Cumhuriyet 18 Mayıs 1935 Hâdlseler karşısında CUMHURÎYET HALK PARTİSİ PROGRAMI ETRAFINDA... Agaoğlu Ahmed Son toplannlanmızda konuşmala nmız pek nomal olarak Cumhuriyet Halk Partisi programı etrafında ya pıldı. Arkadaşlardan birisi Program çok değerli maddeler taşımaktadır; fakat beniro hepsinden ziyade hoşuma gi den «teklerin menfaatlerini toplulu ğun menfaatile banştırmağa ve uyguniaşarmağa dair olan maddedir.» Bu madde bîrkaç kelime içine geniş bir çalışma plânını sıkıştırmıştır. ö y l e bir çalışma plânı ki topluluğun hem ah lâkî ve hem de soysal yaşayışile alâ kahdır. Bence bu maddenin tahakkuku nisbetinde Türk topluluğu ilerle miş ve açılmış olacaktır. yaşadığı görülmemiş ve daima toplu yaşamış ve toplu yaşıyan insanlar hakkında bu esaslar elbette ki daha çok kuvvetle kabul edilir. Hergünkü müşahedelerimiz gösteriyor ki en kaba egoist bile zaman zaman meselâ yavrusu, sevdiği birşey için nefsini bile feda eder. Hergünkü müşahedelerimizin dışma çıkarak tarih sahifelerini kurcalarsak nev'in yolunda yapılan büyük feda kârlıklann nice muhteşem emsaline hayran kalırız. Şehir ve Memleket Haberleri ) Hukuk bayramı yapıldı Sîyasî îcmal Japonya ve Mançuri Polisin vazifesi bu mudur? Dun akşam saat yediyi çeyrek geçe Şişliden Sirkeci3re gelen ve hüviyetleri Eminönü merkez me murluğunda mazbut olan vatmanla kondöktörün ıdaresindeki tramvayda bir hâdise cereyan etmiştir. Hüviyetini bilmediğimiz bir kadın kendisile çocuğu içiu bilet almış, çocuk nasılsa biletini kaybettiği için gelen kontrolör iki zat ve kondoktör o çocuğun evvelce bilet aldığını tasdik ettikleri halde çocu ğa tekrar bilet alınması lâzım olduğu hakkında ısrar etmiştir. Ayni tramvayda bulunan gaze terhiz erkânından bir arkadaşımız, kontrolöre kemali nezaketle: Belki tramvay talimatnamesinde biletini kaybedenin tekrar bilet alması icab eder tarzında bir kayid mevcuddur. Fakat madem ki iki zat ve kondoktör bilet alın dığını tasdik ediyor. Binaenaleyh bu işi idare edin! demiştir. O zaman kontrolör arkadaşımıza: Ulan sen ne kanşıyorsun! Diye hücum ettiği gibi diğer taraftan da vatman kapıyı kapata rak kadın ve çocukla beraber tramvaydaki bütün müşterilerin inmesine mâni olmuş ve zavallı kadını kucaklıyarak demir parmak lıklara yaslamışlardır. Tabii arkadaşımız bu münase betsizlik karşısında hiddetlenmiş ve o sırada 1473 numaralı polis tramvaya gelerek vak'anın esasını tahkik edeceği yerde ilk iş olarak arkadaşımızın hüviyetini sormuş • tur. Arkadaşımız kendisine değil, bir başkasına aid bilet meselesi için hüviyet veremiyeceğini söyleyince polis ısrar etmiş ve kendisinin atkasmdan ta Meserret otelinin önine kadar gelmiştir. Polisin bu kadar ısrarını ve halkın da toplan dığını gören arkadaşımız bu vazi yet karşısında hüviyetini verme • Fakat yş bununla 'kalmâmıştüS Yarım saat.