sorsanız, SiZe A Mirna Loy'a z elli metrelik mesafeyi 'ürüyüp geçmek güç bir şey de- ildir. Fakat bu mesafe silik in- Sanla, evrensel şöhret arasında- i farkı rsa, Ö zaman bu mesafeyi geçmek öyle zan - Nettiğiniz kadar kolay değildir.” On altı yaşındayken — daha Mektebe gidiyordu. Kaliforni - Ya'da Culver - City'de bir mek- tep. Burada kendisinden küçük- lere dans hocalığı ediyordu. Bir gün sinema aktrisi olacağı ak « lmdan bile geğmemişti. Yalnız dansı çok sevdiği için, ilerisi i- Çin bir dans hocası olmayı tasar liyordu. Dershanesinde otuz ka- dar talebesi vardı ve aylığı da 'topu topu yirmi beş dolardı. / Bu küçük mektebin yüz elli Tetre ilerisinde. Metro Goldvin Mayer stüdyolarının kale gibi aşılmaz drvarları arip tesadüftü Şöhretini bu s: Wundur, Diyor k — Bir zamanlar adım sanım Charles Boyer ve Katherine Heplurn en son filmlerinda belli değildi. Bir müddet çocuk- lara dans öğrettikten sonra, bir gün stüdyoya baş vurmağa ka « rar verdim. Tevziat dairesinde iki hafta gidip gelmek süretile | bekledim. Kimse bana ehem - miyet vermiyordu. Bir gün beni çağırdılar. Bir tecrübe — filmi çevrilecekmiş. Sonradan öğrendim ki, beni de- ğil, giydiğim bir robun ne ka - dar fotojenik ölüup — olmadığını anlamak için bu filmi çeviriyor- larmış, Hattâ makiyaj yapma - ma ihtiyaç bile görmemişlerdi. Bu robu da “Ben Hur,, filmini çevirecek olan — Kathleen Kay giyecekmiş. Bir kat; gün —sonra rejisör Christy Cabanne — bana dikkat etti ve stüdyo aktrislerinden o - lup olmadığımı sordu. Olmadı « ğımı, hattâ makiyaj yapmasmı bile bilmediğimi söyledim. Bâa- na “Ben Hur,, filmindeki Ma- donna rolünü vereceğini söyle « di. Artık sevincime — son yoktu, Kendi kendime ne hülyalar ku- ğ B ruyordum. Demek ki en sonun- da sinema aktrisi — olacaktım, Fakat iki gün sonra Madonna rolünün Betty Bronson'a veril « diğini söylediler.,, ( Mirna Löy bu vaziyet karşı- sında öyle inkisara uğramıştı ki Metro Goöldvin stüdyosuna an « cak bir kaç sene sonra uğradı. Bu defa çok geçmeden angaj « man almağa muvaffak olmuş - tu ve dört buçuk sene — Metro Goldvin stüdyolarında kaldı. Bir gün kendisine sormuşlar: — Eğer Madonna rolünü o zaman size verselerdi, ne ola « caktınız? — Zannederim ki, ikinci Lili. an Gish olacaktım. Halbuki şimdi çevirdiğim filmlerin ço « ğunda bana hep züâlim kadım rol- leti verdiler, o Mae West Evlenmiş miydi? Mae Vest evli miydi, değil miydi? Şimdi de Holivut dedi « Koducularmın ağızlarında bu sual dolaşıyor. Hattâ sinema ga zete ve mecmualarinın ilk say « falarında bu meraklı sualin ce- vabr araştırılmaktadır. Çünkü Middle Vest isminde bir küçük şehirde Mae Vest adıyle Vallace isminde birinin nikâh kâadı bu- lunmuş. Ana ve baba isimleri de uygun. Fakat Mae Vest katiyen inkâr ediyor. Vesikada nikâhın yapıldığını gösteren tarihte kendisi daha bahçede çember çeviriyormuş. Fakat çok kimseler Mae Vest in böyle söylemekle yaşıı kü « çültmek istediğine zahip olu İHOLİVUT'DA Ş e 'a GA 18 yorlar. * “Fakir bir adamın hayatı" ismindeki roman Fransada fil me