18 Mayıs 1935 Yaşıyan Mechul Asker Isimsiz adaımn şimdi 20 annesi, 10 karısı, bir düzine kardeşi var Hüvîyeti meydana çıkmcıya kadar her şeyden mahrum olan Mangin kendisine bir isim bulunca birden sermayedar vaziyete girecektig (Cihah Harbi esnasında, cephe lerde öldükleri tesbtt edilemiyen bir çok efrad, kaytblar listesine geçiril mişlerdi. Bu kaybolan ejradın aile leri arannda birçoklan hâlâ çocuk lanmn, kocalanmn, yahut babalan nın yaşadığını ümid ediyor ve avunuyorlar. Anlattığımız olmuş vak'anın kah ramanı Fransanın bir köşesinde bir vilâyet tımarhanesinde bulunan ha jızasını kaybetmiş bir askerdir. Harbin sonundanberi, kaybı olan yirmi beş aile, bu askerin kendine aid 61 duğunu iddia edip duyuyorlar.) 3 1920 senesi başlangKinda, Meçhul Askere sahib çıkmağa başlıyan alay alay insan türedi. Clcrmond hastane sinde tedavi edilen bir yaralı, orada Mangini görmüş, kcndi köyu olan Averyana döndüğü zaman, onun ga rib macerasını etrafa yaynuşu. Ro dez civanndaki köylerden birinde madam Mazenc isminde dul bir kadın varcL Oğlu cephcdc kaybolmuştu. Clcrmond hastanesindeki adamın ken di oğlu olması ihtimali zihnini kurca lamağa başladı. Damadını Clcrmonda göndermeden içi rahat etmecB. Bu Manginin, bir mazi ile, birisi nin, belki de bizzat kendisinin mazisi ile ilk karşılaşması oldu. Yumuşak, yassı şapkasım elinde döndürc döndüre kendisini süzen köylii ile, hastanenîn bekleme odasında karşılaşn. Derin bir sessizlik içmde bakıştılar. Hastabakıcı: Tanıyabildiniz mi? diye ıor du. Koylü başını salladı, onu tannnryordu. Kaynanasını inandırmak için, gi derken Manginin bir fotograhnı beraber fötürdü. Evde resmi gorterdi: Ifte görüyorsunuz ya, dedi, o de Nevşehirde canlı işler yapılıyor Son soğuklar üzümleri müteessir etti Nevşehir (Hususî) Orta Ana dolunun bu en büyük ve en güzel kazalarından biri olan Nevşehirde bayındırlık esaslarına, milletin dileğıne uygun canlı çalışamlar göze çarpmaktadır. Nüfusu merkezde 20 bini bulan şirin kasaba şımdiye kadar sistemli ve önemli bir alâkadan mahrum kal mıştı. Halkınm hayret verici çalışma kabiliyeti beldenin içtimaî varlığmda musbet ve müsaid bir hava yaratır ken, Kaymakamla Belediye reisinin cumhuriyet prensiplerine çok uygun eserler vermeğe başlamalan Nevşe hirlileri cidden sevindirmiştir. Niğdeden uzanıp gelen umumi caddeye şehrin içinden geniş ve munta I zam bir istikamet verilmiş bir çok j dükkânlar istimlâk edilerek yol en ı güzel şeklini almıştır. Hükumet ko I nağı ve Cumhuriyet mektebi önün deki bülvar, şehrin imara müsaid oluşunu, çalışanlann ve çalışmak iştiyakıra taşıyanlann nasıl muvaffaki yetli eserler bırakacağım sarahaten göstennektedir. Harap bir hale gel mek suretile mühim bir tehlike gösteren ve sıhhati bozan Kapahçarşı yıkılmış, orada çalışanlar ziya ve havaya kavuşmuştur. Belediye çok yakında güzel bir halle şehrin en mühim ihtiyaonı da giderecektir. Aksaray kazasından alınması esas itibarile kabul edilen ve Kaymakamla Belediye reisinin müşterek pren sip namına gümrüklerden gelen ok truva karşılığmdan ayırdıklan 20 bin lira ile elektrik tesisi işine başlana • caktır. Kültür Bakanbğmın k5y mekteb leri plânına uygun beş dershaneli yeniden sekiz mekteb yapılmıştır. (Göre, Kaymakb, Çat, Sulusaray, Üçhisar, Tuz, Tatlar, Acıgöl) köyle