23 Nisan 1935 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

23 Nisan 1935 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN İzmir valisine bir kaç gün evvel Atinadan bir mektup gel- di. Bunu yazan genç bir Âmeri- kalı kadındır: Miş Betti Roz.. Istanbul gazetelerinin, bir kaç gün kadar kendisinden “mülâkatlar kraliçesi,, diye bah gettikleri bu bayan, Arnerikada İngiliz dilile çıkan ve birbirin- 'den büyük olan sekiz on gün* delik gazetenin muharrirlerin- dendi. Istanbulda ve Ankarada birer hafta oturduktan sonra kimbilir nasıl mesut bir tesadüf eseri olarak Türkiye hudutları içinde adına İzmir denilen ve harikulâde bir tabiat güzelliği ile çerçevelenmiş tarihi eserler, bhatıralar ve tarih zenginlikleri ile dolu bir Türk şehri bulundu- ğunu hatırlayabilmişti de, bir sabah, Türk bayrağını taşıyan bir gemi onu kordonboyuna u- Taştırabildi idi. Ve yine kimbi lir bize ne minnetler yü lemesi Jlâzım gelen biri- kinci mesut tesadüf bu A- merikalı gazeteciye “Kantar — ağası “oğlu haddin,, denilen büyük Türk â- lim ve edibiniti sözlerini işitti- rebilecek. firsatları-hazırladı idi de “Bergama,, yı, “Efez,, i... Hattâ “Kadifekale,, yi Mis Bet ti onun ağzından dinliyebilmiş ve onutila beraber dolaşabilmiş- ti İşte Atinadan General Kâ- zım'a gelen mektup bu kadının imzasını taşıyor ve bu kadın di yor ki; “Atinada Romen ve Elen & serlerini gördüm. Akropolü gez- dim... Şu ve bu mabet harabe- leri önünde — resimler — çıkart- tım; fakat bunların hiçbiri “Ber gama,, daki eski eserler karşı- sında duyduğum hayranlığın iz- lerini üzerimden silemedi. Gü- zel İzmirinizde ne güzel bir ta- biat içinde yaşıyorsunuz! Ama bu tarih zenginliklerini ve bu tabiat güzelliğini dünyaya tanıt- mak lâzımdır. Niçin propagan- daya ehemmiyet vermiyorsu- nuz?,, Bir ecnebi gazeteciden gelen bir mektup böyle “propağanda yapınız!,, tavsiyesile biterse in- sanın kafasında az çok bir şüp- he uyandırır , Hani şöyle “kadıncağız biz- den gazeteleri için bir parça rek- lâm, tahsisat koparmak istiyor galiba..,, filân gibilerden... Belki de hakikaten bu Mis böyle bir şüpheye hak kazan - , dıracak bir teşebbüse — girişmiş ;bulunuyor. Burası bize ait bir iş değil.. Yalnız biz Amerikâlı ga- zeteci ile bir fikirde bulunduğu- Mmuzu açıkça söylemek isteriz. Propagandasızlık.. İşte İzmi- rin en büyük noksanlarından ve Hattâ iktisadi yaralarından biri, Mis Betti'nin İzmir seyahatini, İzmir gazetelerinde takip etmiş- tik. Bunun için biliyoruz ki o, İzmirde, İzmirin ecnebi seyyah- ları gaşyedecek güzelliklerinden pek azını görebilmiştir. Faraza, Bozdağ ile Gölcük bi- lebu bayanın meçhulüdür. O ZM adıma S RLİLER, BU SAHİiFE, S Gölcük ki, Ege denizini adalari- le beraber kabartma bir harita gibi göz önüne seren muhteşem Bozdağın yanıbaşında yüksek ortasında insana peri masalları- nt hatırlatan bir gölün adıdır. Bu gölde sandallarla dolaşıla- bilir ve bir taraftan yayın balık- ları avlanırken bir. taraftan da incir ve zeytin ormanlarından tek karış boş yeri kalmıyan Ö- demiş ovası seyredilir. En te- miz havanın teneffüs edildiği, en saf yoğurtların, en lezzetli etlerin yenilebildiği bu yerde geçen bir yaz gününün zevkine döyum olmaz. Yine faraza, bugün, hattâ İs- tanbulda değil Izmirde oturan bir cok münevver — vatandaşlar vardır ki tatil günlerini Midilli- de, Rodosta, Sisamda