şonra. iki sivtt memitf. matbaaya gelerek arkadaşımızı sormuşlar ve kendisini Eminönü merkezine götürmuşlerdir. Arkadaşımız Eminönü merkez memurunun odasına girmiş ve kendisinin böyle küçük birşey için rahatsız edilmesinden dolayı özür dileneceğini ümid ederken merkez memuru: Polise hüviyet vermekte ge cikmişsiniz, bundan dolayı sizi merkeze celbettik. Ayni zamanda hüviyet vermekte geciktiğiniz hal de sizi sürskliye sürükliye, başı nızı gözünüzü taşlara çarpa çar pa ve rezil ede ede merkeze getir mediği için polis memurunu tec ziye edeceğiz; demiştir. Arkadaşımız bu vaziyet karşısında tabiî büsbütün hayrete düşmüş/ nihayet ifadesi alınmış, kendisi ikametgâha raptedildikten sonra serbest bırakılmıştır. Tramvay Şirketi memurlannın kalabalığını bir tarafa bırakahm, fakat bareketi, hüviyet vermekte gecikmek ve böyle küçük birşey için hüviyet istemekte ısrar etmenin memur hakkında iyi olmıyacağını söylemekten ibaret olan arkada şımuan iki sivil memurla merkeze celbedilmesi ve orada merkez memuru tarafından hakaretâmiz bir lisanla: Fakülteli genclerimiz dün Heybeli ve Yalovada eğlentiler yaptılar ve güzel bir gün geçirdiler A vrupada vaziyetin kanşık ol * ması, sulhun tehlikeye maruz görülmesi bütün dünyanın dikkat nazarlannı bu küçük kıt'aya çek miştir. Bunun için diğer kıt'alarda olup biten mühim işler gölgede kalıyor. Halbuki gerek Asyada, gerek Afri kada sulhu tehdid eden mühim te * şebbüs v e hareketler vardır. Bu cümleden olarak Japonlar Mançuride iyiden iyiye yerleştikten sonra bu geniş ve zengin memleketin hu • dudlannda vâsi mikyasta süel (askcrî) hazırlıklar yapryorlar. ' B u aym yirmi birinde Japonya Harbiye Nazın General Hoyaşi ilk defa olarak teftiş için Mançuriye gelecektir. i Moskovada çıkan Pravda gazetesinin Şanghaydan aldıgı malumata göre Japon Harbiye N a z m Vladivos • tok ile Siberyanm sahil eyaletini kısa yoldan asıl Rusyaya rapteden ve a hiren Rusya tarafından Japonyay* bırakılan şimalî Mançuri demiryolunun en mühim merkezleri Harbin ve Tsitsikar şehirlerile Sovyet hududundakî Japon kuvvetlerinî teftif edecektir. Bugün Japonyada vaziyete yalmz Sü Bakanı (harbiye nazm) egemen (hâkîm) bulunduğundan mumailey hin Mançurinin şimal hududlannda yapacağı devir ve teftiş alelâde bfr ziyaret değildir. Japonyanm seneler • denberi muayyen bir plân dahilinde yaptığı harb hazırlıklannı mahallinde görmek ve yeni hazırlıklar için direktifler vermek maksadını gütmektedir. Mançuri resmen müstakil bir tm * paratorluk ise de Jaoonyanın mütte • fiki olup haricî müdafaası Japonya tarafından taahhüd edilmiş bulundu ğundan bu memleketin süel işîeri ve harb tertibah hep Japon süel memurIan elinde bulunuyor. Demek ki Hobbsun kurt masalı doğru değildir. însanda topluluk in sfvakı egoizm insiyakmdan kuvvet lidir. Şimdi Darvinin yukanda zikretti îkinci arkadaş Bu madde benim de ğimiz esaslarnu insan tooluluklanna tarbik ederek diyebiliriz ki: bilhassa dikkatimi çekmişti; bu, içti ( î ) Hangi ulusun teklerinde top maî meselelerin anasıdır; tekle topluIuluk insiyakı daha kuvvetli ise o u « luk arasmda ahenk kurmak, bunlan lus yaşayış savaşmda daha ziyade en çok çarptşnklan bir nokta üzerin muvaffak olur. de yani menfaat alanında banşnrmak ( 2 ) Tersine olarak topluluk insi bir parti için çalışmağa değer yüksek yakı açılmamış olan çevreler yenil • ve şerefli bir ülküdür; bu ülküyü bumeae mahkumdurlar. gün bütün medenî beşeriyet kovala Demek ki bir ulus için topluluk intnaktadır. siyakmm açılıp büyümesi, genişleyip Üçüncü arkadaş Beşeriyet bu ülderinleşmesi bir yaşayış meselesidir. ku