No. 1848—1603 SERVETİRÜNUN 115 Haftalık siyasi icmal: Bu sayfa Düşündük ki yeni seneye girerken karilerine her an daha müftü olmağa çalışan ( Servetifünun) da bast değişiklikler yapılsın. Mecmuanın başlığında «öiyasi» kaydı vardır. Pik vaki biz okuyucularımıza sırası, geldikçe mühim veka- yü siyasiyeyi hüldea eden makaleler takdim ediyorduk. Ancak, bunlar daha siyade bir tek meseleyi ihtiva ve meselâ Manguri hadisesini ve o havalide cereyan eden vukua kayi öle iktifa ediyordu. ( Servetifünun ) karilerinin ilmi seviyeleri malini muzdur. Onlara bu sahifede cihan iktisadt buhranım orladan kaldırabilecek çarelerden bahacimek lizumsuz- dur sanırım. Yazılarını hazırlamağı deruhle eltiğim bu köşede ifa etmek istediğim yeydne vazife bunları okumak külfelimi öhtiyar edenlere Phileas Fogg yibi seksen günde değil fakat birkaç dakidala dimyanm siyasi veşhesini gösterecek bir seyahat yaptırmaktır. İtiraf edeyim ki bulunduğum yerden cihan siyasi sahanma eğilirken orada olan bileni görmek için kullanâtağım adese pek kuvvetli bir mongur olmıya- oakter. Bu, tıpkı fotoğrafçıların siyayı karşı resim ç6- kerken kullandıkları sarı perdöye benziyeceklir. Göz alıcı noktaları biraz daha vazih ve açık bir şekilde göslermek ; işle istihdof etmekte olduğum gaye ! Biliyorum ki bu mecmuanın okuyucusu yazı husu- sunda fazla Htizdir ww affetmez. Benim bu kısmı yaz- mağı kabul edişim pek büyük bir olirettir. Ve bu cüret bana ilk sahneye çıkacak sam'atkârm heyecanım veriyor ve pkt o ilk heyecanım sam'alkârı mes ettiği gibi ben de saadeti duyuyorum. Gazetemizin pek muhlerom karilerinden müsamaha ös'irham ederken kendilerin- den bu sahifedeki yazılarımı bir telkik gibi değil fakat bir görüş, bir enstanlane gibi telâkki eimelerimide ay- mea rita ederim. B.N. Mançuri de Çin ve Japonya ara- Son hafta zar- sında zuhur &den ihtilâfların ak- fında hariçte ini göste ki ds lip bitenler? sini gösteren ocak, için için yan- SEP ee | makta devam ediyor ve arda bir alev ve kıyılcımların etrafa &irayetinden endişe- lenenlerin sesleri işidiliyor. Son günlerde bu hevalideki hadiseler çehre de- giştirmiştir diyebiliriz. Japon kuvvetleri hareketle- rini tevsi etmişler ve Ta Houa mevkiini ele geçir- mişlerdir. Bu sevkülceyşin sebebi haddizatında geyri malüm gözüküyorsa da sebep olarak Çin eşkiyasının tedibi için ihtiyar edilmiş gibi gösteriliyor. Bunun bukadar basit olmadığına şu suretle hükmedilebilir ki Çinliler de bir yandan Tehin-Teheou civarında mühim kuvvetler teksif ediyorlar. Harp şimdilik mahalli ve mevzii bir şekil gösteriyor. İki taraf zaman zaman karşılaşıyorlar. İlk defa olarak muntazam bir idare altında hücuma geçen Çinli kuvvetler Tien Tehouang hakkında Te'de Japonlara taarruz etmişler, İâkin bu &nryilir- ma neticesinde meğlup ve münhezim olarak püs- kürtülmüşlerdir. Beri taraftan Fransız imüfrezeleri Çin eşkiyala- rının bududu geçerek Fransiz Hindiçinisi arazisi da- hilinde icrayı şekavetn başladıkları bahanesile Çin topraklarına girmiş ve Cenubi Çin vilâyetlerini, e2- cümle Kowansi ile Jounpan'yı istili wimişlerdir. Görülüyor ki Japonlar olsun Fransızlar olsun sr bep olarak şekaveti göstererek Çin topraklarma nü- tuz ediyorlar. (Marşuri) de haydut eşkiya diyn İn gif edilen kuvveler Japonlar taralından mürettep eşkiya kuvvetlerine yuyu Çin muntazam askerlerine verilen işimdir. Merkezde rolünü ifa etmekte olan Amerikaya ve Cenubi Çinde harekete geçen Fransaya kaşı İngilterenin vaziyeti de şudur Onları kışkançlıkla seyrediyor. Amerika ise şubat ye mart ayları zarfında Büyük Okyanus donanmasile vi kara askerinin mühim bir kışmı ile büyük bir manevra ve sahile bir huruç hareketi yapacak, Terki teslihas meselesi ikide bir de temcil pilâvı gibi ortaya çıkıyor. Bu defa yeniden 2 şubatta Cer nevreğe bir konferans toplanmasına karar verilmiş. İşin şayanı dikkat tarafı bu tarihten evvel iki Baş vekil Daval ve Maç Donaldın Puriste veya Londr da görüşeceklerdir. Bu mülâkatın mevzuu bakkında birşey söyleyemiyor. Yalnız telâkinin Bâle'de top- lanmış olan ekisperler içtimaımdan sonraya bırakıl mış olması alâkalar celbediyor. Avrupa milletleri bu konferans netajciuin Paris veya Londra mülâke tındaki hüsününiyet ve havaya bağlı olduğunu talh- min eğiyorlar, Herkesin kendi kendisine sorduğu sual şudur : Acaba terki teslihat kabil olabilecek mif Bunun imkân veya ademi imkânı mevzuu bahis olunca fi- kirler iki nokta etrafında temerküz ediyor ve ce- vaplar evet ve hayır şeklinde oluyor. Biz, öyle zannediyoruz ki bn konferans kat'i ka- rarlar veremiyecek ve öyle tahmin ediyoruz ki ne- tice yine muallâkta kalan meselenin şekline bir baş- kalık veremiyecek. Heki Reisiçümhur ve Başvekil R. Potncare 1921 senesinde yazdığı bir makalede Fransız Meclisi Mebusanının her zamanki gibi yine kaynaşma ve asabiyet içinde tatil olunduğunu kaydediyordu. Bu devrede de parlementonun 24 kânunnevvelde kapandığını haber aldık. Vaziyet Poincarö'nin 1921 de yazdığı gibi değildir. Mösyö P. Laval meclisin tatili kararnnmesini okumuş ve meburlar dağılmıştır. Bülent Nuri