4 — Musiki imlası, 5 — İyi birduygunun akor taganni etmek suretile takviyesi, © — İyice anlayarak inceliğile bir şarkı okuyabilmek, — 7 Hususi olarak bir aleti mu- ve bütün siki öğrenmek, 8 — Bir sira seslerin talebe tara- fından ritmik ve melodik bir tarza tahvili, 9 — Telebeye kendi kendine ça- lışma hissini telkin suretile gayeye vusul Pfeiffer ve göre yazmasını, yapmasını bilen her ferdin eline aldı- gı bir şarkıyıda Ancak bu suretle ciddi bir vücude o getirilebilirdi. Bununla beraber çok mühim olan bu gaye ve ideal ilk mektepler için çok yüksek düşünülmüştü. Fakat bu büyük Nâgelinin iddialarına saymasını ve resim temiz okuyabilmesi lâzımdır. taganni tarzı adamların teşebbüsatı bundan yüz sene evvel garple musikiye mektep ve halk musikisine ne derece ehemmiyet verildiğini göstermektedir. bilhassa O zamanlar sırf asılzadelerin himaye- sine iltica eden musiki yalnız saraya münhasır idi. İler nakadar zamanımızın mektep musikisi pedagogları yukarda zikrolu- nan, Pestalozzi, Pfciffer, ve Nügeli usulü tedrisine, bazı noktalarda muarız iselerde 1800 senesinden bu âna kadar Alman halk ve mektep musikisinin gösterdiği tekâmül de inkâr edilemez. 18/5 de velat eden terbiyeci Ernst Hentschel zamanına kadar elde edilen muyaffakiyetleri iyice tedkik ederek, ilk mekteplerde musiki dersinin ibtida ve şarkı kursu namile iki kısma ayırdı. Birinci kısımda basit nazariyatla ta ganni etmesini öğrenen talebe ikinci kısımda vatanını, dinini ve tabiatı te- rennüm eden şarkıları talim ediyordu. Mişhur terbiyeçi F. W. Sehütze dahi 1843 de aynen Hentschel esasatını kabul ederek nazari kısmı bir az daha etvsi etti. 1853 de Pilüger namındaki Pedagog da Lepzigde Hentschel usu- lünün heriki kursu arasında daha sağ- lam bir rabıta husule getirerek müfre- dat poragramının bedii ve teknik kıs- mında müteaddit sesli ( Polifoni) şar- kılara, dini koralleri daha esaslı bir surette tedrise muvaffak oldu. Bügün Almanyada yeni terbiyecilerin hemen hepsi de Hentschel esasatına göre ha- reket etmektedirler. Bunlardan yalnız KarlEitz sedaları hecelerle okutmak usulünü vaz elmişrir Bu he elerle daha ziyade talaffuza yardım eder. 1800 senesinden beri Almanyada bu sahede intişar eden eserler meyanında Hagen tarafından neşr edilen ( Alman halk şarkıları külliyatı ) büyük bir rağbete mazhar olmuştur. Alman halk ve mektep musikisi, tekâmülünü aynı zamanda Geothe, Schiller, Heine, ve Reineck gibi büyük şairlere de medyundur. 10 kânunusani 1914 de Prüsya maarif nezareti tara- fından neşr edilen ilk mektepler kanu- nunun 113 üncü sayfasında atideki altı mühim maddeye tesadüf edilir; I — Muvki dersinde duygu ve ses talimleri yaptırmak suretile hem münferiden ve hem de müştereken doğru taganni edebilmek kabiliyeti bahş edilmeli ve talebelere daima iyi halk şarkılarile koral | molodileri ög- etmelidir. HAYAT,&6. 2 — Öğretilecek koral melodile- rinin bir kısmı evvelcede ilan edildiği gibi 19 eylül 1877 de intişar eden protestan ilk mekteplerinin din şarkı lari olacaktır. 3 — Taganni dersi ilk mektep- lerin her sınıfında tetris edilecektir. 4 — İlk dört senei dersiye esna- sında yalnız tek sesli ve ezberden ta- ganni ettirilecek ve sonraları talebeye nota usulile iki sesli şarkılar öğretile- cegtir. dahilinde VE $€s tanzim talimleri 5 — Bir plan edilen hafif duygu daima icra edilecektir. — Ders levazımı olarak talebe- nin elinde bir şarkı defteri bulunması şayanı tavsiyedir. Pestalozzi, Pfeiffer ve Nügali mü- cadelesinin mahsulü olan bu altı madde Almanya'da mektep musikisine ne derece ehemmiyet verildiğini açıkça gösterebilir. Esasen ilk mekteplerde musiki dersinden muksat, çocuklardaki san at hissini ve dolayisile vatan, millet, din, ve ebeveyn sevgisi uyandırmak olduğundan, bütün dünyaya terbiye Pestalozzi' nin © kutsi bhitabelerini daima hatırlamalıyız. Minallim Cevat Memduh Bir Gün ki Bir yaprak yağmuru altında bir gün Dörtnala bir yaylı dağlar aşacak. Bir gün ki, aşgına sessiz güldüğün Bir yolcu içinde uzaklaşacak... (gi Bir gün ki, yaylının üstünde dallar Vurdukça dökecek yapraklarını. Bir gün ki, bir gurbet yolunda bahar Opecek saçının tel aklarını G Bir gün ki, bitecek bir gurbet yolu, Bir gün ki, bu yolcu kalbi elinde Çehresi sararmış gözleri dolu , Yaylıdan inecek son menzilinde... Gelalettin Tevfik -