6 Şubat 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

6 Şubat 1936 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ON YEDİNCİ YIL. NO: 5218 ULUS ADIMIZ, ANDIMIZDIR 6 ŞUBAT 1936 PERSEMBE Son haberler ücüncü sayfamızdadır.- Ni Heryerde 5 kuruş FLANDEN - STARHEMBERG GÖRÜŞMELERİ Habsburglar işi hakkında Avüsturya Küçük Antantın tasvibini alacağı hakkında inanca verdi 5 (A. A.) Sıyasal mahfiller Bay Flandenle Prens Starhemberg rasındaki görüş - Paris, a- melere pek bü- yük ehemiyet at- fetmektedirler . Bunlar diyorlar ki: Viyana hükü- meti, imparator- luk prensipinden vaz geçmemekle - beraber, küçük antant devletle- riyle uzlaşmalar yapmaya ve böy- 4 Prens Starhemberg Avustur - lece yada herhangi bir rejim değişikliği - ni o devletlerin tasvibine bağlı bulun- B. Flanden'in, önce Yugoslavya naibi Prens Pol, son- durmağa meyillidir. ra da B. Çerruti ile bu mesele üzerin- de görüştükleri sanılmaktadır. Küçük antant devletlerinin reyle- ! Başbeıke' BAYINDIR TÜRKİYI F. R. ATAY En iyi kanunlar, gerçelerden ve ! ihtiyaçlardan doğanlardır. Eğer cu- muriyet hükümeti, Türkiye beledi- yelerinin hususi şartlarını göz önün- de tutarak, aralarında, ve bir takım esaslı işlerde, dayanışma ve elbirliği sistemini kurmasaydı, memleketin bayındırlığma umumiylik ver- mekte geç kalırdık. Her tarafta herkesten gözlerimi- zi ve ruhumuzu kandırabilecek ka- dar eser istyoruz; yurd o kadar geri bırakılmıştır ki bütün yapılanlar, ya- pılacak olanların azameti altında ezi- lip gitmektedir. 519 türk belediyesi- nin 1934 yılındaki geliri, 17,176,641 liradan ibarettir: yalnız Paris şehri büdcesinin 360 milyon türk İirası ol- duğunu hatırda tutunuz. Böyle nisbetsizlikler, ancak, her türlü israfları meneden, ve elbirlik- lerine fırsat veren usuller kurulmak- la ziyansızlaştırılabilir ve hiç olmaz- sa umumi menfaat bakımından, bir çok teşebbüslerin, en küçük kasa - balara kadar, her tarafa yayılmasına yardım olunabilir. Belediyelere ne kadar vazife yüklendiğini hep biliriz. Ancak, içlerinde, geliri 1000 İlirayı bulmayan belediyelerimiz olduğunu düşünmeyenler de vardır. Merkezde bayındırlık heyeti, be- lediyeler bankası gibi kurumlarla, devlet tarafından belediyelerin, esas - işlerde, kontrol edilmesine ve çalış- tırılmasıma hizmet eden kanunlar, belediyeler kurultayı gibi teşebbüs- ler, hep bu kayguyu ve imkân nis- betsizliği zorluklarını mümkün mer- tebe ortadan kaldırmak içindir. Umumi bayındırlık, su, elektrik, yol ve kanalizasyon gibi ihtiyaçlar i- çin, belediyeler bankası, ödünç ver- diği paralarda yüzde 7 ile 8 arasında değişen faizi altı buçuğa kadar indir- Miştir. Sonra, taksitleri dörde böle- rek ödeme kolaylığını artırmıştır. Şim d'_ye kadar belediyelere verilen ö- dP"f."'—“_“'“" veya banka kefillikleri- nin mikdarı, 3 milyon türk lirasma y.aklas_tı. 1935 yılınm son altı ayı i- çinde 29 belediyeye üç yüz bin İira- ya yakın yardımda bulunmustur: Bu belediyelerden 12 si elektrik, 6 rine herhalde baş vurulacağı hakkın- da Prens Starhemberg tarafından ve- rilen inancanın, orta Avrupa havza- sında ekonomik sıyasanın durluğu- na hizmet edeceği umulmaktadır. Macar mahfilleri görüşmelerin ehemiyetini düşürmeğge çalışıyorlar Peşte, 5 (A.A.) — Resmi mahfil- ler Paris görüşmelerinin ehemiyetini küçük düşürmeğe çalışmaktadır. Bu mahfiller, Tuna havzası ile ilişikli me- selelerin İtalyasız halledilemiyeceği gibi toprak meselesini yeniden göz- den geçirmeği kati surette bertaraf etmekle hallolunamıyacağını söyle- mektedirler. Nemzeti Ujsag gazetesi, “Tuna pak- tı şimdi halledilemez,, demekte ve - talyanın .,yerine başka bir devletin konulamıyacağını ilâve etmektedir. (Sonu 5. inci sayfada) DÜNKÜ KAMUTAY - TOPLANTISINDA Yeni memurlar sı su, 2 si mezbaha, 5 i belediye bi- (Sonu 5. inci sayfada) kanunu görüşüldü Kamutay dün B. Tevfik Fikret Si- Aayın reisliğinde murlar kanununun bazı maddelerini değiştiren projeyi görüşmeğe başla- mıştır. Memurlara verilecek açık maaş tayininde encümen ile farkı- nın sebebleri hakkında sorulan sual- müddetinin hükümet arasındaki müddet lere memurlar muvakkat encümeni reisi (Sonu 2. inci sayfada) Komplocuların muhakemesi Bugünkü muhakemede müd- deiumuminin serdedeceği id- diayı yarınki sayımızda vere- toplanmış ve me- . Yüksek Faşizm Konseyi Bir karar sureti kabul etti Yeni kumandanlar gönderiliyor Italyanın Londra elçisi B. Grandi Roma, 5 (A.A.) — Stefani A- jansı bildiriyor: Faşizm yüksek konseyi, Duçe- nin siyasi ve askeri vaziyet hak- kındaki sözlerini dinledikten son- ra, aşağıdaki karar suretini kabul etmiştir: “Faşizm yüksek konseyi ilkkâ- nun içinde olan siyasi hadiseleri gözden geçirdikten sonra, bu ha- diselerde fransız - ingiliz plânına karşı alınan ihtiyatlı hareketin ta- mamiyle haklı olduğunun delille- rini görmüştür. Konsey, Eritre ve Somali'de son zamanlarda kaza- nılan zaferleri vaziyete hâkim olan unsurlar olarak saymaktadır. Kon- sey, başlıyan askeri zaferin he- deflerine varmak hususundaki sar- sılmaz kararını tekrar eylemiştir. (Sonu 3. üncü sayfadayj” Habeş mahfillerine göre Makallenin düşmesi Londra, 5 (A.A.) — Royter bildiri yor: Adisababa - Makalle - Adua yolu ü serinde ciddi çarpışmalar olduğunu ceğiz. Mareşal.;adogliyo Paris hukuk fakültesindeki hâdiseler etrafında Paris, 5 (A. A.) — Üniver - site rektörü B. Şarleti, hukuk fakültesinde ge- çen / hâdiseler hakkında üni - versite konseyi tarafından hazır- lanan raporu kültür bakanı B. Gernü'ye — ver- miştir. Bakanlık, sı - kı bir ketumluk muhafaza — e t- mekle — beraber B. — Gernu'nun profesör Bezin- ki de dahil oldu- gu halde bütün kurların serbest- çe dinlenebilme- sini temin için konseyin ittifakla teklif eylemiş olduğu tedbirleri tasdik edeceği sanılmaktadır. B. Gernü, bugün hukuk fakül- Hukuk fakültesinin kapısı önünde yağmur altında bekleşen talebeler tesi dekanı B. Alliks ile de görüş - dükten sonra bu husustaki kararı- nı verscektir. VKN DSI SIT M M S K SS VAA MAF M bir saat meselesidir. hebeşler tarafından sarılan Makalleyi i- talyanların ellerinde tutmasının imkân- sız bulunduğunu bildirirken, Roma; “E- ritre cephesinde kayda değer bir şey yok- ur” demektedir. Resmi olmıyan habeş kaynaklarından bildirildiğine göre, italyanların Makal- le'deki vaziyetleri, Adigrat'ın 30 kilo- metre kadar cenubunda Ras Seyyum or- dusuna mensub bir kıta ile bin kişilik kadar bir italyan kuvveti arasında yapı- lan ve iki gün süren şiddetli muharebe- den sonra daha çok Fenalaşmıştır. Ha- beşler, bu muharebeyi kazandıklarını bil- dirmektedir.Bu muharebenin hakiki ma- hiyeti, habeşlerin Adua - Makalle yolu- nu geçecek ve italyan irtibatını kesecek bir vaziyete gelmiş olmalarıdır. Ras Seyyum'un Makalle'nin şimali garbisinde daha ileriye dogra yürümesi