geçirmek illetine uğramışlardır. Neden? Çünkü İtalyan propaganda bürolarının cn güzel kâğıtlara, en güzel resimlerle basılmış ötelde, hattâ mekteplerimizde elden ele dolaşıyorlar seyyah a- vma çıkmış bulunuyorlar. -Ro- dos adasmı zaptettiğimiz gün - den Balkan muharebesine kadar Türk memleketlerinden Türk Rodösa giden insanlar beşse son altı sene içinde Türk memleket- lerinden Italya Rodosuna mut - |laka beş bin beştir. Halbuli tâ daki bağ bozumunda bulunmak için Fransaya akın edenler bir defacık olsun Manisa bağlarının engin ovalara, vâdilere yayılışı- Yt şöyle bir görmüş olsalardı; bütün bu im meraklıları Ma- nisaya üsüşürlerdi. Ve eski Lid« ya'nın dillerde destan olan rela- hı Garbi Anadolunun ortasında tekrar belirirdi. Fakat kimin ne demeğe hak- kı var? Eskiden dedikodu denilen şey yirminci asırda adına propagan- da denilen koskocaman bir bilgi bölümü olmuştur. Bunu yapa- mıyan ve yapmıyan ziyan eder. Evet... Bazan iki üç Alman âliminin Aydın oğullarının bu- gün 4 üncü sınıf bir köy halini almış olan eski payıtahtlarma, yani Birgi denilen kabasaya çıka geldilderi oluyor. Niçin mi? Bu- nu İstanbulda bilen on kişi var- sa bileklerimi keserim. Çünkü... Burada belki bütün Türkiyede eşi kalmamış harikulâde kıymet li bir tarihi eser vardır. Bu eser bir evdir. Tahtadan yapılmış oy- | malı, boyalı bir ev,.. Evet, tarihi |bir ev ki köylüler bunun etrafın- |da harman yapmaktadırlar ve herhangi bir. kıvılcımdan bir a- teşten onu ancak Allah koru- maktadır. Bir kaç sene evvel te- sadüf ettiğzim bu Alman âlim- lerinin bu eve bakan gözlerinde ayni zamanda beliren bir hay- ranlık ve bir hayret sezmiştim: Esere hayran olmuşlardı.. Lâ- kaydiye hayret ediyorlardı. Bunlara gelince daha neler neler... Faraza Bayındır ile Ö- bir yaylanın ve bu yaylarım tam | Her kahvede, her gazino, ve her | | Amerikadan kalkıp Şampanya - | İzmirli genç, İzmirli tüccar, İzmirliesnaf, İzmirli işçi, İzmirli kadın, İzmirli münevver! Bütün şikâyetlerini, Bütün düşüncelerini, Yaz,Bizegönder! Hersınıf okuyucunun AH: Gazelesi ve herhaklı Davanın arkadaşıdır. AAA AAA AA | KÜÇÜK HABERLER © ÂAlış ve Atlı spor kulübünün İmairde iyi bir alâka göreceği mu- hakkak sanılmaktadır. Esazen atlı sporlarda Türkiyede en ileri giden yer İzmir değil midir? © İzmir Hünayeistfal camiyeti. nin yeni idare heyetine seçilenler şunlardır: Bayan Maide Kâzım Dirik, dok- tor Fikret Tahsin, muallim Mitat, doktor Osman Yunus, eczacı ham- di Nüzhet, eczacı Kemal Aktaş, a- vukat Süleyman Faik, avukat Na- hit Hilmi, Mazhar Nurullah, Şerif zade Salâhaddın, doktor Necmet- tin, ressam Kadri. (TAN — Bu liste İzmirde çocu - gun bu sene daha iyi ve geniş bir |himaye kazandığı zarınmı verebili- yer.) z barabelerini mek istiyenler için hazı lerde nasıl az bir ücret Sart için tertip edilecek ola: hatlerde de Aydın demiryo' gdaresinin öylece ucuz bir tarife lanması Nafıa Bakanlığından bildi- rilmiştir. © 28 nisanda yapılacak olan mek tepl ler bayramı bu sene çok iyi ve eğlenceli olacağa benziyor. İlk mektepler ta'ebesi Buca alanı n etrafındaki çamlıklar arasında tep- lanacaklardır. -Lise talebelerinden bir kısmının otobüslerle Şaşal kay- nağma gidecekleri söyleniyor. © Veremle Mücadele cemiyeti bu sene yine Yamanlarda kamp kur - duracaktır. (TAN — Bu kamp itiyadının bi- îıı gaha - genişletimesi