No. 1850—165 Tetkik : SERVETİFÜNUN 139 Beş hasta var! e ga NN a Lamia, ;Roman, milellifi Bi temi İzest, 546 sahife İT li a0 gemasznorres: btem İzzet B., son devrin en coşkun, en velüt muharrirlerinden biridir, Kısa denecek bir zamanda, Çıldıran kadın, Yakılacak kitap, Istırap çocuğu, Aşk güneşi, Beş hesta var, gibi bize, beş büyük Toman verdi. Bu genç müellifte göze çarpan bariz hususi- yetlerden biri de, yazılarında çok hararetli, steşli ve hareketli olmasıdır. Görüş adesesine mihrak teşkil eden bu hareket ve cevvaliyet, hemen hemen her zaman, bizi içtimai ve ferdi nizamın, akidenin en mütefessih noktalarına götürüyor. İdeoloji ve demagoji arasındaki mesafenin; mükemmel ile mütereddi arasındaki derin uçurumun ahlâk, fazilet, vazife, hak, seviye gibi bütün insanlık ve yaşayış ölçülerinde türlü türlü tecellisini, bu romancının kitaplarında çok açık olarak görüyoruz. Beş hasta var, 600 sahife içinde, belki beş haâta- ya değil 600 haştaya teşhis koyuyor. Bir tez kitabı olan bu romanda, muharrir ileri ve geri ahlâkın, bir tek kelime ile ahlâksızlık olduğunu söylüyor; ve yepyeni bir ahlâki telâkkiler manzu- mesinin tesasüs ve istikrarını istiyor. Btem İzzet bey tezini müdafaada muvaffak olmuştur En son materyalisler, Beş hasta var'daki Cahitle Belkısın saf aşklarını bile tabii bulmuyorlar. Hassa siyete ve aşka marazdır, diyorlar. Sosyalizmin müfrit taraftarlığını ifade eden komünizm bilâteirik bütün hek ve mülkiyette iştiraki kabul ediyor, ahlâka başka bir istikamet vermiş oluyor. Diğer taraftan muasir lâahi&ki filozoflar ahlâkın muzır bir teşiri olduğunu iddin ediyor. Onlara göre ahlâk, bizdeki yaratıcı ve canlı kudretleri uyutan bir afyondur. ; Bütün bu ahlâk hercümerci ve muhtelif telâkkileri, tatbikatı ve neticeleri karşısında müellifin yeni bir ahlâk nizamı yapılmasını istemesi çok haklı ve tabil- dir. Dürkaymın içtimaiyat mektebine göre ahlâkı vücuda getiren fert değil cemiyettir. Açaba biz Dür kaymin iddiasının eksi olarak bir ahlâk yapıp cemiyete tatbik edebilir miyiz! Genç ramancının olduğu kadar umumun da endişesi işte bu noktada toplanıyor, (Beş hasta var) şiiri, töz iddianamelerini, roman tekniğini, vak'aların ve şahısların canlılık ve teselsü- lünü muvaftalnyetle telif ve tezviç eden, çok yüksek bir edebi kıymet iktisabına hak kazanmış bir eserdir, Romana kısa denemez. Fakat muharririn uslü- bundaki hareket ve cazibe, kitabı okurken bizi hiç bir yerde durdurmuyor. Belkisın ıstırabı, gözyaşları hepimizi ağlatıyor. Romancı kahramanının acılarını iyi ifade etmiştir, diyoruz. Emirgânın en güzel kızı pe eyer angel l ŞSühület İneşriyandan, F:17öhr3 Üren onmesapayezsrnnanmusaşmesesspanponn ii Belkıs, Cahidi çıldırasıya seven Belki, paşanın karısı metres, sokak kadını, hasta k Bütün bu bhüviyetler altında tanıdığımız Belkıs her zaman aynıdır: seven, muztarip, haasas Belkıs, Bu kadını biz okadar iyi tanıyoruz ki, kafamızın içindeki bu yüz bizi tecessüs ve düşüncelere sevke- diyor. Korularda, salonlarda, barlarda ve nihayet geceleri çamurlu kaldırımlarda gördüğümtüz kadınlarla karşılaşınca bir an düşünüyoruz: acaba Belkis bu muf Belkısı, romancı bize bu kadar candan ve yakından tanıtmıştır. İfade edilmemiy fikir ve mevzu yoktur. Kudret ve muvaffakıyet onu en iyi ve iptikâri bir şekilde ifade ediştedir. Etem İzzet ( ölünceye kadar aşk )ı ifade etmiştir. Muharririn aynı mevzuu yazan diğerlerinden farkı, onu bize daha iyi anlatması ve tanıtmasıdır. Müellifin görüş ve sezişlerindeki bariz hususiyeti, kendisine bu yaratıcılığı bahşetmiştir. Btem İzzette aynı zamanda güzel bir lisan, zevkli bir kelime intikabı görüyoruz. Romancının, kendine mahsus, musikisi, kuvveti, tesiri tam olan kelimeleri var. Yani, Beş hasta var zengin bir lisanla yazılmıştır. Bu eser şunu da gö teriyor ki öz türk mastarlarından müştek abenkli isimlerle en inçe hislerimizi, ıstırap ve elemlerimizi pek güzel ifade edebiliriz, Eserde ruhumuza, kafamıza, havasımıza hitap eden bütün hiş, fikir, şekil yenidir. Muharrir her şeyde yeniliğe doğru olanca hızile koşuyor, yeniliği arıyor, buluyor ve bize gösteriyor. Her yeni şey güzel değildir. Etem İzzet güzel olan yenilikleri bulmasını biliyor. İşte muvaffakıyetinin sirri buradadır. «Beş hasta var» kütüphanemize kıymet verecek, süsliyecek bir eserdir. Bu romanla, içtimai bünye- miz, yaşayışımız bir ayna gibi yüzümüze vuruluyor. Bugün (Beş hasta var) ı okumalarını bütün kari lerime tavsiye ederken, arkadaşım Etem İzzeti bu muvaffakiyetinden dolayı hararetle tebrik etmeği bir kıymet ve kadirşinaslık addederim. İİ