haberi Adisababa'da büyük bir sevinç uyandırmıştır. Makalle'nin düşmesi, bu- rada, bir gün ve hattâ belki bir saat me- selesi olarak görülmektedir. Bir italyan tayyaresi yakında bir is- (Sonu 5. inci sayfada) Bursa Bursa'nın bayındırlığı için ye- ni teşebbüsler alınmakta olduğu- nu gazetelerde okuduk. Turizm endüstrisinin, İstanbul'dan sonra, en büyük kaynağı şüphesiz Bur- sa'dır. İstanbul gibi, o da, şark dü ASA S B e YA AA 5 zensizliği içindedir: Hayat, ora- ; da da, sessiz, somurtkan, itici ve ee rahatsızdır. BZ Bursa'da ne yoktur, bilir misi- <© niz? Eğer bir defa daha yazma- mışsam, yeni bir şey duyacaksı- nız: Park! Hemen hatırınıza Yeşil Bursa, ve gözünüzün önüne alabildiğine yeşillik geliyor. İkisine de inanmayınız: Bir ata veya arabaya binip dola- şacağınız bir dönüm bahçe, şu bil- diğimiz veya işittiğimiz avrupakâ- ri bahçe bulamazsınız. Zerzevatlar j arasında mı yürüyeceksiniz? Ya- F hut, meyva ağaçları alında mı zev- ke dalacaksınız? Bizim böyle garibliklerimiz var- dir: Bursa'da park nasıl yoksa, B eb ek'te de deniz, azala azala, nihayet bitti. bi Hoca Nasreddin kaptanlık me- ğ rakına düşüp, gemiyi Üsküdar'da oturttuğu vakit, hayret edenlere: “— Ne yapayım, kusur bende de-. gil.. deniz bitti!” diyordu. Birkaç yıl ara ile, mahalle içlerinden İs- tanbul kıyılarına varmak istiyen- ler, birçok noktalarda bu sözü söyliyeceklerdir. ş Onun için, Bursa bayındırlığı- na çalışanlardan bir dileğim var: Fabrikalar, hamamlar, evler, ker- piç köyler ve saire ile yeşillik bit- mezden önce, şöyle bol bol, at ve araba ile bir iki saat dolaşilabile- cek kadar bir genişliği şehir plâ- nında park yeri olarak ayırsınlar. Ziyanı yok, şimdiden hepsini satın almasınlar. Fakat toptan resmini yaptırsınlar ve Bursa toprağzının besliyebileceği nadir ağaçlarla, parça parça, Bursa şehir korusu- — nu yaratmağa başlasınlar. Ğ Eğer Turist sağmak istiyorlar- sa, İznik yolunu yapmağı da unut- masınlar; oraya gelmeği, Türki- * ye dışında bir yarı - haç"sayanlar ğ vardır. Fakat Bursa'da yatacak 4 yer, İznik'e gidecek yol bulacak larından emin değildirler. * * Ka e A » PC v0i ğ j 4 “Ulus, un Dil Yazdları GÜNES - DİL Teorisine göre Toponimik analizler IL «Tur -oava—Troie)» Ve H, Marr turan kelimesinin nasıl (tur) ve (an) gibi iki ayrı kelime- Yeni tefrikamız Topyekün Harb GENERAL LUDENDORFE Dünya harbında, alman or- duları Genel Kurmay Başkanı olan General Ludendorff'un bütün dünya kamoyunu ilgi- lendiren bu yeni eserini, bir kaç güne kadar bitecek olan ”Çemberleyn'in hatıraları,, n- dan sonra neşre başlıyacağız. V LA A LA AAA A ĞAL LA Tur) lu Has İsimler Yazan: H. Reşit Tankut den olduğunu iddia ediyorsa bu (r) harfinin de eski dillerde ba- zan düşüp kaybolduğunu da ileri sürüyor. Bu bahiste Marr doğruyu DER görmüş değildir. Çünkü harf sa- nılan morfemler esasta birer kök veya ektirler. Ve kelime morfolo- jisindeki rolleri ana kök anlamına şahıs, mekân, mesafe, hareket, te- kerrür, umumilik ve yakınlık gi- bi hususiyetler ilâve ederek keli- meyi maksada ve medlülün hüvi- yetine göre gövdelendirmek ve şekillendirmektir. Türk dehası on- ları sırasına ve maksada göre kul- lanmış veya ihmâl etmiştir. Mese- lâ “tur” nasıl dağ ise “Tu” da dağ ifade eder. Yükseklik ve barına- cak yer anlamı verir. Bunu iyice ve aydın olarak anlıyabilmek için (Sayfayı çeviriniz)

Bu sayıdan diğer sayfalar: