Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
- — SAYFA 2 ULUS bOYUDAR . Kamutay memurlar kanundaki ayk * değişiklikleri görüştü Devlet ve resmi kurumlar hesabına okuyan gençle- re üç ayda iş bulunacaktır ça : (Başı 1. inci sayfada) î B. Hasan Fehmi Ataç (C.i'ımv'—.'ıı,a.ne_)'ı 4 cevab verdi ve herhangi bir zaruret- le vekâlet emrine almanın bir ceza olamıyacağını, bir sene içinde tayin edilmek için yer bulunamayan bir memuru açığa çıkartmayı münasib görmediklerini ve bu sebeble açık L müddetini artırdıklarmı, vilâyetler- de verilen tasfiye kararlarının yüzde doksanınım Devlet Şürasmca bozul- makta olduğunu söyledi. Rasih Kaplan (Antalya) Osmanlı — #mparatorluğu zamanındaki — işsiz, güçsüz memur hayatının cumuriyetle beraber, asırların çalışmasını yıllara sığdırmak zaruretinin. memurlarımı- ıı yuklodığı büyük vıııfelerı hatır. tıktan sonra, me iyeti- — metemas ederek, devlet işlerinin ; mülhakatta, merkezde olduğu hızla ş “ yürümediğini, idari hükümlere kazai — hakları hâkim kılan h lardan bir . fayda gorulmedıgmı, ordunun sicil t > ve teftiş işleri esas l ile ö ııaııurlırdın alınan nııdıııınnııı ar- bekletilirse ondan bir fayda beklene- miyeceğini, çürük çiviyi çıkarıp yeri- ne sağlamını koymadan başka çare bulunmadığmı söyledi. B. Hasan Fehmi Ataç, (Gümüşane) Teftiş hakkında söylenenlere cevab veremiyeceğini, değiştirilen hüküm- lerin memurların lehine olanları yarı yarıya tadil ettiğimi, başvekâletteki teftiş teşkilâtını birinci maddenin göz önüne aldığını, orduda vekâlet em- rine almanım mevzuubahs olamıyaca- ğını, sicillin ancak terfi için olduğunu 13 üncü maddenin tatbikinin memu- run değil, memleketin ziyanma bu. lunduğunu, encümenin de bu mesele- nin iyice etüd edilmesi kanaatinde bul kla beraber mü | sebeb- lerin bu kanunu Kamutaya getirdiği- ni söyledi. B. Emin Sazak (Eskişehir) in bir sualine cevab olarak Maliye vekili B. Fuad Agralı, neticede bu işin büdce- ye tesirinin tabif bulunduğunu, fakat ne dereceye kadar tesir yapacağını bilemediğini, memurlar kanunu çık- adan evel hükümetin bu maddeyi b tıp kati bir disiplin konabil teftiş işinin doğrudan doğruya bagve- İ , kâlete bağlanmasının zaruri olduğu- İ mu söyliyerek kısa müddetin kabu- könden yana olduğunu söyledi. İstanbul hâdi B. Sn-rı İçöz (Yaozgad) daki azil - İlerini anlıtırnk, memurlara bir mü- xacaat hakkı verilmesinin doğru ola- cağını, teftiş heyetinin başvekâlete bağlanmasının — muvafık olduğunu Ş — söyledi ve kanunun bu esaslar dahi- Jinde değiştirilmesini istedi. : B. Ziya Gevher Etili (Çanakkale) — Hasan Fehmi Atacın izahlarının en- eTi dığını, istemesinin, büdcede açık maaşları- azımsanmıyacak kadar çoğalma- sma sebeb olduğunu söyledi. Bu görüşmelerden sonra encüme- nin maddesi aynen kabul edildi. Projenin beşinci maddesini teşkil eden memleketin içinde veya dışımda devlet. daireleri “hususi idareler- le belediyeler — dahil"” — hesabı - na okutturulmuş olan yurddaş - larm mecburi hizmete — tayinleri hakkmdaki üç ay müddetin bir sene- ye çıkarılması hakkmdaki hükme 1416 numaralı kanunda hükümler bu- I dolayısiyle JTüzum olmadığı- 'di!eyi beğü ai değiştirilen maddelerde merhamet kokusu duyduğunu, bu merhametin memlekete faydalı olamıyacağımı, e- ııııı.,_ıl"_ynpx "_’ duğ ükümlerin, da bu ıılmıyetı bırdılık haline getirmedik- çe değil bir