18 Mayıs 1935 Stmalart i Beşiktaş dün 31 galip geldi Apollon iyi bir oyun oynadı, fakat talihi yardım etmediğinden yenildi İstanbula geldiğini yazdığımız A tina ikincisi Apollon takımı ilk maçı nı dün Taksim stadında Beşiktaş takımile yaptı. Maç beşte başhyacaktı. Beşiktaş Apollon maçından evvel baska maçlar yapıldı. Evvelâ Galatasaray B takımı Tıbbiye takımile oynadı. Bu oyunu Ga latasaraylüar 50 kazandılar. Bun • dan sonra Beyoğlusporla Arnavud köylüler jrüzel ve enteresan bir maç yaptılar. Bunu da Arnavudköylüler kazandı. Beşiktaş Apollon maçma srra gel' ' zaman tribünlerde, duhuliye ta • ra.ı <** adamakıllı dolmuştu. Beşe çevrek kala evvelâ Apollon taknnı yollu lâriverd beyaz fonna, mavi pantalonlarile sahava eıkblar. Seyireileri selâmîadılar. Arkalanndan Beşiktaslılar da sahaya gelerek ayni suretle etrafı selâmladılar. Takımlar Kemal Halimin idare sinde oyuna başlamak üzere şu şe kilde dizildiler. Apollon: Fronimides Gasparis, Arisridis Vuvudakis. Kasimides, Gioas Hafsava, Dimitriu, Prokopiu, Deliyani, Pananos Beşiktaş: Mehmed Ali Nuri, Adnan Faruk, Hüsnü. Fevzi Hayati, Hakln. Ali, Şeref, Esref Dün yazdığımız gibi Fenerbahçeye girmiş olan Şeref te kendi kulübüne avdet etmiş ve takımdaki yerini al mıştı. Bursa tabakhanesi yeni şekle gîriyor Hazirandan itibaren tatbikata geçilecek Bursa (Hususî muhabirimizden) Yeniçerilik devrinde kurulmuş olan Bursa tabakhaneleri şimdiye kadar şehrin Hisar semtindeki salaşlarda ve çok iptidaî bir şekilde çalışıyorlardı. S^hrin en güzel bir mahallesine fena ko kular saçan Bursa tabakhanelerinin buradan kaldınlması zaman zaman or taya atılmış bir mesele idi. Fakat nedense bu iş uzun seneler yapılamamıştı. Nihayet Sıhhat Vekâleti tabakhanelerin şehir dışına nakli içm emir verdi ğinden Soğanlı köv yanında yapılan yeni ve az çok modern binalara tasınmaya başlamışlardır. Hazirandan itibaren artık burada ve daha fenn! bir şekilde çalışmaya haziTİanmakta olan tabakhanelerimizin düne kadar olan tarihî manzaralan pek basit ve ipti daî idu Kış yaz çıplak ayaklarile soğuk ve kireçli sular içinde işliyen tabak esnafı, tahammül edilemiyecek gibi görünen bu hayata alışıp gitmişlerdi. Fakat derilerin bu çeşid işcilikle iyiee pişirilip terbiye edilmesi güçtü. Bunun için piyasaya çıkanlan deri ve köseleler pek o kadar alıcı bulmuyordu. Kunduracı ve saraç esnafı daha çok Istanbuldan getirttikleri deri ve köseleleri işliyorlardı. Halbuki inki şafa çok elverişli bulunan debağat san'atinin de modern bir işçiliği vardır. Yeni yapılan tabakhaneler son şekli tatbik edeceklerdir. Yani eski san'at bir hazirandan. sonra tarihe kanşmış ve yenisi o gün başlamış bulunacaktır. Kendilerile konuştuğum Bursa sa Cumhuriyet,, in müsabakası Hurrem Sultan 1553 yıhnda bir gün Topkapı saraymda bir. gürültü koptu, bir sürü halayık gökten yere düşmüş eleim sağma kümeleri gibi sofalara döküldü, gü rültüyü çıkaranlann etrafma yıgıldı. İki kadm saçsaça, başbaşa gelmişlerdi, dövüşüyorlardı. Bunlardan biri veliahd Mustafa Sultanm anasıydı, Cerkes Haseki diye anılıyordu. öbürü Hürrem adlı olup Kanunî Sultan Süleymanın henüz ele aldığı jgenc bir gözde idi. Çerkes Haseki. eşini kaybeden bir dişi kaplan kızgmlığile Hürremin saçlanru yakalamışb, genc kızı yere yaürmışb, bir taraftan yüzünü tnrnaklayıp kan içinde bırakıyordu, bir taraftan bağınyordu. Seni hain. seni soysuz, seni murdar seni. Papas kanı taşıdığmı unutuyorsun da benimle boy ölçüşmeğe kalkışıyorsun ha. Al öyle ise domuz! Hürrem, bu yumnık ve tımak sağanağı içinden kurtulup odasma savuşabildiği vakit bitkindi, iler tutar yeri kalmamıştı. Yediği .dayaktan ziyade saçlarınm tutam tutam yolunmasma, yüzünün bere içinde kalmasına yamyordu. O sırada Hünkârdan da haber geldı, kendisi huzura istenildi. Genc gözde ağlrya ağlıya aynrya bakb ve gelen haremağasına şu sözleri söyledi: Efendimin önüne çıkacak yüzüm yok. lşte görüyorsun. Kan içindeyim. Yanaklanm çizik çizik, saçlanm bütün kopuk. Efendim beni böyle görünce elbette tiksinir. Onu kendimden iğrendirmek istemem. Hünkânn bu kavga için verdiği hüküm, Çerkes Haseki için çok ağır oldu, veliahdm anası (yüzüne bakılmıyacak kadınlar) arasına abldı. Hürrem de birinci gözde mevküne çıkanldı ve ilk çocuğunu doğurur dogurmaz Padişaha nikâhlanarak «Kadm efendi» ya pıld.. Çerkes Haseki yalan söylemiyordu. Hürrem. Rogatino adlı bir papasm jnıa athlannıa Kırmızı Ruey«Dbklan bir »ktn urasıadayakalanarak eşsiz güzelüğinden dolayı »araya gondenlmişti. Orada daha birçok güzel kızlar vardı ve Hünkânn gözdesi olabilmck için krvranıp duruyorlardı. Hürrem endamındaki yükseklikle, ze kâsındaki enginlikle, çapkın ruhile çarçabuk seçkinleşti, yüzlerce halayığın arasından sivrilip çıktı. Kanuninin gö züne ve gönlüne girdi. Bir dayak yeme karşılığı olarak velihadm anasını gözden düşürdükten sonra Hünkân büsbütün ele almışb. Hele iki erkek ve bir de kız çocuk doğurunca efendismi köle gibi kullanacak bir nüfuz sahibi olmuştu. Bir dediği iki olmuyordu. her dileği yerine geü'ri liyordu. O, gün geçtikçe çoğalan bu nüfuzunu iki büyük emel uğrunda kul Iandı. Eşini elinden aldığı kadının oğIunu da ortadan kaldııp kendi çocukIarmdan birini veliahd yapmak ve devlet işlerini elinde tutmak!.. Bu emellerin yerine gelebilmesi için idare makinesini kendine candan bağh bir adamın eline vermek gerekti Halbuki Sadrâzamlık mevkiinde bulunan Ibrahim Paşa, Hünkânn çok sevip inandığı bir adamdı, devlete de büyük hizmetler yapmışü. Hürrem Sultan, ilkin bu adamı gidermeğe çalışü, akla sığ maz entrikalar çevirdi, sonunda bir if ' Meşhur lcadınlar: 2 hürrem Sultan tira düzüp herifi Öldürttü. Artık Sadrâzamlığa Ibrahim kadar kudretli ve Padişaha hâkim bir adam gelemezdi. Bununla beraber Hürrem o mevkii kendine bas»lı birine vermek ihtiyacını taşıyordu. Bunun için kızı Mihrümah Sultanı Hırvat dönmesi Rüstem Paşaya nikâhladı ve bir düzen kurup damadını Sadrâzam yaphrdı. Damatla kaynananm oyuşmalan güç ve geç olmadı. Yeni entrikalar düsünüldü. yeni