13 Nisan 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

Saf delikanlı ilk defa seyahate | ! çıkıyordu. Babası uzun uzun - na- sihatlerde bulunduktan sonra; — Bir şeye daha dikkat etmeli- | | sin, dedi, Trenlerin en çok kaza- ya Marüz olanı son vagonlardır. Bir trenin son vagonuna hiç bin- me! Delikanlı hayretle sordu: — Mademki öyle niçin trenlere son vagon koyuyorlar? Elbise Kocası, karısının yeni bir elbi- PT AŞ ı.'#ıj YA (A MAf Şı se yaptırdığını görünce kızdı: — Gene mi yeni elbise? Bilmi- yor musun ki artık eski devirlerde Mürlek -— Boft ht&'ı:ck!:lnfl- de_ğ-ıhlzyîi ya işte! Ben de yeni de- TÜRÜZ aN A BRea a a | virde oldağunur Kin'yeni * elbise | adın — râ pi (U | ki mânasız seve başmı diyorsun ya! yaptırdım. öksüz Annesiyle babasını zalimane! bir şekilde öldürmüştü. Mahkeme heyeti kararını vermeden önce re- is son defa olarak sordu: Hizmetçi — Bekci bahşiş istiyor. — Bay evde yoak de!. — Müdafaan için söyliyecek bir [ şeyin var mı? & Suçlu şöyle dedi: SAİADA ; — Anasız, babasız benim gibi| —.. Ne ,.wn",“m'd"m' iir ”W'“'k_ bir öksüze merhamet ediniz! mağa çalışıyordum. tün erkekler Böyle Budala mı diyo- rum. Erkek — Hayır. Evlenmeyenlere Seyahate çıkan —adam (karısına mektup yazarken) — “Karıcığım şu oluyorum., Bir sual Salim tarih dersine çalışıyor- du: — Romalılar milâttan önce 51 senesinde Goli zabtederek orada 400 yıl kaldılar.. Küçük kardeşi merakla sordu: —Demek o zaman insanlar 400 sene yaşıyorlardı? Ne yapsın? Selma bağıra çağıra oynuyor- du. Annesi: — İmdad! Imdad! Yüzmek bil. — — Gürültü yapma, dedi, baban — Karım yemek pişirme dersi alı- | miyorum. | uyuyor. b yor. — Anladık yahu! Ben de bilmi| — Selma cevap verdi: a — Benimki de.. yorum amma, bunu bağırmağa dıı — Öyle ama uyanıkken gürül- | — Ya, Mide ağrıları için ne ilâcı I görmüyorum. İ tü yaparsam beni paylıyor. kullanıyorsunuz? hatırasını anmak İstlyorum. ddğıııı(t Şopenin © halde piyanoyu kapa. — Bayan evde yok. Para işlerine onun baktığını biliyorsun. Hizmetçi — Şu halda ne cevap vereyim? Bir sorgu ı Bayan Fatma İzmire, kardeşi-. nin yanına gidiyordu. Kocasiyle| beraber bıraktığı biri dokuz, ’oleıı ki altı yaşındaki — çocuklarından büyüğüne o yokken neler yapaca- gınt anlatmış, uslu durmalarını sı- kı sıkı tembih etmişti. Dışarı çe kacağı zaman çocuk sordu: — Peki amma anne, sen yokken bir kardeşimiz dünyaya — gelirse ne yapacağız? Onu söylemedin!.. | dakikada seni karşımda görür — gibi Çakıverdi! — Üç aydır bu yazıhanede bu- | lunuyorsunuz, Daha bir kere bila yazı yazdığınızı görmedim, — Şey..i. Kalemimin ucu kırıl. dır da... Bana bir çakı vermenizi| bekliyordum. | Daire müdürü dayanamadı vel delikanlıya hakikaten bir t;ılcıveı'-W di. Ayaşın cevabı Tam bir ayyaştı. Evden akşam- ları çıktı mr ancak ertesi sabah güneş doğduktan sonra dönebili- yordu, Bir gece gene evden çıkarken anahtarı yanma alınca karısı da- yanamadı, sordu: — Nasıl olsa her zaman güneş doğduktan sonra geliyorsun. Ne diye yanına evin anahtarını alıyor. sun? i — Şey karıcığım! - Ne olur, ne olmaz, belki ertesi günü gecesine kadar kalırım diye korkuyorum da, Mahkemede Avram bir sahte sened tanzimi meselesinden mahkemeye düş - müştü. Muhakeme başlar başla -| maz hâkime şöyle dedi: — Muhakemeyi başka bir güne bırakmanız kabil değil mi? — Niçin? — Bugün pek neşeli görünmü , yorsunuz da!... Damadım ne terbiyesizmiş. Kendie sine bir kaz yollamışlım; mektubur. da “sizi hatırlamak için bir kaz gön. dermenize lüzum yoktu,, diyor. Hazırlık Annesi — Eğer gider dişlerini iyi yıkarsan seni sinemaya götü- rürüm. Çocuk — Gözlerimi yıkayayım daha iyi!... Dişlerimi beni pasta- haneye götürürken yıkarınin > <4 »4 Cevahj'd1-: 4-r e- Hâkim — İnkâr beyhude.. Sizi hırsızlık yaparken on kişi görmüş. Maznun — Bundan ne çıkar? 800 bin kişi de görmedi Itiraf! Meşhur münislerdendir. Ta- nıdıklarından biri onu ev ararken görünce şaşırdı: — Aman nasıl olur? dedi, şeh- rin en güzel yerlerinde apartman- larınız var. — Beni batırmak mı istiyorsu- nuz? Onların kirası — benim için çok pahalı! e | öi — Kahveyi nereden alıyorsünuz? Kartma haber vereyim de oradan hiç alımasın! Tenmeğe razı olurum, elverirkt zengin olsun. — Cosaretimi kırtyorsunur, — Ya, demek siz de zengin değilsir niz!