sene, on sene bile açıkta mt, maarif vekâletinin her talebenin tahsilini bitirmesinden 6 ay evele a: id olduğu makama İı;ldird'ıîvi sövlen- di. B. Ziya Gevher Etili (Çanakkale) Bir sene açıkta kalacak olan bir gen- cin elinde devlet hizmetinde çalıştı- IÇ HABERLER İSTANBUL TELEFONLARI Edirne - İstanbul yolu İstanbul, 5 — Edirne - İstanbul as- İstanbul vilâyetinin yardımları İstanbul, 5 — Vilayetin 936 büd- cesinde yardım faslr 177,501 liradır.' falt yolunun Silivriden İstanbula ka- dar olan 510 kilometrelik kısmının yapılmasımna haziranda başlanacak- tır. * Dr. Raşid Tahsin bugün hastanesinde öldü. * İrak Hariciye Nazırı Nuri Paşa bu akşam Cenevreye gitti. guüreba rıldığına dair vesika olmadığı için herhangi bır yere girmek hakkının veril doğru olmadığımı söy- ledi. Bışvekalet müsteşarı B. Kemal, üç aylık müddetin az geldiğini, mü- nasib bir iş bulmak imkânımı veren müddetin bir sene olduğunu, böyle bir iş bulununcaya kadar bir yerde çalı. şanlara kimsenin bir şey söylemiye- ceğini izah etti. Hiç bir müessesenin, bugün yüzde doksanı iş bulamayan ve hususi ida- reler, belediyeler hesabıma tahsil et- miş olan gençleri vesikasız almadığı hakkındaki mütaleaya B. Kemal, hü- kümetin tahsil için gönderdiği genç- lerin nerelerde kullanılacağını tayin ettiğini, hususi idareler ve belediye- lerin de bu yerleri hazırladıklarını ve bir ihtiyat tedbiri olarak bir yılın kabul edilmesinin istendiğini söyledi. B. Hüsnü Kitabçı (Muğla) Bu gençlerden memleketin istifade et- mesi için üç ayı bile fazla gördüğü- nü, bunların gelir gelmez müstakil olmasa bile, her hangi bir şefin ya- nında çalıştırılarak tecrübe sahibi ol- malarının teminini muvafık — gördü- ğünü söyledi. Avrupada talebenin okuduğu u- zun yıllar içinde onun yerini bulama- yan idarelerin' gençlerimize döndük- ten sonra bir ây içinde yer temin e- deceklerinin de şüpheli olduğu müta. leasında bulundu: Neticede müddetin üç ay olaral Kahması şekli kabul e? dildi ve projenin beşinci maddesi red- dedilmiş oldu. Kamutay bugün saat 14 de top- lanacaktır. - Gıme; - Dil Teorisinin yardımına — müracaat edelim. Kelimelerin etimolojik analiz — şekli şunlardır: ü Tur=ug+ut+ur Tü Suğt ut t uğ ha yukarda tahlilini ynptıgı- O mız tur un iki manası vardı: (ut unsuru kök olduğuna göre) 1) Kuvvet ve kudretin, yüksek- hiğin bir sahipte kat'i olarak te- — göre. 2) Fiile gehmş, yapılmış ve ol- muş bir kuvvet ve kudretin, yük- “ sekliğin kat'i olarak tekarrürü. - “Tu” kelimesinde ise üçüncü - wpsur olan uğ ancak tayin ifade - edebilir. Onda tekarrür ettirmek tesbit etmek kudreti yoktur. Bu bakımdan “Tü” kelimesi muayyen ve malüm bir küdret kuvvet ve yükseklik sahibini ve- ya fiilini gösterebilir. Onun için- dir ki atalar, tarihi ve muhtelif bakımlardan vasıfları olan dağ- - harı (. 4 r) eki ile kıymetlendir- - miş ve herhanği dağ demek için de (. 4 ğ) ekini kullanmışlardır Meselâ: — “Smay dağı manasına olarak Turisina, Toros silsilesi. Ve Ya- kutistandaki Toragan dağları ve “—Turova şehri gibi. ! Tü kelimesinin analizinden al- - dığımız netice bize: — Tav, tay, tavr, tak, tavk ve târ kelimelerinin de tahlilini emret- ' mektedir. Morofolojik şekilleri Wmelerin hepsinde (uguî) aslmı bulacak ve eklerin rollerini daha açık ve delecen bir şekilde mü- talâa edebileceğiz. Analize başlıyalım: ( AZ) A MA — &ğ Hat P8W h a —a Hat t ay b , Bf Haat t ak * , Tav 'ı“ay — kkarrürü “ut” unsuru ek olduğuna ancak . ayrı ayrı olmakla beraber bu ke- TAr — ağ P At k.ağ * ar Tavk — ağ 4 at * av 4 ak Tavr — ağ t at t av * ur. Bu altı kelimenin her altısında da 1, 2, 3 üncü unsurlar — birdir. Yani: Ağatav — Tav Ağatay — Tay Ağatak — Tak Ağatağ — Tağ Ağatav — Tav Ağatav — Tav R Her altısının da manası: büyük- lük, yükseklik ve kudretin bir 'sü- je veya objede tam ve mükemmel olarak taayyün - ve tebarüzü de- mektir. Gerçek; tav kelimesi Turkçe— mizde büyüklük, gökremlik, - tav- lılık, kıvam karşılığı olarak kulla- nılır. Tavlı adam, tavlı at dediği- miz gibi demir tavında olarak dö- ğülür gibi atalar sözünde de kul- lanırız. Demirin tavlılığı fazla ha- raret karşısmda sonuna kadar in- bisat edip gelişmesidir ki hacmen büyüklük ve kabarma ifade eder. Kafkasya'da Koban mıntakasın- da yaşıyan Karaçay Türklerinden tanıdığım. üç kişiden ikisinin adı tavlı idi — tav - bi, tav « lostan bi. Ural dağlarından bir şubenin a- dına (Yaman tav) denildiğine bakılırsa bu kelimenin de doğru- dan doğruya dağ olduğu veya da- ğm yücelik, büyüklük vasfını ifa- de etmek üzere kullanılan bir ke- lime olduğu meydana çıkar. Bu kelime şivemizde tap bıçı- minde de kullanılır. Tav — dag “Büyük Türk Lu- gati.” Tağ, tav, tay — (cebel, dağ Büyük Türk Lügati). Not: — (. 4 v), (. * y), G 4 k), ( 4 g) eklerinin kelimeye kıymet vermekten rolleri -tama- miyle aynıdır. Çünkü: (3, y, g, k, küh, hileb,p, v, f, m) aynı katego- ridendirler (1). (Tav, tay, tak) da dördüncü bir unsur yoktur. Buna karşı; Fars dilinde yaşıyan ve dağ demek olan târ ve arap dilin- de yaşiıyan tavr kelimelerinden dördüncü bir (. 4- r) unsuru gö- rüyoruz ki bu önemli ek kelime anlamının bir saha içinde tekar- rür ve tebarüzünü, gösterir. Bu “suretle târ ile tavr da tay, tak ve tağ kelimelerine bakarak isteni Bunlardan bazıları şunlardır: 15.000 lira Darüşşefakaya, 5000 1lira fakir çocuklara yardım için Kızılaya, 15 bin lira Büyükada, Burgaz, Heybeli sanatoryomlarına, 2000 lira türk maarif cemiyetine, 2500 lira prevantoryoma, 10000 lira ekalliyet- 30,000 1lira lira verem ler hayır kurumlarına, halkevlerine, 15,000 halkevinin genişletilmesine, 500 lira ilkmekteb talebelerinin dişlerini te- davi için dişçiler cemiyetine, 5000 li- ra kış sporları tesisatıma harcanacak- tır. Eminönü İstanbul muallimler bir- liğinin feshi meselesi İstanbul, 5 — İstnabul muallimler birliğinin kapatılıp — kapatılmadığı hakkındaki münakaşalar devam edip gidiyor. Birliğin şimdiki reisi Hay- darpaşa lisesi fizik muallimi B. Ke nan, birliğin feshi hakkında anket yapmaya karar veren eski birlik ida- re reisinin salâhiyetsiz bir iş gördü ğünü söylemekte, feshedenler de ak- sini iddia etmektedirler. Karşılıklı id- diaların birleştiği nokta fesh için 334 muallimin imza ile rey vermesi, fesh aleyhtarları olup cuma günkü kon- grede toplananların da yalnız 30 ki- şi olduklarıdır. böyle olmasına rağmen münakaşa bitme. Bu -vaziyetin miştir. Bir çok yerleri:su bastı İstanbul, 5 — Lodos denizi yük- seltti. Halicin Yemiş, Fener, Eyüp is- : keleleri ile kara arasını su kaplamış- tır. Yemişte denize yakın dükkânlar- dan yüz kadarının içine su dolmuş- tur. Sokaklarda kayıklarla gezilmek- tedir, Balık ihracatımız İlgili olanların yaptıkları bir kesaba göre, leketi son lerde ba- hık ıhrucau şöyledir: 1931 de 1734223, 1932 de 1126480, 1933 de 1069119, 1934 de 105015 kilodur. 