No. 2282—547 Tereddüt etti, Savsaladı. Fakat dayanamadı. Hep birden ren- gini, kokusunu, çiçeğini, haya- nı veren bir nebat gibi adam- dan karanlıklarda alâimi sema- lar yaran bir şarkı koptu. Fış- kırdı. Sesi hür oldu. İsterlerse gülsün! ! O neydi? Derin, vahşi, esrarengizdi, Bir hava fişeği gibi renk renk havalandı, ve yıldızların parlayışına, kehike- şâne kavuşup karıştı. Kendisi Giridin Sidero burnu balıkçı- larındandı. Söylediği nostaljık bir şeydi. Sevdiği engine lâye- müt musikisini söyliyor, ve cen- netten kaçıp gelen bir Meleğe benziyordu. Söylüyordu. «Ey güzel de- niz. Senin sonsuz ufukların cimri köylüye, ve toprak adam- larına irad getirir tarla olamaz, milyarlarca dönümünü kimse benimdir diye kendine mal ede- mez. İnsanın okadar güvendiği “ sedunkeş, kuvvetinin boyundu- « ruğunu sana takmağa kalkışın- ta hemen kabarırsın. Ey hürri- yet timsali! O insanı ister di- İenci, ister kral olsun, inandığı ilâhdan saçını başını yola yola imdad baykırmağa mechur eder- & sin, ve gürliyen köpüklerinle onu altüst ederek köpek ölüsü gibi, kuyruğundan tutup <Ben Miyemut denizi» diyerek, geri- sin geriye geldiği yere fırlatır- sin. Dağı, taşı, ihtiyarlatan za- man, senin sonsuz güzelliğine bir kırışık bile katmıyor. Genç- liğimde kara saçlı iken ne idi- sen; saçım akken gene Osun! Sevdiğim kızlar cadı oldular. Halbuki yaradılışın şeffafında neysen bugün de, gene Osun güzel deniz. Tatlı deniz.» Hepimiz dinliyorduk. O sustu. Şarkısının ardında uza- nan sükütu kırmak cinayetti, 5 UYANIŞ 27 Arımın Bahçelerinden : Seni çok uzaklardan nasl seyrettiğimi, basip geçtiğin taş- lara nasıl ayrı ayrı kıymetler verdiğimi yazık senden gayrileri biliyor.. Elinin deydiklerini kalbine basan, koklayıb attığın çiçeklerle çelenkten ören kimseyi neden tanımak istemiyorsun $ Senin kaçak bakışlarla şeklini gözlerine çizdiğin beni zö- man ne vakit kalbinde gösterecek meçhul âlemlere karışlığım gün mü... Fakât, bunu neden özlüyorsun. O vakit, kim çiçeklerini peşinden toplıyacak $ Kim onları okşayıb çelenkler örecek 1.. Sen o vakit, senden atılan çiçeklerin çiğuenmelerinş de mi * acımıyacaksın f.. Gökteki ay şahit olsun ki SEVGİLİM, Göğsümdeki gün bir daha doğmuıyacak. Baküsün şarab bayramlarında artık bu vücud oynanıyasak, Atinelı delikanlı henüz şürini bitirmemiş idi ki, Yunan İlâhesi Akropolu harabe yapan meşhur kahkahaşinı attı.. Ve sonra soluk &y iığından süzülen dilber, tatlı mercan dudaklariyle Atinalıya yaklaşıp : «Hoşça kal yavrum» dedi, Daha dün başkası sandığın bana da, ayni nekatatı söyle- memiş miydin 9 Orhan Murad Arıburuu Vavaş yavaş kürek çekiyordu. Bir aralık durdul «Haniya uyumıyordu? Uyudu iştel» di- yerek birbirimizi dürtdük. Kü- rekleri elân tutuyordu. Sırtını güverteye dayamıştı. Ay ışı- ında, görünen Yüzünde, rü- 5 yasında sevdiğine kavujanlari, hülyası, tebessümü , Yer vaşca döndük. Öp adam denizin inbi nizin ruhunu verisği; g-ri hunu gene denize verdi. Halikarnas Balıkcış;