rinin bazılannda mektebler bitmiş tir. Belediye, hâlâ çarşaf, peçe, yaş • mak kullanarak bu devrin ileri ha reketini kavramamak, medenî telâkkilerimize nd hareketlerde bulunmak suretile içtimaî varhğuruzda gerüiği temsil edenlere karşı şiddetli hare • kette bulunmuş, peçe ve yaşmağın derhal, silgi ve çarşafın da nihayet 23 temmuza kadar kaldırümasmı emretmiştir. Havanm birdenbire soğuması do layısile bütün bağları, meyvalan soğuk almış köylü mühim zararlara uğramıştır. Memleketin en esaslı mahsulü olan ve hasilâtı milyonlarca kiloya baliğ olan üzümün bu sene bu felâkete uğraması halkı hakh olarak düşündürmektedir. Mahsulleri bu suretle mahvolan köylüye hükumetin yardımda bulunması bir zarurettir. umhuriyet Denizyollan Idaresinin nazan dikkatine Gelibolu vapuru kâtibliğinden mü tekaid Neşet imzasile aldığımız bir mektubda denüiyor ki: «Sabık Seyrisefain idaresinin De nizyollan idaresine devri esnasında mütekaidinin 933 haziran maaşlarını almak üzere haziran nihayetine ka dar müracaatleri gazetelerle ilân edilmişti. Bu suretle haberdar olanlar maaşlanm almıslar, haberdar olmı yanlar iBe bilâhare müracaatlerinde maaşlarının Maliyeye gönderildiği ve yakmda teşekkül edecek bir komis yon tarafından verileceği cevabı ile karşılaşmışlardır. İki senedir ne komisyon teşekkül ediyor ve ne de maaşlarırmz veriliyor. Üç ay evvel Denizyollan Müdürlü ğünün emri üzerine on altışar kuruşluk pul ilsakile vermiş olduğumuz istidalarımıza dahi bugüne kadar bir cevab bile verilmemiştir. Bu biçare mütekaidinin mağduri yetlerinin daha fazla temadisine nihayet verilmek üzere aid olduğu makamın dikkat nazannı celbetmenizi rica evlerim.» ASKERLİK İŞLERI Beyoğlu Askerlik şubesinden: J Yedek subaylann yoklaması Beyoğlu Askerlik şubesinde yedek subay ve memurların her sene oldu§u gibi 1 haziran 935 günlemecinde yok lamalanna başlanacak ve 30 haziran 935 günlemeci akşamında nihayet verilecektir. Yoklama bizzat şubeye müracaatle veva mektubla yapılabileceğinden mektubla yoklamalannı yaptırmak istiyenlerin aşağıdaki malumab nok sansız olarak bildirmeleri lâzımdur: 1 Şubede kayidli olduğu a r a numarası. 2 Adı, baba adı, doğduğu yer, doğum günlemeci. 3 Sınıf ve rütbesi. 4 Sicil veya kayid numarası. 5 Soy adı. 6 Şimdi oturduğu adres. 7 Memuriyet veya işi 8 Hekim ve baytarların diploma numarası ve tababetm hangi şubesin de ihtısası olduğu ve ihtısas vesika numarası. 9 Nüfusta kayidli olduğu adresi ve r>'Vus kaydinin cilt ve sıra nu marası. 10 Ahvali sıhhiyesinden şikâyeti olup olmadığı. 11 Büyük ve Istiklâl Harblerinde bulunup bulunmadığı ve bulun muşsa hangi kıt'a veya müesseseler de bulunduğu. 12 Deniz smıfından olanlann güverte veya çarkçı kısımlanndan hangisine mensub bulunduğu. 13 Pivade sınıfmdan olanlann makineli tüfek subayı olup olmadığı. 