ile doğmuş ve ipridaî zamanlarda Işte bunun içindir ki bütün medenî yani topluluklar «klân» halinde iken milletler terbiye ve talim usullerinde, yaşayış tarzı bu ülküyü tam olarak teşvik ve tergib yollannda bu insiya tahakkuk ettirmişti. O zamanlar in kın ferdlerde azamî derecede açılmasanlar ufacık topluluklar halinde ya smı temin etmege çahşryorlar. Bu yolşâdıklarmdan ve topluluklar da bir da hangi millet nekadar ziyade mu • yandan tabiatle, ve diğer yandan da vaffak olursa o nisbette gelecegini tekendi aralannda dahnî bir savaş ha • min etmiş demektir. Tapluluğun menlinde bulunduklanndan şekli ister » faati yolunda ihtiraslannı yenmeğe, temez o kendi selâmetleri namına bile, menfaatlerini umumun mefaatine uy. hırslannı basrtrmağa, menfaatlerini unutmağa, kendilerini feda etmege hadurmak ve lâzım olduğu vakit feda zrr tekler yetiştiren milletlerdir ki hem eylemek mecburiyetmde idiler. Sonra o ferdlerin gittikçe açılmalanm ve .hususî mülkiyet ve iş bolümü de he hem de kendisinin yaşamasmı temin nüz iptidaî bir halde idi. Bütün topederler. Iuluk hemen hemen ayni işlerle uğraŞimdi bütün bu mütalealardan an ?trdı. Erkekler sürücülük, av veya saIaşılryor ki Cumhuriyet Halk Partisi vaş] a, kadmlar da evlerde ev işlerile! Binaenaleyh bunlan iş alanlan bile o maddesile canlı bir noktaya basmışayırmryordu ve biriikte hareket etmek, trr ve bu yolda nekadar muvaffak oyaşayış tarzının kendisinden doğuyorlursa o nisbette üzerine aldıgı devleti da. Malumunuzdur ki Dürkhaym buna korumak ve gittikce açmak .vazifesî T *lş benzerliği tesanüdü» «La soh'danî fapmı** olacafeftr. Turk mflletındfe rite par la simütude de travafl» admı fedakârîık rnanasma Çflen topluluk , vermiftir. insiyakının nekadar kuvvetlî olduğuriu bu milletin anomal zamanlarda gös Fakat topluluklar gittikçe büyu • terdiği harikalarla sabitn'r. Fakat bir yor, genişliyorlar, ielerme başkalannı de bu kuvvetli insiyakın hergünkü haalryurlar ve sonra devletler kurulu yat sahifelerinde kendisini pöstermesi yor. lâznndır. Maalesef her kabıliyetimizi Devlet kurulur kurulmaz, çevre ile felce uğratmış olan o menhus istibdatekler arasındaki o eski sıkı alâka çödm asırlarca devam etmesi Türkün tazürüyor, çünkü ne müşterek «Ced» biaa'nde konulmuş olan bu kuvvetli «Totem» kalıyor, ne de tekler için siinsiyakın hergünkü yaşayış alanında lân elde kendi selâmetini korumak zuhur etmesine meydan bırakmamış kaygusu kalıyor. Devlet onun selâ hr. Sonra batmlarca devam eden çümetim o şahsen iştirak etmeksizin de rütGcü talim ve terbiye usulleri, top temin ediyor. Bununla beraber topluIuluk için çalışanlarm ihmal edilmesi, luk. ilerlemiş ve büyümüş olduğundan fazilet ve fedakârlığm takdir edilmeibtiyaclar da artmış ve binaenaleyh bu mesi ve birçok bju gibi sebebler bize ihtfyaelan tatmin edecek yeni çalış • açılmak imkânmı bırakmamıştır. ma tarzlan da doğmuştur. Yani iş böBununla beraber gene ayni menhus lümu hâdisesi genişlemiş. büyümüş, devir yaptığı fenalıklarla Türk tek eski çalısma alanmdaki birlik kınlmışlerine toplulukla kendi arasında adebr. Şimdi herkes kendisi için çahşıyor, ta bir aksilik, bir ikilik, husumet oldukendi hususî menfaati arkasmdan koğu