ON ALTINCI YIL. No: 4961 Gündel POLONYANIN DURUMI kede geçen mül ; Kesin Tekâ Tefsi tüm — Merl lişim — İn etmek Avrupa sıyasasının genel gidi- şi bakımmdan Polonya'nın duru- em kazanmıştır. aşmasından be- mu büyük b Alman — Leh uz ş hadiseler üze- kkati — yeniden kendine başlamıştır. Bu hadise- lerin başlıcalarından biri Fransız — Rus karşılıklı yardım paktının imzalanmış olması, ikincisi de Polonya'nın ulusal — kahramanı Mareşal Pilsudski'nin ölüp sıya- sa alanından çekilmiş bulunma- sıdır. Bunlar Polonya sıyasasının gelecekteki evrinine çok doku- naklı olmak bakımından her ta- rafta büyük bir ilgi ile incelen- mekte ve şimdiden türlü yoralara yol açmaktadır. Avrupa'da yeni sıyasa kombi- nezonlarının belirmekte olduğu bir zamanda Polonya gibi büyük bir devletin ne yapacağı ve ke- sin olarak hangi tarafa geçeceği şüpbesiz büyük bir merak uyan- dırır. Polonya erkin bir devlet ha- linde Fransa'nın bi laşınada önayak olan da, belli ol- duğu üzere Mareşal Pilsudski" dir. Fakat bir iki yıldanberi Po- lonya sıyasası bu bağlaşma- nımn bitmiyeceğini düşünen aynı mareşal Almanya ile de uzlaşmak lüzumunu duymuş - ve bu fikrini Avrupa için bir sürpriz. halinde gerçekleştirivermiştir. Leh — Al- man sıyasasınım düzelmesi nisbe- tinde Leh — Fransız bağlaşması örtünç bir şekil almış ve böylelik- le de gerek Fransa ve gerek Rus- ya için daha sıkı bir uzlaşma ih- tiyacı baş göstermiştir. Avrupa sıyasasının vardığı son yüğrüm- den sonra Varşova onun önemli hareket noktalarından biri olmuş- tur. Fransız — Rus karşılıklı yar- dım sisteminin hakikiğ rolünü oy- nayıp oynıyamaması da bir dere- ceye kadar Polonya'nın elindedir. Bunun için Fransa Polonya'yı da bu sistem içine almak için çok uğraşmaktadır. B. Laval'in Mos- kova'ya giderken Varşovaya uğ- raması ve Paris'e dönerken de tekrar Leh devlet adamlariyle görüşmesi hep bu erge içindir. Ancak Polonya ulusal tarihinde iki taraftan da gelmiş tehlikeler le karşılaşmış olduğunu hatırlıya- rak ülkesini yabancı ik sön orduların memektedir. Bu sebebten de Polonya ile beraber doğu Av- rupa'smın durümü - bir türlü ay- dmlanmamakta ve karışık, ört iktimaller devam edip gitmekte- dir. Mareşal Pilsudski'nin ölümü Polonya'nın iç sıyasasında oldu- ğu kadar dış sıyasasında da de- gişiklik yapacağını düşünenler vardır. Buna bir dereceye kadar imkân olmakla beraber, bir dev- letin © ğ ve coğrafiğ hayat yaçlarının saptadı- arın da şahıslarla çinde kolay kolay de- şüphesizdir. -Mare- önceden ne gibi dü- rle vatanmı Fransa'ya bağ- lamışsa sonradan da aynı düşün- Almanyaya da el uzat İarmmicehir. — Po- ve gel ği ana celerle Te ULUS 4 Kamutay'da Tecim ve Endüstri kurul- Dün B. Nuri Conkerin baş - kanlığında yapılan Kamutay top- lantısında, barut ve patlayıcı mad deler Tekit Yönetgelerin 1931 yılı beş aylık bilânçosu ile 1932 yılı bilânçosu hakkındaki sağış - kur komisyonu raporu - görüşül - müştür. B. Refik İnce, bu maddelerin satışları üzerinden verilmiş olan primler için bazı sorular sormuş, Gümrük ve Tekitler Bakanı B. Rana Tarhan da cevab vermiştir. (Sonu 2. nci sayıfada) — Bay Laval Parise döndü Paris, 20 (A.A.) ci delgelerle B. Laval birlikte bu 'e dönmüştür. BB. Laval - Göring ne konuştular Paris, 20 (A.A.) — B. Lavalın yanında bulunanların söyledikleri- ne göre, Krakovi'deki Laval — Göring konuşması, baştan başa şahsiğ ve yarı resmiğ bir çerçeve içinde yapılmıştır. Bu konuşma, sıyasal bir yoklamadan başka bir şey olamaz ve bir sonuca vara- maz. B. Göring, Pilsodski'nin ölü a- layı dolayısile Krakovi'deki Fran- verilecek yemekte B. Laval ile görüşmek istemiştir. Yabancı gazetelerin ortaya köy- dukları iktimallerin tersine olarak, B. Laval'in Berline gitmesi düşü- nülmemiştir. Laval — Göring konuşması B. Göringe dilmaçlık yapan bir Al - man işyarı ile Lavalin kabine şe - fi B. Roşa önünde yapılmıştır. B. Göring, önce Hitler — Say- men — Eden — konuşmalarından sonra belirmiş olan Alman sıyasa- sını anlatmıştır. Laval, hiç kimse için bir hötlem olmayan Fransız genel güvenlik politikasını izah et- miştir. B. Laval, Fransanımn bu sıyasa- yı kabul edecek her ulusla konuş- maya hazır olduğunu hatırlatmış: tur. »« Karakovideki Laval — Göring ve Varşova konuşmalarmın, B. Hitler'in salı günü Rayştagda ve (Sonu 6. cı sayıfada) —.. .—— Yunanistan'da rejim meselesi İstanbul, 20 (Telefon) — 'A:ı- nadan bildiriliyor: General Kon dilis azı etkisinden daha kurml.ı_ mamış olan halka rejim meselesi- nin sorulamıyacağını — söylemiştir. Bakanlar kurulunun son toplantı - sız otelinde sında tarım bakanı ile başbakan arasında atışma olduğu ve başba - kanmım rejim meselesinin seçimde azıyanların elinde bir koz olırak bırakılamıyacağını — ve yasağın kaldırılamıyacağını söylemiştir. in Almanya ile Fransa uzlaşmadıkça bu lüzumu göıdçn rark tutmak güçtür. M:ılrc;al Pil. sudski'nin tabutu çevresinde La- val ile Göring de buluşup görüş- tüler. Eğer bundan hayırlı bir so- nuç çıkarsa ilk olarak sevinecek ve geniş nefes alacak devlet şüp- hesiz Polonya olacaktır. O vakit Polonya'nın durumu aydınlana- cak, ve genel barış da daha sağ- lam esaslara dayanmak imkânını bulacaktır. lonya Zeki Mesud ALSAN Adımız, andımızdır tayı bugün toplanıyor Kurultayı Ekonomi Bakanımız bir söy- levle saat 15 te : Tecim ve endüstri odaları, bu - gün, Ekonomi Bakanlığının yeni ve güzel kurağında toplanıyor. Yurdun dört köşesinden gelen ku rultay üyeleri, Ekonomi Bakanı mızın bir söylevini dinliyecekler ve kurultay çalışmağa başlıyacak - kira Yukarda: Tecim ve en mn yeni Tecim ve endüstri odaları, Eko- nomi Bakanlığının bugünkü yolun- da, üstüne gerçekten önemli işler almış kurumlarıdır. Bu kurultay bu işlerin birer birer ortaya kon - masına, bunlar hakkında her bir odanın düşüncelerinin belli olma. sına, bunlar üstünde topluca gö- rüşülerek en doğru ve verimli so- nuçlara varılmasına imkân vere cektir. Kurultayın konuşacağı işler öy le görülüyor ki, Ekonomi Bakan- lığının yakın bir gelecekte üzerin- de en çok duracağı şeylerdir. U- lusal ekonomik durumumuzun, gün geçtikçe sağlamlaşan esaslar üze - rinde kuvet kazanması, ancak bu gibi tedbirlerin almmasına bağlı - dır. Biz ulusal ekonomimizi, ne- kadar çabuk, modern çalışma me todları ile, modern kurumlarla besliyebilirsek bu yoldaki ulusal verimi o kadar artırırız. Kurultayda görüşülecek işler arasında en çok dikkate çarpan nokta, şüphesiz, standardizasyon ve teylorizasyon işleridir. Bu me- sele, harpsonu dünya ekonomisin- de en köklü iz bırakan, — soysal memleketlerin hepsinde arsulusa! ve ulusal tecime düzen veren ted birlerin başmda gelmektedir. Bugün artık başka memleketler- de standardize edilmiyen hiç ! mal yoktur ki, biraz olsun geniş çe bir tecim işine yarıyabilsin. Bu nun sebebi meydandadır: Ulus lar arasında, dar bir kazanç mar jt için çalışmak zorluğu bi ”a vacaktır dünyada bir esas olunca, eskiden olduğu gibi; geniş ve gevşek me - todlarla mal satmak imkânı k.! . Satıcı, gün geçtikçe a. hemm hem zevkine, hem ke ne daha çok dikkat etmeğe ken - dini bağlı duymaktadır. İşte standardizasyon, mamıştır. bundan tri odaları kurultayının toplanacağı Ekonomi Bakanlığı- urağı, Aşağıda: Kurultayın toplanacağı salon, dolayı bu savaşın baş silâhların - dan biri olmuştur. İşin asıl dik- kate değer tarafı, malı, iyiliği, cin- si, büyüklüğü veya tazeliği bakı- mindan ayırarak, alıcıyı düşün - mek, aldanmak veya yeni baştan çalışmak zorluğunu vermeksizin, mala inandıracak ve bağlıyacak şekilde yapılacak bu tedbirlerin, bugün artık hiç bir tecimerin, işi ne kadar büyük olursa olsun, yal (Sonu 9. cü sayıfada) OT Maksim Gorki Moskova, 20 (A.A) — Maksim Gorki uçağı kurbanlarının cesed. leri, şarbaylığın ölü yakma kura- gında tabutlara konulmuştur. Dün yanın her tarafından başsağı tel - grafları gelmektedir. Alman elçisi de aralarında olduğu halde, bü - tün elçiler dışarı işler komiserli - ğine başsağılarını bildirmişlerdir. Pravda gazetesi, bazı sovyet uçakçılarının yasavsızlıklarına ve apaşça hareketlerine hücum et - mektedir. Voroşilofun bir emrine göre cambazlık yapan uçaklar, uçak a- ianından bir kilometre v mak yükümündedirler. S lar da bu zorağa uyacaklardır. Sivil uçakçılık şefi, kazaya se- beb olan uçakçı Blagin'in bu ha- reketinin kıyaya yakın olduğunu söylemiştir. (Sonu 9. cü sayıfada) 21, MAYIS 1935 SALI ve Endüstri odaları el kurultayı Tecim 4. üncü Bugün açılryor Hor yerde 5 karuş Kronik. Ankara sokaklarında ATAY Dün gece, birkaç kişi, İstan- buldan gelen bir. arkadaşımızla, Çankaya caddesinde dolaştık. Gü: venlik Anıdının bahçesinde, ha- vuz, mermer ve tunçlar arasında, “— İşte tam bir Avrupa parça- sındayız!,, dedik. Karşıda Kızılay'ın temiz bah- çesi, uzakta güzel ve toplu devlel yapıları, büyük caddede sıra ağaç- lar: En son, en yeni, en güzel bir Avrupa şehri burada gördüğünüz şeyin büyüyüp genişlemesinden başka nedir? İstanbullu arkadaşımız içini çekti. İsviçre'den yeni gelen dos- tumuz, “— Şimdi Ankara'da bu landuğuma inanmmyacağım - geli yor!,, dedi. Sonra, plânda yeşil-yol diye gösterilen bahçe-sokaklardan bi- rini geçtik, Plâncının büyük ve güzel fikrine hayran kaldık. A- kasya kokuları içinde döndük, dolaştık. Sağlık Bakanlığı yapısının, kim olduğunu bilmediğim, Fakat Ankara'ya ilk modern mimarlığı sokan artisti ile, Holç Mayster ve Egli, ve şehrin plânını yapan üs- tad Yansen, hiç şüphesiz, Anhara şehrinin bütün tarihinde amla- caklardır. O kadar sevdiğimiz, kıskandığımız, benzemek - istedi- ğimiz Avrupa'yı “da işte böyle adamlar yapmışlardır. Gerçi plân Ankara kalesiyle yanındaki kırlarda kerpiçe bula- narak altüst olmuştur. Yenişehir- de bile plânın yasak ettiği yerler. de dükkânlar yapılarak, sükân ve düzen ruhu yaralanmıştır. Büyük sanatla yerli mal dava- sını biribirine karıştırıp, mimar- lığı yalnız kazanç kısmından pgö- ren ve çabuk kazanmak istiyen bazı kimseler, çirkin yapdarla, şuraya buraya modern ka- rikatürleri oturtmuşlardır. İsmet- paşa caddesinin ta ucundaki evin Bahçesine, daha dün, Ankara ka- lesindeki kerpiçlere benzer, ça- maşırlık mı, garaj mı, çirkin bir kulübe kurulmuştur. ( Şehrin plân işlerine bakan Bayındırlık Direk- törlüğünün, birçokları gibi, bu kulübeye de izin vermemiş oldu- ğunu sonradan öğrendim.) Bunun da bu çeşid kaçaklardan biri ol- duğuna şüphe yoktur. Bül bu düşünceleri bir ta- rafa atarak, gene, akasya kokulasş rt arasında, geç vakte -Radar ge- zindik. Cumuriyete, plâncı ve mi- marlara selâm ve saygılarımızı tekrarladık. Plân ös yüksek sanat için- her zamandan fazla savaş! Daha birkaç yıl plâncı ve ar, tistlerin sıkı kontrolu altında, ye« iyi birdüzüye daha yeni ve gü- zel yapmak, eskiyi hiç acımadan yıkmak ve düzeltmek! Her gün beş kelime Ulus baştanbaşa kılavuz kelimeleri ile çıkıyor. Türki- yede çıkan gazete ve dergile. re her gün verilen $ er keli. melik listeleri de yazıyoruz, Bu yi başan gazete ars tık bu kelimelerin osmanlıs calarını kullanmıyacaktır, ALTINCI LİSTE .— Ladil etmek — 1. Değiştir mek, 2. Azaltmak Tadil — Değişke (Lütfen sayrfayı çevirİniz)