doğru - har.) © Belediyo bu yıl, Değirmente - pede yüz elli ve gelecek sene 300 çam fidamı dilimeğe karar vermiş bulunuyor. (TAN — Oldu olan şunu bir iki bin fidana yükseltseler..) ——— demiş arasında otobüsle yirmi dakika silren bir yolculuk.. Ama ne yolculuk Krrözüs'ün devrin- den kalmış gibi yaşlı, yüksek ve |sayısız zeytinliklerin ve incir a- | gaçlarının, bağların, bahçelerin arasından geçen bir yolda yolcu- luk sizi dünyada eşi az bulunur bir kaplıcaya ulaştırır. Buraya bir defa gidiniz. Yugoslavyanın — Marienbediı, veya Avusturyanın herhangi bir kaplıcasını bir daha hatırınıza bile getirmezsiniz. Sonra Çeş- ziyaret et - me.... O Çeşme bulunmaz bir şeydir.. Ve İzmirde dünyanım her tarafmda kolay kolay elde edilemez, bulunmamış - ve bulu- namaz daha nice nice fevkalâ- delikler vardır. Vardır ama.. Bilen kim? İşte bunun içindir ki, İzmirin bu kıymetlerini evvelâ Türkiye- ye ve sonra dünyaya tanıtmak için İzmirlilerin bir zekâ sefer- berliği yapması lâzımdır. Şu veya bu seyahat acentesi- nin gönlünden kopacak yüz, iki yüz kişilik iki üç seyyah kafilesi bu sene İzmire de uğrayacak. Gelecek seneler inşallah daha çok gelirler diye beklemek bü- yük hatadır. Broşürler çıkarmalı, konfe- ranslar vermeli, Avrupa sinema- larında reklâm filmleri geçirt- meli, dünyanın her -taralfındaki seyahat acentelerine büyük afiş- ler yollamalı.. Ve bu işlere para sarfetmekten çekinmemeli.. Zi- ra 3 sene devem edecek kuvvetli bir propaganda vilâyet bütçesin- deki “110,000,, liralık açığı da kapatır, üste kâr da bırakır.. BİR TAKRİR VE BİR MÜNAKAŞA İzmır Vilâyet Encümeninde Vergileri Toplamak İçin Mükâ- fat Vermek Teklifi Yapıldı İzmir vilâyet Genel Kurulta- yı tetkik ettiği işlerin çokluğun- dan bu seferki toplantısını yarı- na kadar uzatmıştır. Vilâyet bütçesinin yüz on bin liraya ula- şacağı tahmin edilen atığı mas- raf fasılları üzerinde azanın çok büyük titizlik göstermesine se- bep oluyot. Bu bakımdan veri - len takrirler arasmda, İzmirli arkadaşların yazdığına göre, Murat Çınar'ın imzasımı taştyan biri bilhassa gözleri üzerine çekmiş bulunuyor. Ş Geçen sene “yol, mektep ve nakıl vasıtalarından alınan ver- , gilerin senelerdenberi toplana- mamış oları kısımlarını toplaya - cak memurlara ikremiye veril - mesi için bir talimatname ya- pılmıştı. Bunun dördüncü mad- desinde (gizli ka'mış veya top- lanamamış oları eski vergiler- den tahsilât yanabilecek olanla- ra yüzde altı ikramiye verile--- Ki,, yazılıdır. Halbuki yine geçen sene, ya- ni bu talimatnamenin yapıldığı sene (934 ün yol, mektep ve na- kil vasıtaları vergilerini topla- yanlara da yüzde altı ikramiye verilmiştir. İste Murat Çınar buna itiraz ediyor. — Biz.. - diyor - kaybolmuş addettiğimiz bir varidatı bize getirenlere ikramiye vermek i- çin bu talimatnameyi yapmış- tık ve orada açıkça yazılıdır ki ! eski senelerin — toplanamıyan vergileri için ikramiye verilir. Buna rağmen hususi muhase- be müdürlüğü daimi encümene bir tezkere ile müracaat edip maddenin tefsirini istemiş. Ne- den buna lüzum görmüş ve yap- tığı tefsirde yeni vergiler için dahi ikramiye verilebileceğini söyleyen encümen böyle bir tef - sir salâhiyetini kendinde nasıl bulabilmiş?. Buna Çeşme dilgesi Mehmet Aldemir sert bir cevap vererek demiştir ki: $ zim bu kararımız üze- rine 500 lira ikramiye dağıtıldı ama 30,000 