15 Ağustos 1929 Tarihli Hayat Dergisi Sayfa 7

iekten r porda meş- bün- Kurtuluş sırları: 1 HAYAT, 7 Gazi'nin gizli ordusu Kuvvelli, zayif göğsünün sağ ta- rafında bir istiklal alyas bu kuvvetli, zayif iii tanıyınız. Onun adı Zehra abladır ve Bursa. daki “ Bizim mektep , i voktan var etmiştir. Öz bir nesil yetişti- çen * Bizim mektep, in bu kuvverli zail sahibi milli bir fasl EB: gözü d mücadele tarihinin dır. Şu kısa hakivat hikâyesini o fasıldan seçtim; İşkal ve izmihlil “mektep, milli “Bi senelerinde Zin mücadelecilerin ânkar di akinin Ni Yuvası idi. is SİA siz an Gl İ #mihlâl senelerinde Bur- sa, en kara bahırlı şehirlerimizin en kara bahırlı şehiri idi; Düşmanın zalimi oraya düştüğü ve düşm nla anların en haini oraya iştüğü Bizim mektepte toplanan atszlar bu se ları nepten çok ihtiyatlı davranıvor- 11, Toplama olsun olmasın mektebin sokak kapısı önünde daimi bir gö o nurdu. Bir gözcü haberci ve yanın En İnce ve zeki tecessüsüni şüpbelendirmezdi. Sabah karanlığından akşam karan- liğına kadar kapının önünde bekleyen üzünu görmeği vecitli müminlerden daha 'vetli bir iman vardı Bu, bir macuncu idi... Mektep çocukların « macun satmak- 4 geçinen özü tatlı bir macuncu.. Canlı bin Cansız. bir padışahın 3, | iş uncu ne yaptıklarını söyledi: “Bunlar asker- Mac lerdir. Bu zabiitir. Ben e kumandanlarıyım. Bu İş galiba uzun sürecek. Gaziye ordu hazırlayacağım... bir araya gelipte eline su dökemiye çekleri bir macuncu parçası... Bu macuncu istiklâlin bir madalyası il bilmediği a istiklâlin - Bunun kanl bulundurmak kastile yuvasına gözçülük ederdi. İT TUZU atsızlar Zehra abla bir gün işini bitirmişti. Azada vakir vardı, Üst Kattaki sınıflarda çocukları göremeyince Alr kata inmişlerdir. dedi, indi. Fakat alt kattakiler de ortada yoktu. Bahçeye çıkmışlardır. dedi, pencereden bakr.. Bahçeyi de bom böş görünce bütün kuvvetli, gaif vücutunu bir ürperme kapladı. Bir yığın çocuğun bu esrarlı kaybo- luşu bir mes'uliyeti içine sindi- ren müdürü şaşırttı. İhtimallerin, en- endişelerin, türpertişlerin her çeşidi benliğine doldu, beyni uğuldadı Sokak kapısına koştu. Kapı sıkı fıki kapanmıştı. çıp dışarıya baktı. Bir kupa ana yavrusunun ne olduklarını ma- cuncuya söracaktı. Fakat ilk mavuncu yerinde yoktu. Macuncu dı sır baba Elini alnına ve şırtını duvara daya- dı. Bebeklerini ateşli gözlerinin önün- de kıvrılan, titreven, oynak bir alaca karanlık petda olmuştu. Kız bebekler, Erkek bebekler ve bebek kadar saf koca macuncu nereye sır olmuştu? O sırada ayaklarının altından gelen bir pıtırti işitti, Fıs kosa, ihtiraza, ihtiyata, sırra ben- zeyen bir pıtırtı... — Bodrumda bir şeyler var, dedi mütedehhiş bir hamle ile e merdivenlere att, OBod- ve indi. kapısını itince loş, örüm- m küllü bodrumun içinde. şunu gördü : Kız, bütün ikişer olmuş, pılı erkek çocuk resul karşılarında bir kadar ciddi yüzlü macuncu! e yapıyorsunuz burada?.. zuncu baş kumandanına izahat zabit sükün ve ciddiyeti ile yaptıklarını söyledi: — Bunlar askerlerdir. Bu zabitle- ridir. Ben kumandanlarıyım. Münferit nefer talimini öğretiyorum. Siper- leri tarif ediyorum. Silâh kullanmasını Ne söyliyorum. Endaht o hakkında malü- mat veriyorum.. ve macuncunun ateş görmüş gözlerinde yeni bir ateş parladı ve sesinde masum bir ahenk titredi: rica ederim, bana her gün bir saat izin ver, bunlara bildik- Il rimi öğreteyim — Burada mı? — Açıkta kabil değil kil - Peki ama, maksadın ne? iş galiba uzun sürecek, Ga- zive burada ordu hazırlayacağım! #* © günden so'ra Gazinin bodrum- daki ordusu macuncunun kumanda- sında talimlerine devam etti Ta, Zehra ablayı zincire sürdükleri güne ir Bu gün onlardan bir kaçı Harbiye bir kaçı Bahriye mekteklerindedir ve bir çoğu da köylerde karargâh kuran İrf n ordusunun zabitliğini yapıyorlar. Halâs! gününden sonra atsızların macuncusunu gören olmadı Hakikatin bu hikâyesini ben not halinde yazdım. Tarihini benden son- ra gelecek nesiller yazsın. ka Gündüz vurup