Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
ULUS. ADIMIZ, ANDIMIZDIR tüt ; n / .l% : Son 8 ŞUBAT 1986-CUMARTESİ sayfamızdadır.- habeh“er—iîfünoü ' ON YEDİNCİ YIL. NO: 5220 İtalyan - hab eş harbı ROYTERİN BİLDİRDİĞİNE GÖRE: Şimalde iki tarafın kazandığı muvaffakiyetler boş ve neticesiz muvaffakiyetlerdir Senal cephesinde: Londrs; 7 (AŞA.) — Royter bildi- riyor: Şimal cephesindeki habeş ve italyan hatlarının vaziyeti son günler içinde değişmemiş gibidir. Eğer bir taraf ve yahud öbür taraf muvaffa- kiyet bu ler boş ve neticesiz muvaffakiyetler olmuştur. Şimdiki halde bu cephede- ki hâdiseler her zaman görülen ufak kazanmışsa muvaffakiyet- çarpışmalara inhisar etmekte ve ay- rıca italyan bombarı dı- manlarına devam eylemektedir. tayyareleri Habeş atlıları cepheye gidiyor; Cenup cephesinde: Grazi- ani, Negelli bölgesinde hatlazını kuv- Cenup cephesinde general vetlendirmektedir. Bu bölgenin sa- gında ileri hareketi bildirilen italyan kolu da hareketlerine devam etmek- tedir. Bir resmi habeş tebliğine göre, i- talyanlar evelisi gün Bali eyaleti merkezi olan Magalo'yı bombardıman etmişlerdir. Bir kişi ölmüş ve 10 ev (Sonu 6, ıncı sayfada) Başbetke YÜZDE 61.8 F.R. ATAY Bütün şark âleminde bir rekor rakamı haber veriyoruz: Ankarada okuma yazma nisbeti erkeklerde yüzde 61.8 i bulmuştur. 927 nufus sayımında Ankara merkez kazasında okuma yamza nis- beti erkeklerde yüzde 43, kadınlar- da yüzde 28 di. Sekiz senede bu nis- bet erkeklerde yüzde 61'8 e, kadin - larda ise yüzde 43,1 e varmıştır. Er- keklerde artış farkı yüzde 18,8, ka- dınlarda yüzde 15,1 dir. 933 e göre memlekette kitab, der- gi, gazete neşriyatı en aşağı yüzde 25 çoğalmıştır. Yalnız Ulus basıme- vinden, ayda 20 ye yakın dergi çıkı- yor. Magazinlerimizden birinin, 24 sayfa basıldığı vakit satışının 14,000, ve 36 sayfa olarak 24,000 i bulmak- ta olduğunu görüyoruz: İmdi, şu meşhur Servetifünun en parlak dev- rinde ve osmanlı imparatorluğu için- de bu rakamın 24 de biri kadar sü - rülür sürülmezdi. İsimlerini bildiğimiz bilmediğimiz gençler tarafından neşrolunan dergi- leri gözden geçirdiğimizde, yazı ve fikir'in bizim o yaşta oldu- ğumuz zamana göre mühim bir se- viye farkı göstermesinden memnun oluyoruz. Büyükharb boşluğu ve urgunluğu devrinin geçmiş olduğu- na hükmetmek lâzım geliyor. B_u _rakamları yazarken, masamı- zın üstünde devlet basımevinin bu sene l;şşrelltiği on bir cild eser duru- yor. BDunlar ağır ve esaslı ilim ve fen kitablarının tercümeleridir, Bir (Sonu 5. inci sayfada) İtalyan milli müdafaa komitesi toplandı Roma, 7 (A. A.) — Millı müdafaa yük- sek — komitesi, dün saat 16'dan 18'e kadar Ve- nedik sarayın- da bir toplan- tı yapmıştır. Toplantıya B. Musolini - reis- lik etmiştir. Blağ eee AOA Komite, önü- — Mlli Müdafaa müzdeki pazar- — #Romitesine reis- tesi günü tek- lik eden B. rar toplanacaktır. Musolini UZAK ŞARKTA VAZİ_YE"I' GERGİN Japon askeri dış Mongolistan sınırına ilerliyor Dairen, 7 (A.A.) — Royter ajan- sından: Japon ve Mançuri orduları, dış Mogolistan sınırına doğru ilerle- meğe karar vermişlerdir. Yarı resmi bir beyannamede deniliyor ki: “Dış Mongolistan ile Sovyetler, Mongolistan - Mançuri sınırı