14 Ocak 1932 Tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 16

14 Ocak 1932 tarihli Servetifunun (Uyanış) Dergisi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LE Roman Teirikası: 15 SERVETİFÜNUN No. 1848—163 a : L A A Ş p va, ip, $ LA li « > « «* Kızım FHamiyete H.R. İkinci defa tıra kıza düşmüştü. Şimdi onun an- Jatması lâzımdı. Başını kaldırdı, birkaç saniye tavana baktıktan sonra başladı: — Bakınız ben ne icat ettim, Gözünüzün önüne mahteşem bir saray petiriniz. Bir yaz gecesi, genç kraliçe tarafından verilen mutantan bir balo. Her tarafta altın, mermer, ipek, muz, inci, çiçek, koku, velhasıl nihayetsiz bir serveti sâmânın temin edebi- leceği her türlü zinet ve debdebe taşıyor. Luşin kizı keserek: — Zinet ve debdebeyi severmisiniz?. — Zinet ve debdebe zariftir, her zerafet gibi onu da severim. — Güzelden daha ziyademi?, — Galba pek derin bir fikirden bahsediyorsnnuz?. Anlamam! Bırakınızda devem edeyim, Velhasıl balo pek mutantan.. Davetliler çok, hep gençler alayı. Hepsi güzel, dürüst; hepsi de kraliçeye delicesine âşık! Malevski gordu : — Davetliler arasında kadın yokmu? — Hayır!... Yahut durun bakayım.. Var, evet vari, — Onlar çirhinmi? — Yok yok, hepsi enfes şeyler. Fakat erkeklerin hepsi de kraliçeye âşık. Kraliçe uzun bir fidan he linde, Kara saçlarının üstünde hir altın taç var. Ben hayran bayran dinliyor ve bakıyordum. O, © anda hepimizin ruhları üzerinde mutlak bir hü- kümdardı. Beyaz alnında, hareketsiz siyah kaşları öyle aihirli idi ki, pek yüksek bir fikre, pek müstesna bir zekâya, tamamen hâkim bir kudrete tercüman oluyordu. İçinde takıldığım ukteyi birden bal ettim: — o kraliçe ta kendisi dedim. Baloya gelenler tamamen onun peyki, onun esiri. Hep onun etrafını alıyorlar. Herkes ona tabir cyizse müdahenekâr bir söz bulup söylüyor. Luşin sordu: — Müdaheneden hoşlanıyormu? — Çekilmez şey! hep keser. Müdaheneden kim hoşlanmazki? Malevski: — Son bir susl.. — Bende düşünmemişim, olacakmış? Malevski Fransızca olarak : — O da doğru! O da doğru! Kocası neden olsun, Kız da Fransızca olarak: — 'Teşekkür ederim. Kraliçenin kocası varmı? yok. Kocası neden diyerek devam etti: — Kraliçe o müdahenekâr sözleri dinliyor, mu- sikiyi dinliyor, fakat davetlilerden hiç birine içinden bir iltifat ettiği, baktığı yok. Tavanlardan zemine kadar altı büyük pencere arkalarına kadar açık. Murass birer kandil gibi parlayan yıldızlar ile koyu siyah bir gök; karanlık bahçenin semâpâye ağaçları görülüyor. Kraliçe bu bahçeye bakıyor. Orada ağaçların arasında büyük, düz beyaz marmerden bir çeşme uzun irtifaile geceler içinde ayağa kalkımş bir peri gibi duruyor. Kraliçe sarayı dolduran musiki ve seşler arasında bir kule ğını da orada akan suyun anlattığı maceraya ver- miştir. Bakıyor ve içinden şu itirafta bulunuyor: 8iz ey gençler, hepiniz bahadır, zengin, zekisiniz. Hepiniz etrafımı kuşatmışsınız. Ağzımdan çıkan her sözü mezamir addediyorsunuz. En ufak bir işeretimle ayaklarımın ucunda ölmeğe razımnı;; benimsiniz. Halbuki benim sevdiğim şurada şu çeşmenin başinda terennüm eden suyun yanındadır; bekliyor ve ben de onunum. Zengin bir snrette giyinmemiştir, üze- rinde kıymettar taşlar yoktur. Meçhuldür. Fakat beni bekliyor. Gideceğimden emindir; ve ben ona gitmek., onun yanında kalmak. orada, o karanlık bahçede ağaçların ve çeşmenin terennüm ettikleri efsaneleri dinlemek üzere ayağa kalktığım zaman beni hiç bir kuvvet durduramıyacaktır... Kız sustu: Melevski maziplikle sordu: — Bu bir icatmı! Yani hayalmi, yokas hakikatmi? Kız yüzüne bile bakmadı. O zaman Luşin sordu: — Şayet bizlerde davetliler arasında olsaydık ve çeşmenin başında o mesut faninin vücudinden haber alsaydık, biz ne yapardık! Biz ki bizde aşıklar arasında olacaktık! Kız cevap verdi: — Duran, durun, birer birer anlatayım. hepinizin neler yapacağınızı — Devamı var — Veni neşriyal : BEŞ HASTA VAR Etem İzzet Beyin « Milliyet » Gazetesinde tefrika edilen bu güzel romanı, kitap şeklinde çıkmıştır. Uzun kiş gecelerinde zevkle okunacak olan bu eseri, bütün karilerimize hararetle tavsiye ederiz. AHMET İHSAN Matbaası Limited.

Bu sayıdan diğer sayfalar: