No. 2074—389 UYANIŞ kalbini patronuna vermiş, ona âşık olmuştu. Kendisine gösterildiği söy» lenen bu sevgiye masum bir em- niyetle inanmış, büyük bir saadet havası yaşamağa başlamıştı. Fakat bir gün onun evlenece- gini işittiği zaman bu haberdeu duyduğu hayreti ve büyük acıyı babasından gizliyemedi, İhtiyar adam, hakikati anladığı zaman büyük bir acı ile kıvranarak, bağırdı : — Büyük Tanrım beni affet)! Ah.. Dünyaya geldiğin gündenberi ben seni aldattım çocuğum, öyle mi? Zavallı Bertham en sonra bi- ricik kalbini kırmak için öyle mif.. Gözleri doldu. Başını elleri ara- sına aldı, yürüdü gitti, Büyük bir vicdan azabı içinde inliyordu. Ar- tık, gözleri kapalı olduğu için her şeyi rüya ile bürünmüşiolarak an- dıyan, masum kızına hakikatı söy. lemek lüzumunu hissetmişti. — Bertham, benim sevgili bi- ricik yavrum! Sana söyliyecekle- rim var. Beni derin bir şefkatle dinle, sana zalim bir baba isem de... Bertha, görünmiyen yüzünü ona çevirerek bağırdı: — Sen.. Sen mi bana zalimsin, baba 1... — Onu demek istemiyornm ço- <cuğumi Ben onu demek istemiyo- rum!. Düne kadar bunda hiç şüphem yoktu benim kör olan sevgili kı- zım! Senin inandığın sözler seni aldatmıştır. Yaşadığın dünya be- nim sana tasvir ettiğim gibi değil dir. Ben, sana acı veren şey- lerin hepsini senden gizledim, F sevindirecek şeyler söyledim | ve seni bir hayal cihanı için- de yaşattım!... — Fakat babacığım, yaş yan inşaular hayal değildir, “onları değiştiremezsin !. — Çocuğum böyle yaptım, Tanrım beni affetsin, böyle yaptım. Bertha, bugün evle- necek olan adam okadar çirkin ve bize okadar şiddetli Şdav- ranan bir patron ki, onu görsen nefret edersin ! Yüzü gibi ruhu da çirkin, bir taş kadar kalbsiz ve merhametsiz bir insan... — Of Tanrım! Beni niçin gözsüz bıraktınf.. Niçin ben de, babam da böyle yardımsız, kimsesiz kaldık 1.. Zavallı Caleb, başını iğdi, Ankarada Güvenlik Anıtının bir cephesi gözleri karardı, sarsıla sarsıla ağla- ımağa başladı. Yaptığı büyük güna- hın altında eziliyor, Tanrıdan af diliyordu. — Baba, bana evimizin bakiki şeklini söyle. — Fakir bir yer Bertham, pek fakir ve çırçıplak bir kulübe! Beni çuvaldan paltomun soğuktan ko- ruduğu küçük ve eski bir ku- lübe.. — Baba, o kadar sevinçle aldı- ğım hediyeler benim isteğimle mi geldi, severek mi getirildi * Caleb, cevab vermedi * Bert Ankarada Kızılay bahçesinden Güvenlik Anıtının ve Devlet Mahallesinin görünüşü ' 413 — Görüyorum ve anliyorum, dedi, Şimdi benim müşfik, sevgili ve bana için için acıyan babamı görüyorum.. Söyle baba bana O, nasıl bir adamdır! — İhtiyar bir adam, çocuğum. Zayıf, kambur, ak saçlı, keder ve ağır işlerin büsbütün yıprattığı kırı- rışık yüzlü, hilekâr bir adam.. Kör kız, kendisini babasının ö- nüne attı, dizçöktü ve ak başım koiları arasına aldı, kana kana öptü. — Babacığım görüyorum, Gene körüm, fakat artık görüyorum. Şim- diye kadar babamın hakiki yüzünü göremiyordum, fakat şimdi... Hayatta biricik sevgilim bu bu- ruşuk yüzlü ve ak saçlı babam ka- dar aziz, sevgili ve güler yüzlü bir baba daha var mıdır acaba 1. Ha- yır, hayıri Babacığım bizim için artık yeni bir hayat baharı başlı- yor, Tanrı uzun ömür versin!., Hüngür hüngür ağlıyan ihtiyar baba yürekten gelen bir seşle hay- kırdı ; — Bertham, diyor... — Benim en sevgill babam! Hayır gitmez, giden hiç bir şey yoktur. Benim inandığım, sevdiğim her şey, senin ihtiyarlamış yüzün de fazlasile var. Şimdi mes'ud ve bahtiyarım, daha bahtiyar ola- cağım. Çünkü seni aalın gibi görü- yorum. Babacığım ben kör değilim artık!... baban artık gi: Cahid İren di, L. yi 'i e