boyunca harba hazırlanmaktadırlar. Bu sınır buyunca gitgide sıklaşan çarpışmalar olmaktadır.,, (Sonu 3. üncü sayfada) Almanyanın sömürgeleri hakkında bir konuşma Londra, 7 (A. .) Berlin- den bildirildiğine. göre B. Hitler i- le B. Ribentrop, es- | İngilterenin ki hava işleri bakanı Lord Londonderri'nin kendilerini yarı resmi olarak zi- yareti esnasında alman sömürge- H B. Hitlerle sö- mürgeler işini gö- leri — meselesini ileri sürmüşlerdir. Lord Londonder- ri, son günlerde rüştüğü bildirilen Lord Londonderri Berlin'e gelmişti. Ve dün oradan o- limpiyad oyunlarının açılış merasi- minde hazır bulunmak üzere Garmi- şe gitmek niyetinde idi. Salâhiyetli mahfiller, tropun Almanyanın isteklerine olarak “huku eşitliği,, ni ileri sürmüş olduğunu istihbar etmişlerdir. Mumaileyh, Almanyaya eski sö- mürgelerinin iadesi hususunun onun şan ve şerefi icablarından olduğunu (Sonu 5. inci sayfada) B. Ribben- esas B.T.R. ÂAras, Faris Büyüîk. ğlçimizıe 'rlikte Fransa Dış bakanlığı önünde Dış Bakanımızın yeni görüşmeleri Paris, 7 (A.A.) — Yugoslavya naihi Prens Pol, dün B. Tevfik Rüştü Aras ile B. Titüleskoyu kabul etmiştir. Üç devlet adamı, yapılması düşünü- len Tuna pakt hakknda dir. görüşmüşler- B. Saro'nun ziyafeti Paris, 7 (A.A.) — B. Saro, Tür- kiye Dış Bakanı B. Tevfik Rüştü Aras şerefine bir öğle ziyafeti ver - miştir. Ziyafette bilhassa Türkiye Büyük Elçisi, BB. Flanden, General Moren, Pietri ve Mandel hazır bu - lunmuşlardır. ROMEN - SOVYET ANLAŞM:;;I H_.;KKINDA: Küçük antant mahftillerinin fikri Londra, 7 (A.A.) — Havas ajansı muhabirinden: Küçük antant mahfilleri, sovyet - ro- men andlaşmasının ana hatları bakımın- dan fransız - sovyet - çekoslovak misak- larına benziyeceğini sanmaktadırlar. Bu andlaşmada, Macaristan ile Ro- manya ve yahut Almanya ile Çekoslo- vakya arasında bir muharebe çıkması takdirinde Sovyet Rusya'nın otomatik (Sonu 3. üncü sayfada) Fıkra Keyserling Büyük tarih dönemeçlerinde olduğu gibi, Avrupa, derin bir fi- kir veruh dursuzluğu içindedir: Temps muharriri, bugün yaşamak- ta olanları, 1788 insanlarına beri- zetmektedir. O zaman da herkes, nasıl ve ne olacağını bilmeksizin, hissediyordu ki herşey değişecek- tir. Muharrir, şu sözü kâğıda ya- zıp bir şişeye tıkayarak, belki ge- lecek nesillerin eline geçer diye, zaman denizinin içine atıyor: “Hiç bir şey görmüyoruz!” Fakat bu hal, bizde düşünmek cesaretini kirmamalıdır. Her taraf- ta vahiğ getiren peygamberler var. Filozof Keyserling bugünkü ihti- lâlle, yüksek bir geleceğe doğru gitmekte olduğumuzu haber ver- mektedir. Çünkü gençliklerin bü- yük kısmı ihtilâl tarafındadır. Babalarla oğulların biribirleri ile anlaşamaz oldukları doğrudur. Fakat bu anlaşmazlık 1914 e ka- dar, bugün olduğu gibi değildi: o zaman babalarla oğullar arasında ve genclik müşterek inan ve fikir dayançları vardı: Bunlar durluklu ve sağlam — kıymetlerdi. Bu kıymetler harbla sarsılarak, anlaşma zemini orta- dan kaybolmuştur. Gençler artık — geri'de hiç bir şeye bağlı değildirler. Ananeler gençlik ta- rafından inanılmadığı ve kabul edilmediği için, zayıflamıştır. " Keyserling'e göre bugün genç- liği bir araya getiren özgü- fikir yoktur ve kim onları tat- min