14 Şubede fotoğrafı bulunsun, bulunmasın her subay ve mermmm iki tane vesika fotoğrafmı şubeye göndermesi veya vermesi. Şube mıntakasında bulunup ta şu beye müracaat etmemiş olanlann da behemehal şubeye müracaatle kayidlerini yaptırmalan ve 30 haziran 935 günlemecinden » n r a gerek şifahî ve gerekse mektubla müracaatler kabul edilmiyerek bu gibiler haklannda 1076 No. h kanunun 10 uncu maddesi ahkâmı tatbik edileceği ilân olunur. Maliye Bakanlığının nazan dikkatine Kütahyarun Parmakviran köyun den Çil Ali oğlu Hasan imzasile al dığımız bir mektubda deniliyor ki: «Kütahya Maliyesi bir tarla için hem köyden, hem de şehirden mükerrer vergi aldı. Bu yanlışlığın düzel tilmesi için 22/10/934 tarihinde bir istida ile müracaat ettim ve öküzümü satarak vergiyi verdim. Aradan hayli zaman geçtiği halde mükerrer olarak verdığim parayı bir türlü alamıyo rum. Bunu nasıl geri alacağım, der dimi kime anlatacağım? Alâkadar makamm nazan dikkatini celbetme nizi dilerim.» îzmir hancılan bir birlik kurdular îzmir (Hususî) Şehrimizde kuru, ya? meyva ve sebze satışı üzerinde iş yapan hancılar toplanmış, bir birlik kurmuş ve yeni idare heyetlerini seçmişlerdir. ga.' Fakat ihtiyar kadm resme bakmca: Evet oflur, ta kendisi! diye haykırdı. Kızı da ayni fikirdeydi: Resim kardeşimin resmi, dedL Adamcağız, yanıldıklannı tsbat etmeğe beyhude yere uğraşn. Hafızasız adamın, Mazencden daha uzun boylu ve daha genc olduğunu söyledi. On • lar dediklerinden dönmüyorlardı. Ellerinden. kurtulmak için, Harbiye Ne zaretine bir istida verdi. Harbiye Ne zaretinden hiç beklenmedik bir emir çıkn: «Madem ki Rodezde onu tsb'yen bir aile vardır, oraya gönderiniz». 1920 senesi haziranmın yirmisinde, Mangin, bohçacıginı koltuğuna aldı ve Clermonttan aynldu Rodeze geldi, tımarhanenin korkunc kapısmdan içeri girdi. Ağır ağır yürü yen, kendi kendine gülen adamlarla dolu bir avludan geçtL Arbk gerçekten delilerin içine girmifti. Onu, demir parmaklıklı pencerleri ormana açılan küçük bir odaya koydular. Clermonttan gelen muhafız lar, döniip gittiler. Arkasında beyaz adamla yalnız kaldı. Tonarhanenin hastabakıcı gömleği, başında yassı bir köylü şapkası ta$ıyan esmer, kuru byr başmuhafızı olan Gaubert ismindeki bu adam, o günden sonra, arbk Man ginden aynîmıyacakb. Madam Mazenc ile kızı koşup geldiIer. Kendisini görmege geldikleri haber verildiği zaman, Mangin, beynmi saran sislerin arasından, acaba hafızasiz arkadaşı Brunel Leonu düşünmü?, karştsındakilen tanıyınca onun gibi bayt lacaği ihtimalini aklma getirmi; midir? Karşılaşmalan çok acıklı oldu. Mangin karşısında duran iki kadına sabit bir bakışla baktyor, hiçbir hareket, hiçbir heyecan göstermiyordu. Onlar, ellerile adama dokunuyor. korkak korkak etrafında dolaşıyor. Evet o, ta kendisi..* Diye söyleniyor ve böylece kendi kendilerine cesaret ve kuvvet vermek istiyorlardı. Bu sahne fazla devam etmedi. Timarhane direktörü, Mazenc ailesini, odasına kabul etti. İsmi Fenayro olan bu direktör çok iyi yürekli bir adamdı, babası evvelce bu timarhanede direk ' törlük ebniş, kendisi de hemen hemen daima burada çahşmış ve ilerlemişti. Kadınlara: Israr etmeyin madamlar, dedi. Aldandığmız besbelli. Sizin verdiğiniz eşkâl Manginin eşkâline kat'iyyen uymuyor. Mangin ile Mazenc ismi ara smdaki benzeyiş kâfi değil. Esasen damadınız, akrabalannız, oğullarmızın eski arkadaşlan bu adamın o olmadığını söylüyorlar. Kadınlar meyus bir halde çekilip gittiler. Hikâyenin, bu noktada gayritabü leştiğini iddia edecekler belki bulunur. Tabiî olsaydı zaten yazmazdımBir insan, beş sene görmediği oğlu Madam Mazene on beş zenedenberi her pazar kolunda sepeti timarhane avlantndan geçer nu, vücudunda ve çehresinde hiç bir sakab, bir noksanı olmadığı halde nasıl tanımaz? Bir ananın