hem de, doğruyu unutmayalım, şiir katıyordu. Nite- kmson şiirleri hep şuurludur. Bunu içindr kı, pek çok kmse- lerde Fıkrete “bü- yük sın'atkâr, fa- kat, orta şar, de- m şlerdr. Bu mü- taleayı mün ıksşa edecek değiliz. Şu kadar var ki, gören, ağlayan ve ıztırap çeken ınsan Fikretn b rleşme- s nden b şka türlü br şahsiyetın çıka- bilmesine imkân da yoktu. “Kıran da olsa kırıl, eğ lme sakın!,, düsturunu kendisi için bır hareket noktası bilen bir adamın başka türlü hareketine imkân düşünüle b'lirm' idı? Fikret şir dilini esk peri - Fikretle oğlu Halük Fikret şanlıktan kurtarıyordu. Onun elinde her manzume müstekil br parça ıdi, Muayyen br fıkri ifade eden bir küllolmuştu. Aruz eski Acem-Arap ahen- ini k ybetmişti.; âdetâ mensur Tü irkçeden farkedilmez hale gelmişti, artık Türkçe meler Arap- Acem öruzu- nda sırıtmıyor artık arap - acem kelime- leri kendi ağ- dalı ahenkleri ile ortada dö- nüştürüp dur- mıyorlardı. Fikret; mü- stezatları da genişletmiş , eski dar çer- çevesinden çı- karmıştı. Ka- fiye artık "göz için bir şey olmaktan çık- mış, kulağa hi- tap eden br keli- HAYAT,İ2. ahenk olmuştu. Artık edeiyatta bir güzellik, bir san 'at, bir mef- küre gözelil yordu. Fikret'in bü- tün Rubabı Şikeste'si bu emel- lerin birer tıtbik sahassıdır. Bun- da nstür zmden senbolizme k - dar edebi mesleklere nümune- lerde vardır. Fakat Fıkret'n asıl edeb meslek! de sübjektiv zm idi, en güzel manzumelerni de bu tesir ile yazılanları teşkil eder. İlk gençlik devresini eski yeni san'atkâr ve şairleri taklıt ve tanzir ile geçiren Fikret ıkın- cı devresi garptan ist fade ede- rek yarattığı san'at eserlerine verm şt. Serveti Fünun kapa- tıldıktan sonra çek ld ğı aşiya- nından vatanının elemleri, 1z- trapları içinde geçen halni görerek | geçliğin karanlıklar içinde bunalan varlıklarını dü- şünen büsbütün başka bır va- diye atılmıştı. Fikret'in bu soa devres nı yenı hır deal ile ha- lelen r, artık o dir millet müreb- bisidir. Şı r elinde bir vasıtadır; eserleri bütün san'at: ile didık- tktir. Halükun defteri, Türk gençliğinin bir düsturu hareket bir ahlâk kitabıbır. Türk d dak- tık şiri yirminci asırda Fıkretle en yüksek, en temiz, en necip noktasına çıkmıştır. “Şermn,i m'nı m'ni yavrulara en kıymet- tar bir nezahat hediyesdir. Fakat bütün bu son yazılarda bütün şiir ve şuuru ile Fikreti görünüz. Fikret aynı zam'nda Vatanperver bır şaırdr. Fakat bunda da şuuru hakımdı. Genç- liğe şuurlu vatanperverliği tat- tıran da sevdı'rende odur, onun içnde Fikret bir gençler şair. olmuştur onu bütün vatın genç- liğ. esirlar boyunca sevecek yat ve takdır edecekiir. İ. Hikmet