edecek fikir esasları bulabi- lirse, gençlikler onların olacaktır. Heryerde gençlikleri organize etmek, yeni itikadlar bularak, ken diletine, cemiyeti bu itikadlar ü- zerine kurmak vazifesinin şeref ve — mesuliyetini benimsetmek, ve bu — | tasfiye ve durluk dalgasını, yavaş yavaş, Fakat geniş saflarla, bütün milli müesseselere doğru yürüt- mek ihtiyacı bundan geliyor. Ya- pıcı fikirlerin çekip toplayamadığı — gençlikleri, yıkıcı fikirler sürüyüp — götürmektedir. F* a MAt “Ulus,.un Dil Yazıları V. Sümercede Dor'lu Kelimeler En eski Türk lehçelerinden Sü- mercede de dur'lu kelimelere rast geliyoruz. Meselâ: Dur — ağıl, ahır, methal F. D. glossor s. 149. Dur - du - ru — (dur kökünün redoublement) 1 yüksek — duru — devam, ebediyet. Tarhan — Dini reis. Büyük Türk lügatı “Çağ” Tarku — Berat, ferman. Büyük Türk lügati. Türküm — Yığın. Büyük Türk lügati “Kaz”. Tur, Turan Az., Kaz., Çağ. Tur yahut turh bin Feridun'un hissesine düşen kıt'a. Dor — Nesil Büyük Türk lüga- ti Ç| Dora — Şehika. Büyük Türk lügatı. Doruk — Anadolu dağ tepesi (2). Doru — Zirve. Anadolu lehçesi. Doruk — Fikir, şahika. Anado- lu lehçesi. Tir — Az. Fransızcadan; Çatı- lehçesinde (Z| Naim Onat'a göre zürriyat, türemek. (21 Naim Onat Konyada böyle bir soyadı bildiğini söyledi. ZL AAA LA AAA b Yeni tefrikamız Topyekün Harb GENERAL LUDENDORF Dünya harbında, alman or- duları Genel Kurmay Başkanı olan General Ludendorff'un bütün dünya kamoyunu ilgi- lendiren bu yeni eserini, bir kaç güne kadar bitecek olan ”Cemberleyn'in hatıraları,, n- dan sonra neşre başlıyacağız. PKT TLDİTTTTMVEDD MMM Si ei çörüi *'ı—'n"_îıv BEL e CN GÜNES - DİL Teorisine göre Toponimik analizler ik ı « Tur -ova—Troie) Ve «Tur) lu Has İsimler Yazan: H. .Reşil Tank yı tutan direk. Büyük Türk lügati. Tirek — Çağ. Direk. Tirme — Kaz. Keçe, çadır. Tirim — Çağ. Başak. Tor; tur, dor, dur, târ, tir gibi dağ, tepe, kayalık yükseklik !iĞ manlık, gürlük, tümseklik, mabut, hâkim hükümdar, kuvvet, irade gibi hepsi de yükseklik, büyük: lük, sahiplik gibi maddi ve apstre manalar veren bütün bu kelime ve isimleri okuduktan sonra Tro- valıların kimler olduğunu, bu ke- lime ve isimlerin delâletiyle de a- ramak, bulmak nerelere yayılmış ve nerelerde iz bırakmış oldukla- | rını tesbit etmek kabil olacaktır. -4 Araştırmayı kolaylaştırcağı için — bu kelimeleri altalta yazarak ana- | lizlerini yapalım. Bi Tor — oğ - ot —- or. Tur — uğ A ut 4 ur. Dor — oğ 4 od — or. Duür — uğ 4 ud 4 ur. Tar —ağ Hat 4 ar. Tir —üp A Altı şekilde de etimoloji bir ol- — duğu gibi mana da birdir. Vokal | farkının kelime kıymeti üzerinde | esaslı bir rol oynamadığı ve (d, t) — nin aynı kategoriden olduğunu bi- | liyoruz. i Artık bu kelimelerin ana vatan- | da ve ana vatan dışında nerelerde — bulunduğunu aramak ve onların | yardımı ile çizecegimiz akın yol- | larından bu adlarda hangi kavim- — lerin nerelere göçtüğünü tesbit et- — mek sırası geldi. Şarktan başlıyarak: * Torbivat — Çoruh Pazar p. Toraman Erzurum Hınıs Tortan Erzurum Pasinler Tortum ) Tortum ) Erzurum Tortum Kale ) Tortan Erzincan — Kemah Torama Elaziz Hozat © — Torumlar Malatya Hekimhan | Torik Muş Sasün Tornuk Sıvas Hafik (Sayfayı çeviriniz)