gözünii bu derece bulandıran hangi kuvvettir? Bu sergüzeşh'n her sahifesinde tesadüf edeceğimiz bu esrarengiz kuvret, ümieldir, şefkat ihtiyacıdır, sevileni tekTar öldürmemek, onun ölümüne bir kere daha ağlamamak isteğidir. Çocuktum. Bir gün yolda giderken, karşıdan amcama benziyen bir adamın geldiğini gördüm. Boynuna atılmağa hazırlandım. Yaklaşnğım zaman yanlış gördüğiimü anladım. Fakat, birkaç saniye içinde, bu yolcunun boynuna sarılmak için o kadar hazırlanmışhm ki, ona karşı tamamile lâkayd kalamadım. Onu amcama benzetişimle, yanıldıgi mı anladıgun dakika arasında geçen zaman, adamın, batra gene tamamile ya bancı bir çehre haline gelmesi için kâfi derecede uzun olmamıştı. Karşılaşhğunız sırada onu geniş, yayvan bir gülümseme ile selâmladnn. Edirne 17 (Hususî) Bugün Adamcağız hayretler içinde kaldı. Halkevinin Şefkat Yurdunda resim îşte Mangini benimsiyen ailelerde sergisi açıldı. Açıhşta tbrahim Tali ve de ayni ruhî halet vardır. Sevdiklerini bütün mufetb'şlik erkânı, Edirne valisi, tekrar ele geçirmek umidi doğar doğ vilâyet memurlan davetli olarak bu maz, daha adamm yüzünü görmeden, lunmuş, mimar Sedadm kısa bir nutona bütün sevgilerile bağlanıyorlar, onu kundan sonra Ibrahim Tali sergiyi açolduğu gibi ümidlerini temsil eden adam mışbr. diye seviyorlar, ona karçı bir nevi minSergi mavu sonuna kadar açık bunettarlık duyuyorlardı.' Şefkatlerini, Iunacakbr. Sergide 45 kadar eser vardır. muhabbetlerini verdikleri bu adam, ken di evlâdlan da olabüirdi ya! Türkkuşu sahası Madam Mazenc, onu alamamış olAnkarada Türkkuşu Cemiyeti için maktan duyduğu inkisan hayale fazla Gazi onnan çiftliği civannda iyi bir dayanamadı, birkaç ay sonra öldü. Da uçuş sahası bulunmuşbır. madı: ne masraflannı ödemekten arbk usan Annemiz arbk öldü. Bu meselemışb. Ordu, meseleyi tekaüd şubesine den, bu evde bir daha bahsedilmiye havale etti ve Mangin tam maluliyet cek, dedi. maaşile tekaüd edildi. Fakat zat maaşKansı, bu tembih uzerine bir daha lan müdürlüğü buna itiraz etti. Ne hübu işin lâfını ebnedi. Ancak, bir pa viyeb, ne ailesi belli olmıyan bir delizar gunü, hastane direktorü onun, elinye nasıl maaş tahsis edilirdi? de bir sepetle geldiğini gördü. Meselenin hukukan ve idareten halKadm sıkıla sıkıla: line imkân yoktu. Nihayet, zat maaş Kardeşimi... Yani Mangiriî gölan müdürlüğü Manginin masraflanm rebilir miyim, dedi. Ona biraz öteberi kendi üstüne aldı ve ayni zamanda getirdim. Zavallıcık yesin. kaybolan bu askerin ismini bulmak için On beş sene geçti. O zamandanbegeniş tahkikat yapmağa başladı. ışte ri Mangine yirmi beş aile sahib çıkb. ailelerin yaptığı o büyük geçid resmi Şimdi onun on tane karısı, yırmı an o zaman başlamışbr.. nesi, bir düziine kadar kız ve erkek Kaldığı müddetçe her şeyden mahkardeşi var. Fakat Madam Mazenc, rum olan Mangin, kendine bir isim buhiçbir şeye aldırmadan, on beş sene lur bulmaz bijdenbire sermayedar vadenberi, her pazar, kolunda sepeti, has zîyetine girecektir. Hüviyeb resmen tatane avlusundan geçer ve kardeşine yinındığı gün tam maluliyet maaşını, mayecek taşır. kabline raci olmak şartile almağa baş1921 senesi sonunda başka bir meIıyacak, ve hastane masraflan tevkif sele ortaya çıkb. Harbiye Nezareti, edilse bile, kendini yanma alan aileye artık askerlıkle