No. 2228—543 UYANIŞ si kuyuya koşdu. Fakat kuyu başında Kezbanın bakraçları, tek papucu ve kuyu kenarına, takılan yemenişinden başk& birşey görün- müyordu, deliye dönen Hasan; » Kezban diye bağırarak kendini kuyuya atmışdı... Köylüler yetişdikleri ozaman Hasanı da Kezbanın ölüsüne sarı- lı boğulmuş buldular.. Bu köy için büyük bir felâket oldu.. Saadetle- rini kuyu başında bulan bu iki temiz insan, ayni kuyu başında her şeye veda etmişlerdi,. Onları sögüd dallarının gölge- ledigi kuyu başına gömdüler. Ahmedle, Kezbanın anası on- ların tek yadigârı olan Gülsümü göğüslerine basarak evlerine dön- düler... Aradan yıllar geçti. Gülsum Gül yanaklı altın saçlı güzel bir kızı olmuştu.. Anasının babasının saadeti ve ölümü bulduğu kuyuyu her zaman ziyaret ediyordu. Ali de koskoca bir delikanlıydı artık, Emisinin yadigârı olan Gül- .sümü öyle ever onun üzülmesini okadar istemezdi ki!.. Köy deli- kanlıların. Gülgümü almak için ye rış ettiklerini görüyordu... Ve içi ince ince ağrıyordu. Fakat Gülsümün içinde küçük tenberi derid bir gevgi vardı. Daha mincik çocukken anasının babası- nın yattığı kuyu başını tertemiz bulur, ve mezarların dağ çiçekle- Tile süslendiğini görürdü. çocuk ka- fasında bir istifham vardı. Bunları kim yapıyor, en yalçın tepelerde yetişen bu çiçekleri mezarların ve kuyunun başına kim getiriyordu !.. İşte Gülsüm bunu yapanı 8e- viyordu. Ahmed oğlunun ve Gülsümün büyüdüğünü görünce, kardeşinin yadigârile çok sevdiği biricik Ali- sini evlendirmeği düşündü. Hem de onları güzünden kaçırmıyacak sânadeitlerine çalışacaktı. Fazla ola- rak âli Gülsümü seviyordu. Ve bu iki çocuğu birbirlerine nişanladılar. Gülsüm Aliyi seviyordu ama!. Ağıl sevgisi kuyubaşını dağ çiçek- lerile süsliyen insana vermişdi. Bilmediği görmediği bu ingan Ço- cuk yaşındanberi onun içine sokul- Bir Bahar Röportajı — 377 inci sayıfadan deyam — sa belki böyle düşünmezdim. Böyle düşünmeme sebeb bahardır. > Sıra ihtiyarlara gelmişti, artık “65-70 lik muhatıbım Bay Abidin gayet sâkin bir lisanla söze şöyle başladı: — Herşeyden evvel, kışdan, dolayısıle,. palto, yün fanile, çorap ve ağır lâştiklerden kurtulacağım için sevinirim evlâd. Dedi. Kel- bimde, yıllar evvelini hatırlatan gerip bir his duyarım. Ateşi içinde sönmüş, kızgın bir kül, yani nede olsa soaktır. Hele bu yığın eşilmiye vesile bulursa, muştu. Ah onun kim olduğunu bir bilseydi!. Gülsümün düğününe bir hafta, var.. Genç köy kizınin içinde ince bir acı sızlıyor, hem geviniyor.. hem üzülüyor. O akşam çok sıkılmıştı. Mehtab vardı... Etraf bahar çiçek- lerile süşlenmişti !. Bahçesinde ken: di elile yetiştirdiği çiçekleri ay ışığı altında toplıyarak, kimseys gözük- .meden kuyubaşına yollandı. Yaklaştığı zaman, bir gölgenin mezarların etrafında iğilib kalktı- ğını gördü. İçi çırpınmış şakakları zonk- lamağa başlamıştı | Öh işte niha- yet onu, kuyubaşını dağ çiçeklerile süsliyeni tanıyacaktı. Yavaşca yaklaştı!.. Nefes slmg- ga korkuyordu. Birden şaşırdı... Ve büyük bir hayretle, sevinçle bağırdı. — Al! Mezarları süsliyen gölge sıçradı ! Evet bu nişalısı Aliydi... Küçükten- beri emmisinin ve çok sevdiği yengesinin mezarını silşliyen çocuk ; — Evet Gülsim... Sen de on- ları getireni seviyordun değil mi ? Halbuki ben yalnız bu kuyubaşın- daki canlı dağ çiçeğini seviyor- dum!.. Bir hafta sonra düğünleri 'olmuştu 1. Ayten Oztoprak İşte, Bahar da bende böyle bir tesir uyandırır. Mamafih, onu biz, daha ziyade gençlere hediye ettik. Artık seyir- cişi olduğumuz baharı onler ya- şarlarsa ne mutlu bize, >» Anketimi bitirmek için, #hilyar bir kadının de fikirlerini ENTE lâzımdı. Bunu yapmadığın iin özür diliyeceğim !. Çünkü : sİhitiyek kadın» diye kimin yantnn okul dumes, «kadınlığı» kabal etfiriiiin, fakat «ihtiyarlığ»a bir türlü resi olan çıkmadı. Sonra ben de düşündüm bi? lâbza ve onlara hak verdin: Üş- leys, hiç bir zaman ihtiyarlamak istewiyen «kadınlığı» ben, bilhsadi bu coşkunluk ve gençlik mevüldiite de nasıl ihtiyarlata bilirdim, Döğ. rosu ye; dilim varmadı, gönlüm razı olmadı bunal.. * Bahar; ihtiyarı, gençiikle muka- yese eden, saçlarına ak şıriinnins kambur, yüzlerine çizgi düşenleri bile kıskanç jhtirşelara ve nihayet #şybolen geüçlikleri için kalblerini yakan bir saymış meğer 1, Onu henüz kaybetmediğim ği de böyle bir şeyin nekadaracı Dia ocağını yaptığım gu kiçük teçrfi, bemle anlıyorum. Bahar, bahar, seni tâ kalbimde duyuyorum, senin içimden, ruhumdanu hiç, amın İlç eksik olmamanı İstiyorum, Velev ki, saçlarıma ak, yükümü çizgi de düşsel.. Rahmi Karaca inönü Antolojisi İzzettin Mete tarafiyi dan İnönü Antolojisi hamrisnisii tadır. En maruf mübürrisleria yazilari bulunacak ba kitâb yelda. da neşriyat sahasına gıkâcaktır. Muharrirlerimizin, kabrama: Baş» buğ İnönü karşısındaki tabtmtür lerini büyük bir sevk ve höyücnndi tatdıracak bu kitabın herkes dü fından okunmasını hörâzetle > vi siye ederiz,