fikrini vermiştir. Dilimizde dolaşan fuyor. komşusu ile rakabet ediyor. Ayni bfrçok darbımeseller bu ruhî haleo'n zamanda hususî mülkiyet esası da ku ifadesidir: «Çaldımsa da mirî mah ralmuş, herkes mülkünü aynca işlet çaldım.» «Devletin mah deniz, içmimek ve komşusuna karşı mudafaa eyyen domuz» gibi!! lemek mecburiyetindedir. Eskiden yaBütün bunlar Partinin nekadar şamak savaşı topluluklar ve toplulukcanlı bir noktaya basmış olduğunu gösIarla tabiat arasmda idi. Bu kere bu teriyor. savaş artık tekler ve teklerle topluluk Birinci arkadaş Bu iyi ama; siz iş ve tabiat arasında yürüyor. bölümünün yaptığı aynl'klar hakkınJşte herkesin herkese karşı yaptığı da birşey sö'ylemediniz. Buna ne derbu sonsuz ve merhametsiz savaş mansiniz? zarasuu hayalile seyreden İngiliz müte Bu hususu da bırakahm gelecek fekkiri Hobbs «Insan insamn kurdu toplantımıza.. dur» «Homo homini bipus tst» diye AĞAOGLU AHMED bagmnıştır. Fakat kurtlardan kurulmuş bir top* îuluk nasıl yaşar? Bereket versin ki bu böyle değjl • dir. Insanın tabiatinde egoizm yani kendi menfaatini aramak insiyakı varsa da topluluk insiyakı da vardır. Darvin bu son insiyakın toplu ya şryan bütün hayvanlarda da olduğunu keşfetti ve hayvanlar üzerinde yap tığı arayışlardan şu iki esası çıkardı: ( 1 ) Topluluk insiyakı ferdî insi yaklardan daha kuvvetlidir. ( 2 ) Hayvan nevilerinden hangisinde topluluk insiyakı daha kuvvetli ise hayat savaşmda o nevi daha çok muvaffak oluyor. galebe çalryor. MeseJâ yavrulannı kurtarmak için nefîslerini tehlikeye atan. beraber yaşadıklan hemnevinin yardımına ko şan nevüer artryorlar, tekâmü? ediyorlar. Tersine olanlar inkıraza uğru yorlar. Jan Jak Rusonun hayalinden başk* hiçbir yerde ve hiçbir zama» tek Tatebeler vaparla hareket ederlerken..* Hukuk Fakültesi talebeleri dün «Hukuk bayramı» m kutlulamışlar dır. Genclerimiz yanlannda profesor* leri de olduğu halde sabahleyin Şir keti Hayriyenin 74 numaralı vapurile Heybeliye hareket etmişlerdir. A • dada gezintiler yapAnış, eğlenilmiş ve doğru Yalovaya hareket edilmiştir. Talebeler, vapurda profesorlerine 150 kişilik bir ziyafet vermişler ve bir de mizah gazetesi çıkarmışlardır. Yalova kaplıcalannda havuzlarda yiizme müsabakalan ve muhtelif eğ lenceler yapılmışar. Avdette Büyük adada bir saat kadar kalınmış ve geceyansına doğru îstarjbula dönülmüştur. Sandalı bırakıp Bir mülâkatlar kraliçesi daha geldi kaçtılar mı, yoksa? 140 gazeteye yazan Mis Baker şehrimizde Gezintiye çıkan dört gencden haber yok Bundan birkaç gün evvel Davud paşa sahillerinden başlıyan bir deniz macerası garib bir şekilde neticclen • miştir. Davudpaşada sandalcılık yapan îsmaile başlannda mekteb kasketi olan dört genc müracaat ederek sandalını kira ile tutmuşlar ve bir müddet sonra da denize açılmışlardır. Aradan »aatler Katta güoler g< Tağmetl «andnftt» gören Pdhlivan. tsmail bir taraftan sandalı ararken, diğer taraftan da polise haber vermiş ve nihayet polis sandalı Burgaz adası sahillerinde sahile çekilmiş bir halde bulmuştur. Sandale binen bu genclerin akmtv ya kapılarak Burgaz adasma düşrük leri ve sonra da sandalcınm nasıl olsa kendilerini tanımadığım hesaba katarak sandalı orada bırakhkları ve