İTALYAN EDEBİYATINDAN : İNYASIN İTİRAFLARI | Yaran: | Ada NEGRİ Çeviren Bu âdeta, maske altında gizlenmiş ana gurur ve egoizmi idi. Bu mektuba karşılık olarak Milano. daki adresime bir mektup atmış, Hareketimden biraz evvel aldığım bu mektubu derhal yırttım. Hare- ketimden sonra bir çok mektuplar daha gelmiş. Bunları da Milano- da bıraktığım mürebbim vaşıtasile aldım, fakat hiç cevap vermedim. TI Çok uzağa gitmemiştim. Bera- berde yirmi senlik hizmetçimiz Bernasdeti'de almıştım, Bu zavallı kadın, ânneciğim &on nefesini ve- rirken de yanında bulunmuştu. O- nun tarafından gon derece emin- dim. Ona, evimizdeki sadık köpek kadar güveniyordum. Bir kimse tarafından ihanete uğradığınız vakit, gizlenmek için çok uzaklara gitmeniz icab etmez. Zürich'e geldik. Vaktiyle İtalyada hastabakıcılık yapmış bir kadın- cağızın evine pansiyoner olarak yerleştik. Bu kadının ismi Frida Wöthli idi. Burada bir müddet ikametten sonra, dört misli bir fi- yatla Bergatrasse'deki Frida'nın mini mini fakat çok sevimli köş- küne yerliştim. Bu mütevazi köşk Frida'ya kalinvü, hastabakıcılıktan vazgeçmişti. O da gençliğinde be- nim gibi hareket etmiş ve evlen- memişti. Nihayet birgün hakikati ona söylemek mecburiyetinde kal- 202 — Servetifünun — 2351 dım. Ve bu uğurlu köşkte bir ço- cuk sahibi olacağımı ihsas ettim, Yüzü derhal güldü. Ve yavruma bütün dikkat ve ihtimamını garfe- deceğini bana temin eyledi. Arasıra ancak bahçeye çıkıyor- dum. Korktuğum şey kimse tara- fından görülmemekti. Milâno'dan mektuplarım nâm müstearla geli- yordu. Yaz mevsimi de, buikigır- daşımla, yazın en güzel günlerini yaşıyordum. Yavaş yavaş, ben de annelik şlâmetleri belirmeğe bag lamıştı. Kevdi kendime: — Demek ben, bir anne olmak İçin yaratılmışım. Diyordam. Evet, milyonlarea kadın vardı, Bunlardan birçoğu da doğurmuş- lardı. Fakat bunların içerisinden annelik zevkini yalnız ben tadı- yormuş gibiydim. Evinde migafir olduğum eski hastabakıcının tavas- sutuyla doktor Sehoop ile tanıştım. Beni büyük bir dikkatle tedavi ediyordu, Beşinci aydı. Sıhhatimi gayet iyi buluyordum. Mayıs ayı idi. Oturduğum villânın bahçe du. varları Mayıs gölgelerile bezen- mişti. İsmini Aullo koymağa ka- rar verdiğim çocuğu, yavaş yavaş düşünüp seviniyordum. İşte ha- yatta ilk defa duyduğum büyük sevinç bu oldu, Onu, herân düşündükçe bulunduğumuz vil- lânın bahçesinde tıpış tıpış yürü- yeceği anlar gözümde canlanıyor- du. Size burada duyduğum sevinç ve heyecanı tarif edemiyeceğim. | Yaşar ÇİMEN # Bütün günleri doğacak yavru- mu düşünmekle geçiyordu. O doğ- duktan sonra, ben daha mütekâ- mil bir anne olacağımı hissediyor- dum. Fridada benim gibi müzik- ten ve genfonik konserlerden hoş- lanıyordu. Artık onunla Tondhel civarlarına çıkmakta tereddüt et- miyordum. Korkum ise hiç yoktu, Zira, anne olacağım iyice tahak- kuk etmişti, benim bir çocuğum olacağını düşüdükçe sopsuz bir gurur duyuyordum. Onun verdiği cesaretle, uzun bir zamandanberi ihmal ettiğim müziğe tekrar av- det etmiştim, Sesim de daha gü- zelleşir gibi olmuştu. Sık sık şiir, seyahat ve dini ki- taplar okuyordum. Daima açık hâ- vada dolaşıyordum. Zurich'i süg- liyen yeşil ormanlar ve bâhçeler üenim nevzadımın hususiyetlerine kadar gokuluyorlardı. Aulo ise, doğmak üzereydi. Babadan mal- rum kaldığına da üzülmiyecekti. Ona kendi ismimi verecektim. Ben ona ana baba olacaktım, Aklıma, hiç te doğuracağım çocuğun kız olacağı getirmiyordum. Büyük bir kuvvet bana, bir erkek çocuğa sa- hib olacağımı temin ediyordu. Aulo tam Birinciteşrinde dünyaya geldi. Fakat onu dünyaya getirmek için epi müşkül&t çektim. Artık hem huzur içindeydim, Yavrumu bağrıma basıyordum. Ben doğurdum içindir ki, onun