134 Hayat fikirden , büyük bir iman ve aşktan doğan hareketlerdir. r. Bü hareketleri ise tevlitf eden her milletlerin henüz i£ olmadık ları zamanlarda onlara yol gös- teren hakimlerdir, şairlerdir. Bi- lirsiniz, o Büyük Petro, Rus hükümetinin merkezini iç arazi- den Baltık sahillerine götürdüğü vakit ayni günde yeni payitah- tın temeli ile beraber akademinin ve darülfünunun temellerini at- mıştı. Bu neye delâlet eder? Mazi iile alâkasını kesecek yeni bir hayata yükselecek bir e) a her şeyden evvel ilmin ve atın tanzim ve irşadına muhtaçtı. Asyali ve iptidai bir Rusya yerine dünyaya yeni bir medeniyet vermiş olan ikinci bir Rusya bu görüşten, anlayıştan çıktı. Arkadaşlar: kanunlar emel- lerdir. İslâhat Vaitlerdir. nn yacak bir devir için © konulan kanunlar ve ialahat yepyeni bir zihniyetle yetiştirile- cek akide ve aşk sabahı bir neslin kalbine istinat etmedikçe tehlikede sayılır. Bu içtimada ne görüyoruz: “ karşımda oturan genç Adliye Vekilimiz milliyet cereyanının ilk © habercisi olan aziz şairimize bu “daveti ile ne söylemek istiyor? Büyük fikri o unutmıyoruz, . onun mübeşşirlerine sadıkız, dos- tuz demiyor mu? Yanımdaki “ve bundan 12 Maarif Vekili, kendisine yeni bir muhabbet davet eden bu akşamki pek güzel nutku ile, böyle biriçtimaa kendi kalbinin, kendi dimağının şükranını akıt- tığı bu dakikada, ne kadar tabii mevkiindedir. Burada ayni zamanda uzun senelerin verdiği bir dostlukla kendisini sevdiğimiz Maliye Ve- kilini görüyoruz. Halbuki içtima- uza daha umumi, bir kıymet veren 5 da var. Bugüne gelinciye kadar sonra da ait bütün ümütlerimizin gâhı olan büyük ve aziz reisimiz kendi evlâtlarından birini ârâ- mıza göndererek bu takdise iş- tirak ediyor, Hükümet bir mümes mızdadırlar. ca simalar istinat- yolladıkları ile bu akşam ara- Demek ki içtimaı- mızın bir kaç yakın dostun hu- susi bir tezahürü halinden çıkıyor. Devletin, hükümetin iştirak ettiği bir muhabbet ve takdis hareketi, ehemmiyet ve şumulünü alıyor. Elbet memleket gençliği bu hareketin manasını istihkak ettiği ehemmiyetle anlayacaktır. Arkadaşlar: Hayatın en güzel mevsimi gençliktir derler, Zannediyorum ki bazen bundan daha güzel bir yaşa tesadüf etmek imkânı var- dır. Bütün ömrü beşeriyeti telh- yiç eden, harekete getiren büyük Sayı: mefküreden biri yolunda geçmiş ediniz. Bu başımızda bir adam tasavvur akşam aramızda ve bir peygamber siması ile duran milli şairimiz Mehmet Emin gibi. Acaba bunun yüzündeki güzelliği hangi ve nerede bulabilirsiniz? Gözlerine ilâhi bir fikrin azamet ve ulviyetine sin- sanki almna gökten bir a koymuş gibi duran bu şairimiz, bizim kalabalığımıza Bİ karışmış bir peygamberdir. velâ inkâr edilmiş, istihza e miş bir adam, sonra takdir ve takdis edilmiş mukteda tanılmış bir mürşit, bir rehber, Rüyaları- nın tahakkuk etmediğini görmüş ve ölmüş bir çok mefkürecilere karşı, onun ne ayrı bir tali Umduklarını ve diledik- lerini birer birer hakikat olmuş gördü ve şimdi doğacağını haber verdiği âlemin ortasında müra- dına ermiş, mesut ve muzaffer yaşıyor. Sevgili şairimiz bundan on on beş sene sonra senin etra- fında, ömrünün yetmiş yetmiş beşinci yılımı kutlulamak için toplanacağız. O günde tıpkı bu akşamki gibi kurulduğu günden beri seni başında muhabbetle ve hürmetle taşıyan ocak ve ocaklılar diyeceklerki; bundan onbeş sene sonra tekrar seni takdis için toplanmak isteriz. aziz babamız, aziz şairimiz.