134 SERVETİFÜNUN No, 1850—165 Filozof Emerson'un görüşleri TARİH Her şeyi yapan kudret için küçük ve büyük yoktur. Onun geldiği yerde herşey var olur, Ve her yere gelir. Küre benimdir. Nakledey : MUSLİH FERİT Yedi yıldız ve güneşin etrafındaki sene Cesar'ın eli ve Eflâtunun dimağı İsanın kalbine Shakepeare'in nağmesi hepsi: hepsi benimdir. Bütün beşeri fertlerde müşterek bir tek şuur vardır. Herinsan aynı şey, bütün o aynı çey- lerin methglidir. Akıl nasibinden mahrum edilmiyen herkes bütün bu sahanın serbest bir adamıdır. O Eilâtunun düşündüğünü düşünebilir; bir evliyanın duyduklarını duyabilir; her hangi bir zamanda bir inaana vaki olan şeyi anlıyabilir. Bu külü şuurg kataşabilen şeylerin bir zümresidir, çünkü hâkim olan biricik müessir budur. Bu şnurün eserlerinin kaydedildiği yer tarihtir. Onun dehası günlerin bütün teşelsülü ile tasvir olunur. İnsan tarihten başka hiç bir vasıta ile kabili izah değildir. İnsan ruhu acele etmeden ve dinlen- meden başlangıçtan itibaren kendisinde bulnnan her melekeyi, her düşünceyi, her heyecanı münasip hadiselerde tecessüm ettirmek üzere ilerler. Fakat düşünce vakaya daima takaddüm eder, tarihin bü- tün vakaları şuurun içinde kanunlar halinde esasen mevcutdurlar. Her kanun &$ıra ile şerait tarafından tebarüz ettirilir ve tabiatın hudutları bir zaman içinde bunlardan yalnız birine kudret verir, İnsan vakaların tam bir ansiklopedisidir. Bütün ormanların mahlükatı bit palamut kabuğunun içindedir, Ve Mısır, Yunanistan, Roma, Gol, Britanya, Amerika zaten ilk ibsanın içinde kıvrım kıvrım gizlidir. Birbirini takip eden devirler zarfında âşiret, kırallık, imparatorluk, cümhuriyet, demokrasi sadece onun katmer katmer ruhunu katmer katmer &leme tat bikinden ibsrettir. Tarihi yazan insan nrudur ve o okumalıdır. Sfenks kendi bilmecesini kendisi hailetmelidir. Bğer #arihin hepsi bir adamın içinde ise bütün bunlar ferdi tecrübe ile izah edilmelidir, Bizim hayatımızın saatlerile zamanın asırları srasında bir münasebet vardır, Teneffüs ettiğim hava tabistın büyük depo- sundan süzüldüğü gibi, kitabımın üzerindeki ışık yüzlerce milyon mü uzakta bir yıldızdan tedarik edildiği gibi, bedenimin ağırlığı anilmerkez ve ilel- merkez kuvvetlerin müvâzeneşine tâbi olduğu gibi saatlere akıl öğreten de devirlerdir, ve devirler saatlerle izah olunur. Her insan külM şuurun bir teşahhusundan ibarettir. O şuuron bütün hasşaları insanın içinde vardır. İnsanın şahsi tecrübesi arasında yeni her vaka'büyük insan kitlelerinin yaptığı şey- lere ışık saçar ve kendi hayatının buhranları milli buhranlara işaret eder. Her inkilâp evvel& şahsi bir düşünce idi. Aynı düşünce başka bir adamın ruhuna da girince yeni bir tarih devrinin anahtarı ortaya çikar. Her reform evvelâ bir şahsi taswvvurdu ve O şahsi tasavvur olunca gene devrin meselesini halle- decektir. Hikâye edilen vaka idraki ve inanılması mümkün olahilmek için benim içimde bir şeye uygun olme- hıdır. imei e Romalılar ve Türkler olmalıy: Papa kıral (o şehif (Oo olmalıyız, ve bu yin şaha deiken içinde bir şeniyete bağlamalıyız. Yoksa böyle zapmazsak hiç bir şeyi doğru öğrenemeyiz. Asdrubal'ın, Cesar Borgin'nın başına gelenler, tıpkı bizim başımıza gelenler gibi, şuurun kudretlerinin ve noksanlarının bir tagviridir. Her yeni kanun ve siyasi bareket sizin için bir manayı haizdir. Onların her bir lâvhası karşısında durunuz ve «İşte bu maâkenin altında benim Kâhin tabiatım gizlidir.» diyiniz, Bu kendi kendimize pek fazla yakın olmamızdan doğan noksanı tedavi eder. Bu bizim hgreketlerimizin manzarasını irtisam ettirir. Seretan keçi Akrep terazi kova bürçleri gösteren işaretler olarak göklere asılınca alçaklıklarını kaybet- tikleri gibi ben de kendi ayıplarım: Süleymanın Alkibyadesin Catiline'in uzak şahsiyetlerinde seyre- derim. Bazı muayyen şahıslara ve şeylere kıymet veren işte bu külli tabiattır. İnsani, hayat bunu ihtiva etmek itibarile esrarlıdır, tahkir ve tecavüz edilemez ve biz onun etrafını cezaların kanunların çitile çeviririz, Bütün kanunlar hikmeti vücudunu buradan alır. Kanunların hepsi az çok farkla bu ulu ve uçsuz bucaksız esasın emirlerini ifade ederler, Ruhun da malı ve mülkiyeti vardır, bütün büyük manevi vakaları ihata eder, ve biz fitri kuvvetin tesiri altında kılıçlarımız ve kanunlarımızla geniş ve rondil ter- kiplerimizle her şeyden evvel ona sarılırız. Bu vek- anin karanlık şuuru günümüzün ışığı, iddiaların iddinsıdır, terbiye adalet, merhamet istiyen bir arzu, dostluğun, aşkın ve nefse itimadın doğurduğu hareket- lerden olan kalramarlık ve büyüklüğün temelidir. Fakat çok şayanı dikkattir ki, biz ekseriyetle kendi- mizi pek yüksek varlıklar olarak okuruz külli? tarih,