vapurla İstanbula döndükleri anlaşılmaktadır. Mia Gladyt Bak» Geçenlerde îstanbula gelen mülâ katlar kraliçesi tngiliz gazetecisi Matmazel Beti Rostan sonra dün de Avrupanın ve Amerikanm 140 büyük gazetesinde yazı yazan gazeteciler den Mis Gladys Baker şehrimize gelmiştir. Amerikalı gazeteci ile beraber Amerikanm genc şairlerinden Mis Henderson H a y da memleketimize gelmiştir. Amerika ve Avrupada birçok hükumet reisleri ve ricali ile mülâkat lar yapan ve tstanbula gelmezden evvel Romada M. Musolini ile de görüsen Amerikah gazeteci, dün Park otelinde kendisile RÖrüşen bir muharriri mize demiştir ki: « Türkiye bana romanb'k bir yer gibi görünüyor. Fakat henüz memleketinizi görüp bir fikir edinemedim. Burada da bazı mülâkatlar yaparak ga zetelerime göndermek isb'yorum. Şimdiyekadar binden fazla mülâkat yaphm ve 140 gazetede neşrettim. Faiat Türkiyede yapacağım mülâkatlan şimdiye kadar yaptıklarımın üstünde sa yacağım ...Türkiyeden sonra Balkan memleketlerine, oradan da orta Avrupa yolile mülâkat yapa yapa Amerikaya döneceğim.» Mis Gladys bu münasebetle Romada M. Musolini ile yaptığı mülâkat tan bahsederek demiştir ki: « Musolini bana Avrupada vaziyetin çok ciddî olduğunu ve sulh için çahşnğını söyledi. Bununla beraber, ben hiç bir zaman savaş yapmryacağım dedi ve Italyanın müstemlekelerini müdafaa etmek kararında olduğunu ilâ ve etti.» f '••' "•: Acaba Musolini "bu «ozlerıle Habeşistanı mı kasdetmek istedi? « Hayır, bilâkis Habeşist&n me«elesinden hiç bahsetmek istemedi.» Dün Amerika elçisi Mister Skinneri ziyaret eden Mis Gladys ile Mis H a y birkaç güne kadar Ankaraya gideceklerdir. MALtYEDE Terfi edemiyen memurlar Hükumet barezm kanununda yeni değiştirme yapılırken her hangi bir se beble yükselemiyen memurlann yük selmesini temin için kanuna bir ekleme yapmıştır. Bu eklemeye göre terfi edemiyen memurla raltı sene ayni durumda kalırlarsa bir derece yukan maaş Iacaklardır. Aynca baremde dereceleri kaldınlmış olan memurlar bir derece aşağı memuriyetlere girebileceklerdir. Japonlar bu memlekette büyük bîr harbde mevcudlan milyonlara baliğ olacak ordulann süratle tahaşşüd ve hareketini ve anî taamızunu temin î • çin sevkulceyş cihetinden mi'hirn birçok yeni hatlar yapryorlar. Süel (askeri) hatlarm inşası süratle ilerlemekiecavüz .©| m'cncrtntn şimdiye Sâdar çeiısmeme ^ * ftıîde (ftikişaf etmemesiria'e) şüpne r * siz bu şimendifer hatlannm henüz bitmernesi mühim bir âmil teşkil edivor. Japonya ile Amerika arasındaki donanma rekabeti ve deniz hâkimiyeu davası Japonlan şimdiye kadar As" yanın çok icerilerine sokulmaktan menediyordu. Şimdi ise Büyük Okva* nusun nüfuz mmtakalanna taksimî kararlaştıktan ve bu mmtakalann hududlan aşa<h yukan tayin edilmiş oldi'^undan Japonlan karada süel büyük hareketlerde bulunmakran men * eden en»el dahi ortadan kalkmışhr. MUHARREM FEYZt TOGAY Îstanbul berberleri ve tıraş makînesi Cemiyet bıçağa karşı mücadele açacak! îstanbul berberleri iki gün sonra bîr toplanü yapacaklardır. Bu toplanbda yeni heyeti idare eski idare heyetinin sarfiyat bilânçosunu ortaya koyacak ve yapılan fazla sarfiyat hakkında umumî heyetin karannı istiyecekn'r. Bu bilânçonun umumî beyette olduk « ça mühim gürültüler doğuracağı umuluyor. Bundan başka umumî heyete arzolunmak üzere yirmi maddelik bir ruzname hazrrlanmıştır. Bu arada berberlerin hafta tatili, kazanç vergisi işî ve saire de vardır. Bütün dünya berberlerinî olduğu gîbi İstanbul berberlerini de nraş makinesi işi meşgul etmektedir. KongTede bu iş te görüşülecektir. Berberler Ce miyetinin Şimdilik tıraş makinelerile mücadele için bulduğu çare bir tıraş bı* çağı fiarine braşhr. Yani braş ücret • lerini 7,5 kuruş ve yahud on kuruşa in« dirmektir. Diğer taraftan makineler den fazla vergi almmasmı istiyenler de vardır. Ş İ Ş $ MÜTEFERRÎR Annelere öğüd Çocuk Elsirgeme kurumu (Hima yeietfal) genel merkezi, mama ço cuklannm nasıl besleneceğini ve ma malarının nasıl hazırlanacağını öğre ten (Annelere ö ğ ü d ) ün 2 nci sayısuu hazırlamışbr. 1 inci öğüdler 12 mek tubdur. 1 ve 2 sayılı öğüdlerden istiyen lere kurum parasız olarak gönderir. Ankarada Çocuk Esirgeme kurumu baskanlığma bir mektubla adres bil dirmek kâfidir. Î C. H. PARTÎStNDE Yeniden Partiye girecekler Ankaradan gelen bir habere göre Konya saylavı Gen»ral Ali Fuad ve daha bazj zevat Cumhuriyet Halk Parti«'n* alınacakiardır. Kuru!taya gidenler Şehrimizden Ankaradaki Parti Kurultayı içtimalanna iştirak eden zevat düa sabah dönmüşlerdir. Yeni idare heyeti başkanlan Uzun müddettenberi boş bulunan Cumhuriyet Halk Partisi sçhrimiz idare heyeti Baskanlığma eski BayındırIık Bakaıu Hilmi tayin edilmiştir. Diğer taraftan Samsun idare heyeti Baskanlığına Samsun saylavi Ali Yürüker, Bahkesir idare heyeti Baş • kanltğma, Kütahya saylavı doktor Lutfi tavin edilmiştir. Manisa idare he • yeti Başkanl'ğına Izmir Başkanı Avni ilâveten bakacaktır. i Sizi başuuzı taşlara çarpa çarpa, sürükliye sürükliye ve rezil ede ede merkeze getirmediği için ,. polis memurunu tecziye edeceğiz! demesi, şimdiye kadar hiçbir suretle şeref ve haysiyete leke sür dürmemiş bir adama yapılacak muaraele midir? Başonda Fehmi Vural gibi muktedir bir âmir bulunan îstanbul zabıta teşkilâtı ara smda, maiyetine bu şekilde emir vermek zihniyetini taşıyan bir merkez memurunun bulunmasına hayret ediyor ve polisin vazifesi bu mudur diye: Türk Elektro Radyoloji Kurumunun îçtimaı Türk Elektro Radyoloji kurumu mayıs içtimamı 19/5/935 pazar gü nü saat 18,30 da Sakaçıkmazında akdedilecektir. Programda profesor Dr. Dessauerin tebliği vardır. Azalarla arzu eden doktorlar gelebilirler. Soruyoruz! S ECNEBİ MEHAFÎLDF M. Marpicatinin ziyafetî Cumhuriyet NSshaj) S Kuruştur Senelik 1400 Kt. tTOO Kr. Altı ayhk 750 1450 Üç ayhk 400 800 Bir ayhk 150 yoktu» Yılan yutan adam Bundan bir müddet evvel bir yılan yuttuğu iddiasile İstanbula gelen ve bu yılanm Gureba hastanesinde kar nından çıkanldığmı iddia eden Kâmil evvelki gün Belediyeden köyüne donmek için para isterken düşüp bayılmıştı. Hastaneye kaldırılan Kâmil şimdi yeniden ted^vi edilmektedir. İki gün evvel İstanbula gelen Fa • şist Partisi eski umum kâtibi profesor Marpicati dün Londra oteiinde Istanbuldaki faşistler şerefine bir ziyafet vermiştir. itaJyan profesörü Yunanıstandaki Italyanlara da bazı konferanslar vermek üzere bu sabah tayyare ile Atinaya gidecektir. şeraitii ^ j Türkiye Hariç *»