hiç bir münasebeti olmaaşından başka takriben iki yüz bin mıyan bu askerle uğraşmaktan bıkmışfrank bir sermaye temin ebnif olacaktı. br. Averyan belediyesi de onun hasta(Arkan aar) ( YENİ ESERLER Hukuk gazetesi ) Asker ailejerinin muhakemeleri Adliye Bakanhğı askere gidenlerin ailelerinin muhakemelere düşen iflerinin süratle çıkanlması için bir kanun projesi hazırlamışbr. Cevad Hakkı Özbey tarafmdan türkçe ve fransızca neşredilmekte olan Hukuk Gazetesinin dokuzuneu nüshası daha tekmmül etmiş, ekonomi ve noterlik kısımlan da ilâve e dilmiş olduğu halde çıkmıştır. Oku yucularımıza tavsiye ederiz. Alpullu Beşinci sayısı çıkk. Içindekiler: Alpullu nasıl kuruldu? (Edirne saylavı Şeref Aykut) Melâs nedir, nasıl elde edilir ve neye yarar? Tarla işlemesinde yeni düşünceler Hava vaziyeti Dogumun tarihçesi Alpulluda kooperatif Alpulluda spor ve müzik Edebiyat ve musikimiz Meriç ilhamlan (şiir) Bilmece, resimler ve karikatür... Giinön bulmacası l 3 8 4 5 6 • • 1 8 10 Edirnede bir resim sergisi açıldı 10 Soldan sağa: 1 Tıraş eden, kesmekten emir. 2 Beyaz, ateş yakılan yer, içtiğimiz şey. 3 Levha, çalışüarak vücude ge tirilen iş. 4 Mükemmel, atlann ayakkabısı, eski Mısırlılann en büyük mabudu. 5 Büyük, birşeyin diğer şeyin üzerinden geçerken bıraktığı eser. 6 Istırab, arabca su. 7 Öz türkçe akıl, soğukça. 8 Nota, elde taşınan büyük değnek. 9 îran dilinde su, tırmalama hareketL 10 Ortada gö rünmiyen üçüncü şahıs, çoban, senenin on ikide birL Yukandan aşağı: 1 Hanımın yerine kaim olan, küçük. 2 Arabca çok az, sinirler. 3 Bir paranın getirdiği kâr, ortada gö rünmiyen üçüncü şahıs. 4 Koncu uzun ayakkabı, dinlenme. 5 Ecnebi ler, gizli şey. 6 Eski Mısırhlann en büyük mabudu, buhranlı sinir has talıklanndan birL 7 Harflerin bir yere gelmesinden teşekkül eden şey, nota. 8 Tavlada atüan şey. 9 Çalışılarak vücude getirilen iş, arabca bir şeyi yerinde bırakmak. 10 Yüz. Dunku bulmacanm şekli 1 8 •1 • • •| •1 > •• • • 1 İB !• •• • t İB • « !• •IJ.1L \mJL • • Fikir Hareketleri Huseym Cabid Yalçın tırıhndan çıkanlmaku olan Fıkir Hareketleri mecmuasının 82 nd «ayısı çikrnisttr. Bu sayıda Rus komünisfc fırkasi, Petrol için gizli harb, Meşrutıyet hatıralan, Bufcünün sahibierinden Françoır Vendel, Şchadetin kiymeti ve cemaat hıfızasi, Cihan iktisadî bnhranı önönde Türkiye ba$1ıkli tnakaleier vardır Dr. Hafız Cemal CmMKİaa baaln günlerd» öğledea tonra taat (2J tan 6 y») kadar lstnnbalda Divanrolunda (118) numarah hususî kabinesinde hastalartni kabd eder. Muayenehane ve ev telefonaı 22398. Kıshk telefont 21044. Dahiliye mütehassın Satılık pres 9 0 «antim en, 75 santim geni^Uk, 150 taııtim yakseklOc v« 50 ton tmc* yik sikletini haiz bir pres satılıktir. Almak btiyenlerin Mahrandpafa, Yeşüdirek Hocahan sokak, Srvadyan hanı aJtttıda 21 ıramarada Aydtn • Vk. tamirhanesinde Murad ve Hayny müracaat etmeleri Qân ohmnr. 10 \ E'.LıBHlS EHIGI i Y L •|OM'U ZIBİO Y|A D'B •i D EİR NltlK} 4 1 • AUİLIEİB KMB 6 VIEialHltlKU •IE!Y| P m Göz Heldmi Dr. Ş ü k r ü E r t a n Birind tmıf mütehassu Bablali Ankara cadde» No. 60 Telefon: 22566 e « I A I Y AIL •IAIDAIM 'E LİBİM BİÜİMIEİR A ıu K AILİEİMİBİB •IA K E İ N S İ İ I Z •Is İ İ M A N B l O ı K I O U i L l A B Ki Di* Tabibi KEMAL UI^VER Muayenehane: ÇemberUtaş Güzel apartıman No. 2