1935 deki ihra- cat geçen yıldakine göre daha faz- la olduğu tahmin edilmektedir Sigorta tetkik heyeti Her ay toplanmakta olan sigorta tetkik heyeti bu aya aid toplantısına başl 1 de, mühim ola- rak, bazı mıllı fabrikalarımızın husu- si sigorta fiatlarmı tesbit işi vardır. Resim sergimiz Moskovadan sonra Kiyef ve Bükreşte de açılıyor Türk dost memleketlere tanıtmak ve eserlerini buralarda göstermek için Moskovada açılmış ve büyük muvaffakiyet ka. rtistlerini ve komşu zanmış olan resim sergimiz, 2 şubat- tanberi Kiyefte açılmış bulunmakta- 3 dır. Bu şehirde büyük bir alâka u- yandıran sergi bir hafta müddetle a- çık kalacaktır. Artistlerimizin eserleri, Kiyeften sonra Bükreşte de teşhir edilecektir. Romanya kültür bakanı B. Angeles- ko sergiyi koruması altına almış ve için, eserlerin teşhiri Bükreşin en ” büyük binalarından olan Ateneul Ro- men salonlarını sergiye tahsis ettir- miştir. Moskova, 5 (A.A.) — BB. Salâh Cimcoz ve İbrahim Çallı Kiyefe var- mışlar ve istasyonda Ukranya dış kültür münasebetleri cemiyeti başka- nı Veliçeko ile ressamlar ve gazete- ciler tarafından - karşılanmışlardır. Türk misafirler, serginin bulunduğu Güzel sanatlar müzesini gezmişler- dir. Laypzig ilkbahar panayırı Laypzig ilk bahar panayırı her yıl ol- duğu gibi bu yıl da mart başlanğıcında açılacaktır. Panayırda üç kısım vardır, Bunlardan nümune panayırı 1 marttan 6 marta, büyük teknik panayırı 1 mrat- tan 9 marta, yapı panayırı da gene | marttan 9 marta kadar açık bulunacalk- tır. İsveçle ticaret anlaşması İsveç hükümeti ile aramızda mevcud ticaret anlaşması 1 şubat tarihinden i- tibaren bir ay müddetle uzatılmıştır. İstanbul ticaret-samaaın genel sekreterliği İki sayı önce öldüğünü acıyarak haber verdiğimiz B. Cemalden açık bulunan, İstanbul ticaret ve sanayi odası genel sekreter vekilliğine, E- konomi bakanlığı tarafından, iç tica- ret kredi işleri direktörü B. Cevad Düzenli tayin edilmiştir. Muğlada fırtına ve kar Muğla, 5 (A.A.) — Dünden- beri bütün il içinde şiddetli bir fır- tına hüküm sürüyor. Fırtına ile ka- rışık şiddetli yağmurlar da yağıyor. Yüksek dağlara çok kar düşmüş- len şeyin yani (yükseklik, büyük- lük, kuvvet ve kudretliliğin) te- karrür ettiği fark ve temyiz edilir bir hale geldiğini biz de fark ve temyiz etmiş oluruz. “Tavk kelimesindeki (. 4 k) ekinin rolü de bambaşkadır. Bu ek (her türlü (öbje) ve düşünceyi tamamlar. Manayı. tayin eder. Her türlü düşünceye hareket ve faaliyet verir. Rolü oldukça şa- mildir. Dilde genel âmil rolü oy- Bu suretle (. -- k) ekinin tav manasına yani büyüklüğün, yük—l sekliğin bir sahipte taayyün et- mesi manasına bir hareket bir ta- mamlanma vermek suretiyle onun kıymetine bir hususiyet ve bir faz- | lalrk katmış oluyor. Not: — Söz konumuz Turova a- dr idi. Yalnız onu tetkik etmek üze re giriştiğimiz bu etüd ufku bir- denbire genişlettiği için bahsin dağılmış olmasına - ehemiyet ve- rilmedi. ; H. Reşit TANKUT — Sonu var — 11) Etimoloji, Morfoloji ve Fone- - tik Bakımından Türk Dili Analiz Yol- darı, s. 13. * 121 Etimoloji, Morfoloji ve Fonetik - bakımından Türk Dili Analiz yolları, 8. 35 Şehrimizdeki “D” grupu serg ların arkadaşımız REVİ tarafından yapılmış krokileri