30 Aralık 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 10

Eze | EEE lee ren ape Maaş vi öğretmekten ibarettir. Biz bu gayeyi tayin ederken hususi işletmenin hiç bir vakit mücerret bir surette tetkik edilmeyecegini de bilmeliyiz. Hususi işletme daima iki kuvvetin nüfuzu altında bulunur; zira hususi işletmede şahsi menfaat kendisini göstermekten hiç bir vakit hali kalmıyacağı cihetle evvela bu menfaat hak ve kanunun tayin eylediği muayyen bir hudut ile tahdit edilir. saniyen hususi işletme, milli iktisadın bir cüz'üdür, onun te- mevvücatile ! mütemevviç olmaktadır; bu itibarla bir taraftan hukuk, diğer taraftan milli iktisat hususi işletmeyi nüfuzları altında bulundurmaktadırlar. Demek oluyor ki, ticaret mekteplerin- de mesleki esas terbiye, hususi işlet- me mevzuunu kendisine gaye edinir- ken hukuk ve milli iktisat gibi kom- şu mevzuların hudutlarınıda tecavüz etmek zaruretindedir. Şu kalde bu üç mevzu tcaret meslek mekteplerinin esas mevzularını teşkil etmektedirler. Hususi işletme, hukuk ve milli tktisat ilimleri. Biz, tedrisat programının tanzimi tarzında hususi işletmecilerin fikirleri- ne müracaat edecek olursak, onların, tedrisatın siklet merkezini kendi mev- zuları üzerinde bulundurup hukuki ve ictimai mevzuları nisbeten bilüzum te- lekki edecekleri tabiidir. Ticari terbi- yenin yalnız bu mevzu dahiline inhi- sar edemiyeceğini düşünmek istemez- ler. Halbuki bir tacirin ruhunda üç türlü heyecanın ayni zamanda mün- demiç bulunması icap eylediğini unut- mamaklığımız lâzımdır: Biri şahsi menfaatın tahrik eylediği teheyyüç, diğeri bu menfaatın hududunu tayin eden kanun huzurunda mahsus heye- can, üçüncüsüde hemcinsine karşı hissedilen insani ve ictimai düygudur. Bu üç nevi his ve heyecanı şahsında cemeden bir tip, bizim, yetiştirmek istediğimiz ideal bir tacir tipidir. bi- naenaley tanzim edeceğimiz, bir tica- ret meslek mektebi tedrisat progra- 5 mında hususi işletme, hukuk ve milli İktisat ilimleri tedrisatın siklet merke- zini teşkil ve umumi terbiye bahşe- den diğer medeni mevzularda bu HAYAT, 10. siklet merkezini muhitinde omev- kilerini ahzeylemelidirler, mesalâ böy- le sistematik bir tanzim tahminen şu süretle bir manzara arz eylemelidir: Ah bu ıssız geceler Başını saçlarına gömen bir kız geceler; Ah bu ıssız gecelr. Ah bu ıssız geceler. Koynunda yavrusuymuş gibi gönlüm giceler, Rahat uyusun diye fısıldar bilmeceler; Ah bu ıssız geceler; Ah bu ıssız geceler... -. MZ Rüzgâr yolar uzakta eşinin saçlarını; Ay tırmanır ufuktan zulmet yamaçlarını; Bir el sallar yukardan sema agaçlarını; Yıldızlar suya atar ışıktan taçlarını; Ay tırmanır ufukta gece yamaçlarını.. ve Deniz kara, yer kara, yalnız gökler biraz ak; - Ayağında simsiyah çorabı bırakarak - Soyunan bir esmerin cazibesile kıvrak, Göz altında, lek bir ten gibi su, gök ve toprak; Ayaklarından başka her yanı çırıl çıplak! iz Bir paravan gibidir karanlık perde perde; Muhakkak gizlenecek bir şey var ötelerde; Bir dügün evi gibi yer birden düştü derde: Sular ayla bir ipek çarşaf işler ilerde; Mutlaka gizlenecek bir şey var ötelerde... Behçet Kemal