No. 2081—396 len tedbirlerin ihmal edilmemesi lüzumuna, birkaç senelik tecrü- besi neticesinde kani olmuştur. Bunun için yardımcı servisler, yani tuz yığınlanmasında kul- lanılan elevatörler, nakil işinde kullanılan çekici kuvvetler, de- koviller ve elektrifikasyon iş- lerinin anası diye telâkki ettiği santral işlerine çok ehemmiyet vermiye başlamıştır. Hele şu birkaç senedenberi, denilebilir ki, istihsal işi kadar lüzumlu ve hayati olan türlü tesisat işleri tuzlanın eski cep- hesini tamamen değiştirmiştir. Yurdumuzdan yabancı mem- leketlere tuz ihracatı şimdiye kadar görülmemiş derecede art- mıştır. Tuz almak için gelecek ec- nebi vapurlarına az zamanda çok mikdar tuz yükletilmesi tuzlanın en ehemmiyetli işlerin- den biridir. İdare bu ciheti ederek yabancı alıcıların güvenini tak- viye etmiş, bu sayede İsveç ve Belçikaya tuz satıldığı gibi Ja- ponyaya da geniş ölçüde ihra- cata başlanılmıştır. tam manasile temin sl UYANIŞ Ön senelik bir istihsal dev- resinde yabancı memleketlere satılan tuz mikdarı senede va- sati 20.000 ton olduğu halde, 1935 senesinde bu mikdar 50.009 tona baliğ olmuştur. Gelecek senelerde daha fazla artacağı yapılan temaslardan anlaşılmaktadır. Durmadan artan memleket ihtiyaçlarını karşılamak üzere ambarlara yapılan sevkiyatta ve tüccarlara satılan tuzların tesli- minde yukarda bahsi geçen vası- tadan çok istifade edilmektedir. Tuz gayet değerli ve ehem- miyetli bir maddedir. Soda, sud kostik ve daha birçok kim- yevi maddelerin ham maddeleri olan tuz, insanın ve hayvanın başlıca gıda maddelerinden bi- ri olmakla beraber hemen bütün endüştride ön safı işgal etmek- tedir. Bu sebeble, tabiatın bü- yük birel açıklığile verdiği bu servet kaynağını inhisarlar idaresi, büyük bir ehemmiyet- le işletmeği vazife bilmiş ve istihsali azami bir hadde getir- mek üzere her senenin progta- 101 TUNA Zümrüd kıyılara yumuşak köpüklerile öpüşler yağdıran suların ortasında bir yığın ha linde kaynaşan bol ışıktan, et. rafa ışıklar çubuk çubuk uza- ntyor, pul pul serpiliyor,., Her tarafı ufak ve pırıl pırıl yıldızlarla donanmış olan bu yerin en iri görüneni ve en par- lak ışık saçanı: Ay! O, suları beyaz kollarının arasına almış,,. kımıldanıyor, yıkamıyor.. Ve #ular da, onun ışıklarını, yudum yudum emiyor. İşte, Ben Tunayı böyle gör- ml Sonra, ince çubuk çubuk aşık. lart yudum yudum içen Tunay ağlarken de görerek, içim bur- kuldu. Tunalı kız da ağlıyordu: pembe, henüz bir yaprak kadar taze,.. bir dut yaprağı kadar gevrek vücudü sularla yarı kap- laydı, Yuvarlak bagını, gövdesi yana doğru iğilmiş bir çınarın rutubet çeken köküne dayamışta. Ldciverd gözlerinde, nemli bir kıwlemm vardı. Tunalı kız ağlıyordu: Ölen aşkı için! İnce çubuk çubuk aşıkları yudum yudum içen Tuna! O da, ağlıyan kızının göz- yaşlarına, suların uzaktan uza- ga akisler yapan gıpırtısile tem- po tutuyordu..... Ağlayışlar,.... bir serenad armonisi halinde birleşiyor,..... uzayıp gidiyordu | Ağlayışlar,.. içten gelen ve içe akan sonsuz ağlayışlar.,... Naim Özel mına ehemmiyetli ilâveler yap- mıştır. Tuz değirmeni bunlar- dan birisidir, Bu iki sayıfadaki re- simler, Çamaltı Tuzlasın- da yeni yapılan modern tesisata aittir.