lira toplandı.. Za- ten siz het nedense encüme- ni daima sık sık tenkit et - mekten zevk duyarsınız. Geçen seneki — talimatnamede “eski,, kaydi vardır ama, daha evvelki senelerdeki — talimatnamelerde eskilere olduğu gibi yenilere de ikramiye verileceği kaydedil- | mektedir. Buna ne buyurulur? — Olabilir... Ama zaten, ev- velki senelerdeki talimatnameyi beğenmediği için değil midir ki kurultay geçen sene bu yeni ta - limatnameyi yapmağa lüzum görmüştü. Yenisi dururken es- kisi ile tefsirler yapılması bence doğru değildir. Sonra şunu da ilâve edeyim ki, encümenden sormuş olmam encümeni daima tenkit için fırsat kollamamdan ileri gelmiyor. Başkan General "Dirik,, Meh-« met Çınar'ın tenkidini doğru bulmuş ve: “— Elbette sorulacaktır. EL- bette soracaksınız.,, dedikten sonra daimi encümeni daha sa- İzmir Valisi General Kâzım Dirik rih bir cevap vermeğe davet et- miştir. Şimdi. encümen ne cevap ve- rirse versin.. Ortada bir mesele var: Tahsil memurlarına 500 lira ikramiye dağıtılınca — (30,000) lira fazla para toplanabiliyor demek! Acaba bu nasıl olahili - yor? 500 lira verilince memurlar ne yapıyorlar? Daha mi çok ça- lışıyorlar? Yoksa ikramiye al- madıkları zaman lâkaydı gös- | teriyorlar da onun için mi “na- izmirin Hastahaneleri İzmir, 22 — (Hususi) — Vi- lâyet &l Kurultayı hastaha- nelerin elerini elinden geçi- ritken iki karar verdi ki, bunlar- dan biri Kuşadalıları diğeri Memleket hastahanesi hademe- lerini biraz düşündürdü. Zira İz- ket ve Eşrefpaşa gi- hastahanesine | “224,911,, liralık bir bütçe veren | Genel Kurultay bunlardan biri- nin, yani Memleket -astahane- İsinin hademelerini birdenbire bir para sıkıntısma soktu. Bu demeler bu hastahanenin delile- re ayrılmış olan koğuşlarında ça lışmaktadırlar. Ellerine bir haf- ta evvelisine kadar geçen para 25 liradan ibaretti. mdi kimi- si on, kimisi on beş ve bir iki ta- nesi de 20 lira alabilecekler. Bu makaslama işinin sebebi şudur: Hastaha e idaresi deliler kıs- mında çalışan kırk beş hademe- yi az bulmuş ve Kurultaydan den hademe tahsisatı- n arttırma tarafma gidemedi; keümeğe ve bi- 'n para ile fazla hademe ça - lıştırmaya karar verdi. -Filvaki bu hademeler Merrileket hasta- hanı le yatıp 1 ve | çamasırları ca orada yıkandı'ı | için illk bakışta bu hareket pek yanlış sayılamazcsa da, sabah ak- şam deliler arasında çalışan bu insanların, gelecek sene olsun |eski kazanç seviyelerine yüksel- tilmeleri bastahane idaresi için | ve şehir için daha kârlı olur zan- nındayız. | kal Kuşadalıları düşündüren me- seleise, Kuşadadaki hastaha- nenin bir türlü hastahane haline girememesidir. Ku;adalılar bu sene de vilâyetten bekledikleri . tahsisatı koparamamışlardır. Kazanın kendi geliri ile mevcut hastahane binesimt hakiki bir hastahane haline sokmak ise kıl vasıtalarından,, toplanan ver ıhiç bir zaman mümkün olama- giler de zamanında vilâyet ka - | Miştır. _Vilâyedn lKuşednsl has- salarna giremiyor? İzmir vilâ- | 'Btmemc_verdizı para yılda an yeti daim! encü inin Mehmet | &* 1000 ]xra_dan ibarettir. 935 ç ,aııı mv eT vökübin. b de de verilecek para ancak bu SAA D y L AU G YRRE YU bin lira olabilecektir. Bunun i- ;ıolşuvı aydımlatacağını ümit € - | Çin artık Kuşadalılar ağır hasta- leriz. larını İzmire taşımağa mecbur kalacaklardır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: