y Y & q [/N_,'/*ı 2 (ÇU y İ7 Ğ ,%m—_ Bekeidik e CDADE” 'R E-...ı.—.. UNU Clı hafaza e [ccek onu binlerce nelik ecdadın kanına zencirliye- cek olan erkek evlâttır. Bundan başka öl cetlerinin nyada istirahat etmeleri iç lâzım gelen merasimi, feda l lıkları ancak erkek evlât yapa - bilir, Çinde ı;ocukl:ı'a ne kadar e- yüz mıhona varan Çin nüfusu- na bakılarak pekâlâ görülebilir. Eğer bü memlekette sıhhatin iğe çocuk bakımına riayet edilse şüphe - siz ki, Çin geniş topraklarına rağmen kalabalıktan dolar ta - gardı, Fakat maalesef sıhhi teş- kilâtınm noksanlığı vüzünden ımak bünyesi kuvvetli olanlar doğmaz ölr tlie bas gi di © zaman ailenin rhuhafazası bak-mımn- dan hiç bir işe yaramıyacak ©- lanları, yani z çocuklarını — cessürle — öl- ler. Y':ıkat dürmekten bedbaht ail- y'ulur. Ve mh:ıyct ıe:led Kısa ! ÜLKESİNDE kte ve bir çok ço * ânâî Bilir - K"AIJ Ve bu ço- de bir caninin çok genç iken atıcı bir. ço- u, aileyi rea- rse bü ı.l.ı demelti temde bırakmak herkesi teesü- | re sevketmek için ölmekle itti- | ham ederler. Eğer anne bir kaç sene zarfm- da o ölen çocuğun doğduğu gün- ifen bir başka çocuk l dünyaya getirirse, o za- man herkes, “aldatıcı cocuğım__ sonradan nadim olduğuna ve âi- lesini sevindirmek için tekrar , dünyaya geldiğine kani olur. l Fakat artık bu düzenbaza iti - mat kalmamıştır. Bunun günün birinde belki yine ölerek bir o- yun oyniyacağı muhakkaktır. için bu gibiler esrarengiz 'hlc ortadan yok edilir. Size bizzat şahidi olduğum hasta bakıcılarımızdan bir Pransız kı- sti. Nihayet bunla - rın bir cocukları oldu ve zavallı yavrucak sene yaşadıktan sonra Menenfitten öldü. Aitenin feliiketi büyüktü. Çocuklarının Y aN cat bereket ver- mile kaldı ve üf olarak, ilk ölen duğu gün başka bir ya getirdi. Ktrafı - mazda bulunan Çinliler bu hâdi- K hır teessürle n böyle canlarının sıkıl - L kendilerine zordul. Bır görünü: nrdu Kendi ürlü dalavere ile ni - rlerini anlıyabildim. e “aldatıcı çocuk,, tek- Muhak- ir oyun giderek aile- içinde bıra- Bu sefer omuz silkmek sırası bana gelmişti. Böyle şeylere i- nananlardan değildim. — Fakat çocuk bir kaç sonra, hiç se- bzp yokken, durup dururken ö- iverdi. . Yulzarıdaki ve Tasıldığlan göre 'Çinde “--asii- he yani ruhların ceset değiş- Evki zamanlarda Çinde, imperatorlar - dan başkıyarzk büyük adamların hepi- maske takarlarmış. bıı ağaçlar, dört beş yüz ları halde Mhrlır, BaDea vliba illileri Çinliler bu garip - gaçların müuhtelif kısımlarından tesir- leri kuvvetli birçok ilâçlar yaparlar, tirdiğine fevkalâde iman edil - miştir. Bunl <n k. aa i- gö re insanın ruhu hiç bir zaman ölmez; ancak, kalıp değiştirerek cesetten cesede intikal eder. Size bir başka misal daha anlatayımı: Tibette Budist dininin en bü- yük mümegssili olan Dalay — Lama ölmüş yerine bir başkası Reçmişti; bu yaşlı bir adamdı. Bir gün bir çinliye bu adamın yaşını sordum: — Onun yası yoktur. O yaşı- yan bir Budadır. dedi. —Na.ıl olur, Buda yaşar mı? Sonu yarın biliyor :n Çıulı biraz | mü karşısında, mütemadiyen | -4 COYUNLU A"î-' BRİÇ Yeni başlıyanlar için Kâat oyunlarından bric, dün- yanın her tarafında klüplerde, sösyetelerde, ailelerde salgın halini alan bir zevkle oynanmak tadır. Bu oyunun bu kadar taam müm etmesinin sebebi, bazı kâ- at oyunları gibi bayağı, bazıla- rı gibi de, yıkıcı bir kumar vası- | tasr olmamasıdır. Son senelerde memleketimiz- de de taammüm eden ve gittik- çe yayılmak istidadını gösteren bu oyun, memnuniyetle söyliye biliriz ki doğrudan doğruya ku- mar olan pokeri bile bastırmış gibidir. Briç öğrenen bir çok kimseler, poker belâsından kur- tulmuşlardır. Yirmi, yirmi beş sene evvel Viste çok benziyen basit ve ko- lay bir briç oynanırdı. Bir müd- det sonra İngilizlerin okşın (Avnction), Fransızların oranşer (Aux enchöres) dedikleri müza yedeli briç çıktı, Bugün revaçta olan iki nevi briç vardır. Müzayedeli bricin tekemmül etmiş olan bu iki ne- vi; Plafon (plafond) ve (Con- tract) Kontrakt isimlerini taşt- maktadır. Kontrakt brice Amerikan ve- ya enternasyonal (beynelmilel) briç ismi de verilmektedir . Memleketimizde — yukarıda söylediğimiz her iki biric te oy- nanmaktadır. Fakat meselâ An- karada umumiyetle enternasyo- | mğa nal, İstanbulda ise daha fazla plafon yayılmıştır. Brice yeni başlıyanlar veya yeni öğrenenler için burada pla fondan başlryarak her iki nev'in bütün inceliklerini, her gün, bu sütunlarda göstereceğiz. Şunu da ilâve edelim: Briç beynelmilel bir oyun olduğu ve kaidelerile sayıları ancak Lon- drada (Portland Club), Nev - yorkta (Whist Club), pariste (La Comission Françâis du »uridge) tarafından müştereken değiştirildiği için, bu oyundaki tabirleri de olduğu gibi, yani beynelmile! şekillerinde muha- faza edeceğiz. Bricör Bilenler için gw5 410753 40965 DU 9ıdı N w eRoL6 .v.2 e e Sİsar &A0 097654 KDAYA $K0 HRI0B3 4V? Kâadı S vermiştir. S dört kör oynayor O oyuna pik Ruasile başlıyor © nun karo veya trefl oyna - mağa mecbur kalması S nin le- hinedir. Bu maksatla S, O nun oynadığı pik Ruasmı pik Asile aldıktan sonra koz Ruasını ve Valesini oynar ve durur. Bu su- retle Mor da bir koz bırakan S, |O da kozun bittiğini ümit edi- yor demektir. Bundan sonra pik Valesini oynayarak eli O ya ve- rir. O ya karo veya trefl oyna- mak mecburiyetindedir. Zira, pik oynarsa S nin ya keseceği- ni veya kâat kaçacağını hesap lnıdebqveMordıBçkıubu. lunduğu takdirde bunu yaptır - mağa muvaffak olabilir. Bunun için iki koz çeker. Bu, Mor da bir, umumiyetl ; hasımlarından birinde de bir koz bırakır. Bun- dan sonra, oynayan,ilk oynanan renkten eli hasma verir. Eğer, son koz elinde bulunmayorsa bu hasım, kestirmek veya kâğıt ka çırtmak korkusile istenilen iki renkten birini gelmek mecbu - riyetindedir. |Halkın yüklerini taşıyanlar Hamallar Nasıl Çalışırlar, Ne Biçim Yaşarlar? « Bir Hacı Cemal var ki çift tavuk kafesini sırtına vurur, Eminönünden Beyoğluna gık demeden götürür! Hamallar Cemiyetinin umumi kâtibi ile konuşuyorum. ga başladık: — İstanbulda kaç hamal var? — Bizde kayıtlı olanları,(3000)e kmdır Bunları iki kızma ayırabi- ı — Belediye emrinde çalışanlar, 2 — Gümrük emrinde çalışanlar. İster belediye, ister gümrük em- rinde çalışmış olmun, bütün ha- mallar işine göre 40 — B0 — 80 — 100 — 200 kisilik bölüklere tak- malbaşı ile ihtiyaca göre kâtipler bulunur. — Ha malbaşı olmazsa, hammal. lar kendi kendilerini idare edemez- ler mi? — Edemezler, çünkü ııhl ıb kaidır. Tüccarla aralr — * ni somazlı'!-- olür, Hamalbaşı işte bu anlaşama- mazlıkların önüne geçer. Tüccarı iknaa, hammnalları yatıştırmağa ça- » bunlar - emniyetli kim- selerdir. Yanlarında çalıstıracakla. rı her hamal için iki buçuk lira hc abile br-' >”a temirnt mektubu yatırmağa mecburdurlar. Bu şekil- de kefalet cinrak y-> . İmiş parzla- T v jemi Esnaf Bankasır dev. redilmişti. Şimdi bunlardan bir kıs. ga ol ku arrağa ç — uyoruz. — Hamalbaşılar, ne alırlar? — Bir. hamalın cnndıl'l 7 onan iki mislini .. elli kişilik bir hamal bölüğü, 83 İ ı İkazan” saptı, Ru paranm SO y dr“talır. C Fi kalan Ge Pranm |ikisi hamalbasnın, | Kekibindir. şev değil! Tstanbuldaki hamal Si ıon bir. Urası da Görüyorsunuz ki, çok bölükleri e çerdi. Şimdi / ise, 54 —Büh-ılııwm kazancı n tutar? başlayarak, en gu bulur. — Vak- ların tedavisini deruhte edar. —Vd'hk.ıılı ölen hamal sörülmüş müdür? — Benim bildiklerim arasında, simdi yüz yaşına yaklasan bir Hact Cemnal vardı. Cift tavuk kafesini sırtına vurur, Eminönündan Bıyo.ı— içinde de m. hınî 400 kiloya krdar yuk — kaldır olduğunu duyarız. Kabrımallar, — neldiye — porasım, belediye başıma ve: - ilkleri bir küf. “a anlacağı bir sisüi faz'asını - yükten rek, höreliFie ci » isline « karr lar. Öyle ki, b'r küfenin 260—270 ler, Bu si, bazen sekir' onu lerek aylığı (5) — (6) liraya birer oda tutar, yerleşirler. Hamalların - en'sevdiği yemek, Gili bulmur piliv Bürürmmelii yük ar. P arlar, suğaz! <r- da- ha düskün ah — Arada bir. tat h filân yerler. Evliler hqh—ıı- İ tenar eleiri ea