaresine geçirmeğe veya devletin istiklâlini tenki bir parç b ddel i Üai leketin Basın genel direktörlüğü- nün fotograf sergisi Basın genel direktörlüğünün An- kara Sergi evinde ilk defa olarak a- çacağı “Türkiye: tarih, güzellik ve iş memleketi,, fotoğraf sergisine işti- rak etmek istiyenlerin sayısı artmak- tadır. Önce ilân olunan şartlar altında fotoğraf göndereceklerin zamanın darlığı yüzünden acele i rica edilmektedir. PLKAM LONDRADAKİ ET PAZARI İŞ- ÇİLERİNİN GREVİ Londra, 6 (A.A.) — Sanıldığına göre, Londra et pazarı işçilerinin gre- vi cumartesi bitecek ve işçiler, pazar günü saat 23 yahut 24 de tekrar ça lışmağa — başlıyacaklardır. Bununla beraher. bu greve resmen henüz bir hal caresi bulunamamıştır. denlerle bunları teşvik eyliyenlere huhumet idaresinden çıkarmağa te- bbüs eden kü id. mahküm o- lur. Madde; 146 — Türkıye cumuriye- ti teşkilâtı esasiye kanununun tama- mını veya bir kısmını tağyir veya teb- dil veya ilgaya ve bu kanunla teşek. kül etmiş olan Büyük Millet Meclisi- ni iskata Veya vazifesini yapmaktan mene cebren teşebbüs edenler idam cezasına mahküm olur. 65 inci mad- dede gösterilen şekil ve suretlerle gerek yalnızca ve gerek birkaç kişı ile birlikte kavli veya tahriri ve fili fe- sad çıkararak veya meydan ve sokak- idam cezası ile hükmolunur. Madde: 149 — Her kim hükümet aleyhine halkı silâhla isyana ve Tür- kiye ehalisini biribiri aleyhine silâh- landırarak mukabeleye teşvik eyler- se on beş den aşağı ol k ü zere ağır hapis cezasına konulur. Eğer bu teşvik neticesi olarak is- yan veya kıtal zuhur etmişse buna , B k B ) âsilere | sebeb veren ) eden ki ler idam Bu cü. rümlere yalnız iştirak etmiş olanlar altı d; aşağı l k üzere a- larda ve nâsın toplandığı mahallerde nutuk irad ve yafta yapıştırarak ve neşriyat icra ederek bu cürümleri iş- lemeğe teşvik edenler hakkında ya- pılan fesad teşebbüs derecesinde kal- sa dahi idam cezasına hükmolunur. Madde: 147 — Türkiye cumuriye- ti İcra vekilleri heyetini cebren iskat veya vazife görmekten cebren me- gır 'hapse k Madde 156 — Reısıcunıur hakkında suikastta bulunanlarla buna teşebbüs edenler fülleri teşebbüsü tam dere- cesinde ise idam cezası ile nakıs ise müebbed ağır hapis ile cezalan- dırılır. Madde 128 — Harb zamanındaki ihanet ve hiyanetlere aittir. Gutslofun ölümü Almanyada yahudi düs- manlığını tazeliyor mu? Berlin, 6 (A.A.) — Hükümet, emir verilinceye kadar, yahudile- rin her türlü harsi nümayişlerde bulunmalarını men etmiştir. Resmi bir tebliğde bu tedbir- lerin nasyonal sosyalist lideri Vil- helm Gustlof'un Yugoslavya ya- hudilerinden David Frankurter tarafından öldürülmesi dolayisiyle her hangi bir hadise çıkmasına ma ni olmak için alınmış olduğu be- yan edilmektedir. Berlin, 6(A.A.) — Yahudi mahfilleri, Davos cinayetini tak- bih etmektedir. Bu mahfiller bu cinayetin nazilere muhalif bir ya- hudi tarafından irtikâb edilmiş ilk cinayet olduğunu kaydetmek- te ve Franfurter'in işlemiş olduğu bu cinayetin Almanya'daki yahu- dilere karşı yapılacak yeni hare- ketlere bir başlangıç teşkil etme- sinden korkmaktadırlar. Federal meclis B. Motta'nın raporunu dinledi. Bern, 6 (A.A.) — Federal meclis, İsviçredeki nasyonal sosyalist grupu lideri Gustlof'un katli hakkında Mot- ta'nın mufassal raporunu dinlemiştir. Federal meclis, bu katle eseflen- mekle beraber hâdisenin bir isviçreli tarafından değil, bir yabancı tarafım- dan yapılmış olduğunu müşahede et- miş ve ilerde gazetelerle yabancıla- rın çalışmaları hakkındaki hüküm. lerin daha şiddetle tatbikine karar vermiştir. İsviçre hükümetinin taziyeti Berlin, 6 (A.A.) — İsviçrenin Berlin orta elçisi Dinchert, bugün dış bakanlığa giderek Gustlof'un kat- linden dolayı İsviçre hükümetinin taziyelerini bildirmistir.