No.1899—214 ya efsanesinden bir yıl daha veaklaştık, Arkada bıraktığı- miz hayat şimdi bize daha eki, yıpranmış ve yorgun görünüyor. Biz insanlar, ne kadar aldanmak, inanmak ihti yaoşmda olan zayıf ruhlu, mah- lâklarız. Dünya yaratılalı, Âdem oğlu halkedileli asırlar olmuş.. Big, buna rağmen, sahle bir jeşile, tarihin #htiyarlığını sak- lamakta derin bir haz duyuyo- ruş. Bütün hadiseleri, hayatı kendimize benzetmeğe çalışıyo. rug. İstiyoruz ki her şey bizim gibi sahte, murai ve aldatıcı pisun... Ve bugün seviniyoruz: hayat 1933 üncü yılını sürmeğe baç- hyor. Şimdi bizde bir tavus azameti, bir kuğu süzgünlüğü var... Hakikatlerden o kadar kaçan, nefret eden mahlüklarız ki ruhlarımızın, kalplerimizin, suralımızın üstümü örlen mas- kelerin akişlerini bütün etrafı- mızda görmek, bizim için ne büyük zevk oluyor, Gittikçe kı- salan, bodurlaşan, havatleşen SERVETİFÜNUN Kalemin Ucundan Yıllar insan ömrü, bir sene daha kay. bettiği için ne kadar sevinçlidir. Hayat ekspres sür'atile kogtukça, vazifelerimiz, görülecek işlerimiz ambar fazlası yük gibi, geride yıpılı kalıyor, Gittikçe daha az yaşıyoruz, bıraklığımız vazife yükleri, viodanlarımızı muazzep edecek yerde, onlardan ayrıldık, uzaklaştık diye seviniyoruz. Yılbaşı.. Yeni seneye giriş.. Belki bütün ömrümüzün en acı günleri duvardahi takvim kar. tonlarının değiştiği bu günler olmak ldzım gelir: Hayır!. İçi- mizin görüş kanalında sıralanan adeseler, perlavaslar öyle bir ince hesapla dizilmişlerdir ki, bülün eşyayı ömrümüzün 80- nuna kadar ters görmeğe mahk- kümuz. Onun içindir ki, göz. 9I yaşlarımız, komik skandallar karşısında ( durdurulamıyacak bir hazla akar.. Boşlukları kam- gılayan çılgın kahkahalarımız da, faciaların karşısında küstah bir alaycı vaziyetindedir. Simdi düşünüyorum: aziz kariler, sizleri tebrik mi, yoksa taziye mi etmekliğim lâzımdır?.. Geçen bir sene, belirsiz bir ha- yal gibi gözlerimin önünden kayıyor. İçimde bir üzüntüvar... Fakat endişe etmeyin. Ben de hepiniz gibi, bu üzüntümü maekeliyerek yılbaşında kendimi eğlenceye, zevke verdim. Madem- ki bülün insanlar gayrisamimi. dir, benim bu topluluktan ay- rılmam bir seramoni hatası olur. Yuvarlamp giden koca bir 86- nenin arkasından, hep birden kahkaha #le gülelim. Kahkaha- nun eksilmesi, ömrü bir rende gibi yıprandırıyor. Bir yıl daha geçti, hayat, ömür, her şey bir yıl daha ihtiyarladı. Bilmem ki gülelim mi, sizi lebrik edeyim mâ, aziz kariler?.. R. EF. i Jozefin Bakerin büyük bir muvaffakıyeti DAM S Bir iki senedenberi ismi hemen hemen u- nutulmuş olan Jozefin Baker son zamanlarda tekrar kendisinden bah- settirmeğe başlamıştır, Geçen hafta Paris'in meşhur «Casino de Pa- rig» sinde gösterilen bir «revue> nün baş artisti olarak sahneye çıkan Afrikalı meşliur dansöz, bu temsili merakla bekleyen hazurun tara- fından çok alkışlanmış, Baker'in yeni danaları RE V Ü ve güzel buluşları her- kes tarafından takdir edilmiştir. !Bu «revue» de Josetin Baker muh- telif rollerde, ve bilhas- sa «Güneş», «Havay>, «Su feerisi> ve «Yaz feerisi» namındaki tab- lolarda, bazan Havay dansözü, büyük bir kuş, veya bir maymun ki- fyafetinde sahneye çık- niş, #ğnatının inceliğini bir defa daha halka göstermiştir. Josiphine Bakar, Parisişe, “18 inci asir maymunluğu, revüsünde dönsediyor.