almacaktır. * Charlie Chaplin'in en son çevirdiği filmin adı “Serseri” olacaktır, Anna Sten Nana ftilminde bü- yük bit yıldız. olduğunu ispat ettikten sonra, şimdi onu Greta Garbo ile ölçenler var. Yakında Anna'nın Greta'dan da yüksek bir yer tutacağı bile iddia v Olunuyor, / AA o GEÇİDRESMİ! Holivut'da Bu Yıl Çevrilen En Büyük Filmler İngilizlerin (Çok bi adlı filmi o kadar parlak vaffakiyet kazanmıştır bundan sonra Amerik: dilerinde film hususu lizlerle alay edecek cesaret bu - lamıyacaklar. Yalnız cesaret de- gil, dikkat etmezlerse ve İn ler de o bull -dog — inatl filmciliğe ehemr yakında aralarında m rekabetin başlıyacağına yoktur. ğ (Çok bilen adam) bir anarşist grupunun Avrupadaki siy adamlarını öldürmek için dukları tuzak hakkında ma mat sahibi olan bir polis hafiye- sinin Sen Moris'te öldürül: ile başlıyor. Bu memur ölm evvel suikast hakkındaki m matını bir kâğıda yazarak ayyen bir yere — & İngiliz d itiraf ediyor. Bu İngiliz evlidir. Bir de kızı var- dır, Bunu haber alan anarşistler İngilizin ağzını tutmak için kızı kaçırıyorlar. Filmin bundan son raki kısmı kizı — kurtarmak için yapılan teşebbüslerle doludür. , Film son derece heyecan ve - TICI ve süratlidir,. Alfred Hitch- cock tarafından yazılan ve yapı- lan bu film son derece tabiidir. Sinemada görmeğe alıştığımız bir sürü yalancı, gayri tabii jest- lerden hiç biri yoktür. yıldızlar değil, en ufak ve ehem- miyetsiz roller bile son derece ince bir muvalfakiyetle başarıl- mıştır, Fotoğrafçılık, aktörlük bakı- mından tetkik edilince son se - nelerde bu kadar mükemmel bir film görülmemiştir. Fox'un son yaptığı (George iş şüphe Yalnız | White'in 1935 iskandalları) ad- lı film de ayrı bir hususiyet ol - mamakla beraber dans numara - avaları fevkalâde | güzel ve dir. Bilhassa | ayak danslarını yapan Elenor | kalâdedir. Bu kız mu- bu işte Fred Astaire çok yakında gölge caktır. İngiliz propagandası: (Aşka veda) adlı Gaumont İn giliz filminde Faşist propağan - sı insanın burnuna fena halde İlkönce ismini (Dikta- tör) koymak istedikleri bu film moral itibarile yüksektir. Halk arasından ükselen bir adam, krala ve aristokrasiye karşı is - yan ederek memleketin idaresi- ni eline alıyor ve halka, halkın refah seviyesini — yükseltmekle büyük hizmetler yapıyor. Film on sekizinci asırda cereyart edi- yor. Clive Brook diktatör rolün- de son derece parlaktır. ğ İki ay evvel çıkarılan (Düğün gecesi), Ana Sten'in en parlak bir muvaffakiyetidir. Gary Coo- per ile birlikte bu filmi son de - rece cazibeli yapmışlardır. Ana Polonyalı köylü kızı rolünde h*. rika denecek kadar güzeldir. Dı- rektör King Vidor'un — bu filmi tabif yapmak için elinden geleni esirgemediği görünüyor. Bing Crosby tarafından sah - neye konulan — Mississippi adlr film Amerikanin pamuk ve tü - tün _cıkarş kısımlarındaki hayatı tasvir ediyor, Kitabı senelerce evvel Booth - Tarkington yaz - mıştır. Siyahi şarkıları, bilhassa Swanee River — insanm hoşuna gitmiyor değil. Fakat film, u « | mumiyet itibarile sıkıcıdır. ları ve dans