lam Düşmek etrafı görmekten- dir. diye haykrıyordu. Yaşayışının uzun bir dönü- mü inlemek ve haykırmıkla geçen şarn İk zamanları, senç- lik çağlarıda büyük ümütler, büyük didinmeler ve çarpışma- larla geçmişti. 1312 tarihlerinde mat,ı kapandıktan sonra “ser- vet - Fünun,, un başına geçen Fikret yen bir ateş ve yeni bir güneşle işe atılıyordu. erveti Fünun bu yenı dev- resi başladığı sıralarda Kemil, Ekrem, Hamit gibi yenilikle şöhret bulmuş ve yetişen genç- Ik üzernde mühim izler bi- rakmış olan simaların tuttuk- ları yolu iler götürmeğe Juğra- şanlar bulunduğu gib:, sadece Kemal, ustat tanıyan bir zümre de vardı. Bunlardan başka bir de muallim Naci, muallim Feyzi, Şeyh Vasfi, ve arkadaşlarından mürekkep bir kısım dıha var- dı ki bunlar Kemale ses çıkar- mamıkla beraber Ekrem'i çe- kemezler, Hâmıd'e ateş püskü- rürlerd'. Bunlar eski klâsik ve skolast.k oedebiyatın obesleye geldiğ. acem zevki ile medre- senın verdiği rıya ve asabiyet dolu b r terbiyesin b rleştirm'ş- ve bu an'anen'n en yüsek ve en salahiyetl: o mirasçıları olarak “malu- i Fikret'in; babası Fikret, talebe kendilerini tanımış adamlardı. Belâgati İmreülkaysten, san atı şeyh Sadiden öğrenen bu mual- limler “Lamart ne,, lerden “Hu- go, lardan zevk ve san'at öğren- mek steyenlere mecnun gözüyle bakmakta kendiler ni hak 1 görür- lerd. Gariptir k: “yeni edebiy- yalı cedıde,, adıla anılan Ser- vet: Fünun edebiyatını şir ve san'at ustadı sayılan Fikret ev- vela bu mualiimlerden ders almış, şo'r ve sin'-tın tar fini bu hocal rdan öğrenmiş, ilk nazi- relerin: bu ustutlara yazmış ve HAYAT,II. onların gızetelerinde o bastır» mıştı, Yavaş yavaş yaşı ve sınıfı ilerleyen Fikret o Galatasarsy ses ni son sınıflarında frenk hocslardan edebiyat, bedyat ve İelsefe dersleri almağa baş- layınca 'ş te deyişmeğe başli- mıştı. Artık şiiri de, san'atı da, bişka türlü görüyor ve anlıyor- du. Bir zamanlar gözünde em- sılsız bir yıldız gibi parlayan o muallimler karanlıklarda tit- reşen birer ateş böçeği oluver- mışti. İşte; Fıkret'n görüş ve du- yuşundı böyle bir değişiklik meydana gel & sıralarda Recai zade alates.raya edebiyat hocası olmuş, F krette onun tesiri altında kalmıştı. Yine o sıralarda Nac-Ekrem kavgaları başlamış, Fikret te Ekrem tar-f- tarı olarak ortaya atılmıştı. Nee;; karşısında Ekremi değil gençl &, garp terbiyes ile ye'i- şen o gerçi ğı bulmuştu. Genç- ler; Naciyi öldükten sonra bile bır kmamışlar, her vesle 'le sağdan soldan hırpalamışlardır. İşte böyle bır devrenn ve böyle b r zümrenin geç üstadı, genç kahramanı olan Fikret nazım İisanına hem shenk, hem zevk, hem kuvvet, hem asalet hem vakar, hem resim, hem his Fikret, mektepten çıktığı sene