HAYAT, 14. Anadulu'nun bedii zenğinlikleri Arap ve Acem motiflerini bre taraf eden eski Osmanlı Türkleri, sarı'atların mimari ve tezyinat kısmında büyük teceddütler yaparak kendilerine mahsus güzel şehirler vucude getir- mişlerdir. Bilhassa Anadolu da halk arasında yetişen sanatlar, Türk mil- tezyiniyesini güzel letinin en zengin asarı yaramak husunda kendilerine geniş Bir san'at sahası aramışlar, 'çizği ve örneklerde azami değişikler yapmak için esaslı bir dekorasyon hazinesi keşf etmege çalışmışlardır. Türkler san'at Aşağı bir millet olarak kabul silahlarını, tarihi okadimeden beri edilmiştir. İlk ozamanlar çadırlarını, giydikleri elbiselerini, çanak ve çömleklerini | şekillerle süsleyen “Türkler, sonradan kabileler halinde şehirleri işgal ederlerken mimarile bera- ber nakış ve oymacılık gibi bedii mes- leklerde de o yükselmeği Kendilerine şerefli bir gaye yapmışlardır. Anadolu, henüz bir çoklarımıza “bedeii kıymet noktai nazarından Meç- huldır. Senelerce lakayt kalınan bu “güzel beldeler, mazideki 'Türk bedii- yatile zevkini gösteren en kiymetli san'at merkezini ihtiva eder, Halk şir- ketini, halk musikisini nasıl tetkiket- mekten uzak kalmıyorsak Anadolu'nun bedii | zenginliklerini de öğrenmek mecburiyetindeyiz. Asırların değişmesi, bütün milletler harsında mühim değişikler yapdığı gibi, Türk san'at tarihinde de büyük yenilikler husule getirmiştir. Türk san'at tarihile uğraşanlarca malumdur ki orta Asya'dan” küBük Asya'ya ve sonra Selçuki medeniyetile eski Anadolu- nün en hücra köşelerine kadar sokü- lan tezyinat örneklerinin ilk numüne- İeri, müteaddit “akınlar ve mahaciret- lerle ilerileyen Türk'lerin halk san'at- kârları tarafından yapılmıştır. İşte bu san'arkârlardır ki, orta ve küçük Asya - nın san'ati tezyiniyeesinde en mühim rolü oynamışlar. buradan doğan şekiller zenğin Türk bilgilerini hazırlamıştır. tezyinaunı müstakbel Türkler, tezyinatta daima sadeliği gözetmişler, Araplar gibi bir binanın ve yahut bir sathın her tarafını ör- neklerle boğmamışlardır. Malumdur ki, yinat içn zirah İslam mimarları tez- sekiller yerine eşkâli hendesiyeyi o kullanmışlardır. Yalnız Selçuki'ler, bir ma'na if de eden bir neyi tezyinat dahı vücude getirmişler- dir ki buda mücessem ve musattah Şe- killerle yapılmış olup ( Alağorik-Alle- görigoe ) namını almıştır. Selçuki'ler tezyinatra fevkalâde maharet göstermiş elan Mısırlılar ve eski Yunanlılar ka- dar ileriye gitmişlerdir. Meselâ Alaad- din zamanında Selçuk Hükümetinin kuvvet ve satvetini gösteren Kara kuş tmsali, bir çok kervansaraylarda, kale kapılarında mebzulen (kullanılmıştır. Bundan başka gayri muntazam olarak yapılan fil resimleri ise, Selçukile'rin Hayvanın vücudundan istifade ettikle- rine, ve büyük bir ma'na ifade ettiği- ne delalettir. Selçuki'ler medeniyetlerile beraber, İslam dinini kabul eden milletler ara- sında yetişen sanatkârları kendi şeh- rlerine celp etmek hususunda büyük fedakârlıklar yapmaktan asla çekinme mişlerdir. Muazzam devlet idaresi sa- yesinde, bizans şehirlerini işgal eden Anadolu Selçukileri, buralarda tesadüf ettikleri abideleri tetkikten bir an hali kalmamışlar ve bu medeniyetin san a- tndan daha yüksek eserler vücuda getirmek için olanca varlıklarını sari- etmişler, “Bizans mimarisine bir çok nazireler yapmışlar; fakat hiç bir vakit Bizans kendilerine örnek ittihaz etmemişlerdir. tezyinatını Tebriz vesair memleketlerden Âns- doluya akın eden muhtelif meslekdeki san'atkârlar arasında ruhlarındaki milli ve bedii zevkleri terennüm eden Ana- dolu'nun öz evlatlarından müteşekkil bir işci gurubu, her zaman nefis işçi- likler noktasından tetkike şayandır. Bu kısımla” muazzam binaların muhtelif rında çalışan işçilerin yüksek duyğu larının ayni seviyede olmasıdırki, arza edilen kıymeti mimariyenin yükselme- sine vasıta olmuştur. e şüphe yoktür marisinden başka bir şey olmadığını bedil Anadolu'daki tetkik şöyle dursun, esimlerini bile görmemişlerdir. ileriye sürenler hususi binaları geçmesi, her milletin değiştirebilir. Fakat mayideki Zamanların san'at şekillerini bu değişiklik oo milletin eserlerini hiç bir vakit körletemez. Tarih bu gibi eserleri altın çerçiveleri içinde saklar. Çünkü arkadı kalan 6 abideler sahasında gösterdiği alâkanın yeğâane şahididir. vasıta olanlarla amillerini araştırmak o milletin © zamanki hars Veni sanatın doğmasına zaman gözlerimiz gayri Halin san'at icap ettiği ihtiyari geriye ( çevrilir. kıvmeti ancak mazinin san'at güzelliği veya çirkinliğile anlaşılır İtiraf etmek lâzımdır ki, bu ginkü Türk san'atkâr- bir yenilik yapma tan çok Halbu ki, Garp san'atkârları kendi milletlerinin bütün ları milli uzak kalmışlardır. medeni milletler arasında yeni oamat bilgilerile komşu milletlere çalışmışlardır. Mazideki san'at örnekle- yük elmel ri için adeta rekabet «dercesine tini tetkik «etmişler, yaratacakları teced düdün ana hatlarını çizmişler. ve ondan sonra yaşadıkları devrin san'at zalerini kazanmışlardır.