dolaplar kuruldu, veliahd Mustafa Sultanın da başına yaman bir çorab örüldü ve oğul, babaya öldürt türüldü. Herkes bu ağır cinayete lânet okurken Hürrem Sultan, sevincinden zil takıp oynuyorrdu ve bütün hücumlara karşı Rüstem Paşayı ayakta tutmaya muvaffak oluyordu. Çünkü daha yapılacak işler vardı, kendi sevgili oğlu San Selımi, kardeşi Beyazıda tercih ettirerek veliahd ilâa ettirmek istiyordu. Hürrem Sultan, bu emelinin de iğrenç düzenler kurularak, birçok kanlar dökülerek ve devlet haysiyeti kınlarak yerine getirildiğini görmedi. Lâkin ekİ^ite^ulttun mutlaka filizleneçeğine' înanarak öldü,' kendioe tapan kocası{u " •ftetia yaslar içinde bırakü. Tajtfîar dç1) viren ve tahtlar bağışlıyan Kanunî Sultan Süleyman, kendini birkaç kere katil yapan bu düzenci, bu entrikacı kadîn icin boyuna göz yaşı döküyordu, acı acı şiirler yazıp gece gündüz inliyordu. Viyanayı ateşten bir çember içinde günlerce zelzeleye veren bu adarn, Hürrem Sultanı anarken zelzeleler geçirivor ve kendınden geçiyordu. Frenklerin Rokzölân dedikleri Hürrem, Osmanh tarihinde şuurlu güzellıklerin tahb nasıl kuklaya çevirdiğini gösteren bir uğursuz yüzdür. Yalnız o Imparatorlukta değil, bütün devletlerde onun adı korku ile karışık bir saygı ile anılırdı. tran sarayı, Osmanh Imparatoruna olduğu kadar Hürrem Sultana da hulus çakardı, resmî mektublar ve yıl başına hediyeler yollayıp onun gönlünü almaya çalışırdı. I Lehistan, elçiler ile ona kasideler sunardı ve ondan himaye dilenirdi. V e nedik Cumhurluğunun îstanbula karşı güttüğü siyasette, Hürrem Sultanı gozetmek ve saymak keyfiyeti en birinci plâna ahnırdı. Onun etine değer verilen kuru bir güzellik değil, yaşadığı devri zekâsına bağlıyan bir varlık olduğuna kuşku yoktur. Apollon kaletine yaptlan ikinei gol durmadan ortaladı. Misafirlerin sağ hafı kale önünde çok fena bir istop yaparak topu ayağından uzaklaştırdı. Ali topa yetişerek yakın bir me&afeden Besiktaşm ilk golünü attı. Oyun baçlayınca derhal hücuma geçen Yunanlılar Beşiktaş kalesine aktılar. Siyahbeyaz müdafaası bocala mağa, aksamağa başladı. Topu bir türlü doğru bir şekilde muhacimlerine veremez oldu. Beşıktaşın mudafaa oyunculan karşı müdafaanın bilhassa ha vadan gelen toplan kolayhkla defet tiklerini birçok defalar gördükleri halde, mütemadiyen havadan oynamakta ısrar edıyorlar. yer tutamıyorlar, muhacimlerini takib edemiyorlardı. Ek serıyetle muhacimlerle aralannda yirmi beş, otuz metroluk bir boşluk eluyor du. Bu vaziyette misafirler, kesilen hücumlannı kolayhkla tekrarhyorlardı. Üstelik Besiktaşm orta muhacimi de vazifesini lâyıkile yapamadığı için Hakkı ile Şeref biribirlerindaı taroamea ayIi bir vaziyete düsoıus. oluyorîardı. taya Muzafferi almışlardı. Beşiktaş müdafaasmda cansızhk devam ediyordu. Kaleciye çok iş düşmeğe başladı. Nurinin yavaş bir çevirişini kapan Yunan solaçığı durdurmadan vole bir vuruşla topu kaleye yolladı. Avut! O yun ilerliyor, Beşiktaşhlar bir türlü canlanamıyordu. Birinci devrede geriye yardım eden Hakkı önde oynuyor. Bu sefer Şeref yardıma koşuyor ve bu vaziyette hücum hattmın nâzımı kalmryordu. Beşiktaş ancak oyunun bit mesine yirmi beş dakika kala canla nabildi. Misafirlerin oyun tarzına bo* yun eğmişlerken larşı tarafın birşey yapmadığmı görerek yavaş yavaş a • çıldılar ve eskiden gördüğümüz oyunlannı oynamağa basladılar. Maç başlıyor Oyuna saat 17 de başlandı. Misafirler sağdan yaptıkları bir akınla Beşiktaş kalesi önüne kadar indiler. Endbol yaptıklanndan bu akın kesil di. Beşiktaş buna soldan yaptığı bir hücumla mukabele elti. Top çok fal•o vapbğı için" oyun durduruldu Vt Besiktaşm ikinei golü Tazyikten kurtularak hücuma ge çen Siyahbeyazlılar Hakkı, Muzaf • fer, Şeref anlaşmasile müessir bir su rette misafirlerin kalesine inmeğe başlamıçlardı. B u aralık Hakkı fle Mu zaffer bir iki güzel paslaşma ile kale öounc Jcadar. geldiler. Muzafjerin şütünü kaleci iyi bloke edemedi. Beşiktaş muhacimleri yetişerek topu kaleye soktular. Hakem bu vaziyet karşısında biraz tereddüd gösterdi Düdüğü çaldı ve kaleye doğru yürüdü. Misa firler ofsayd verecek diye bekleştiler. Hakem düdüğü çalarak hiçbir hare • kette bulunmasaydı daha iyi etmiş olurdu. Bursantn etki tabakhane> lerinden biri raçlarile kunduracılan da bu vaziyetten memnun görünüyorlar, çünkü: Deri eşyasmın her gün biraz daha lükse doğru gittiğini söylüyorlar. Lüks eş yanın yapılması icin ise sağlam, piş kin ve ince bir şekilde üraş edilmiş derilere ihtiyaç olduğunu da ilâve edi yorlar. Bunlann da artık Bursada yapılması kabil olacağına göre: Bursanra tabakhane işini halletmek dört bakımdan faydalı olmuştur: 1 Şehir pis kokudan kurtulmuştur. 2 Tabakhaneler modern bir şekle girmiştir. 3 Bursa saraclarile kunduracılan da artık Istanbuldan deri getirtrne « • ye ihtiyac duymıyacaklar ve daha ucuza buradan tedarik edebüeceklerdir. 4 Bundan binnetice gene tabak esnafı kazanmış olacakhr. Beşıktaşın üçüncü golü Bu golden sonra Beşiktaş daha çok açıldı. Müdafaası serbest oynamağa haflan, muhacimlerini daha iyi bes lemeğe basladılar ve soldan yapbk • lan bir hücumda Muzafferden iyi bir pas alan Şeref topu üçüncü defa olarak misafirlerin kalesine soktu. Oyun da bu vaziyette 31 Besiktaşm galibiyetile bitti. Dünkü oyunda Beşiktaş müdafaası pek yavaş oynadı. Bilhassa haf hattı muvaffak olamadı. Kaleci vazifesini yaptı. Hücum hattı zaman zaman sönük kalmakla beraber müdafaaya na zaran daha iyi idL Hücumlarda müessir olabiliyorlardı. Apollona gelince: Geçenlerde ge Ien Olimpiyakos takımından çok iyidir. Gerek müdafaada ve gerek hücum hattmda tesanüdle hareket ediyorlardı. En iyi oyunculan merkez muavinleriydi. İki açık, sol haf, ikinei devrede oynıyan sol müdafi, kalecileri iyi. H e p si de kafa vuruşlannda bizimkilerden üstündü. iyi yer tutuyorlardı. Talihleri yardım etseydi maçı berabere bi tirebilirlerdi. ApoUon ve Beşiktaş taktmt oyuneuları bir arada yeni bir topla tekrar başlandı. Kar • şılıkh bir iki akından sonra misafirlerin havadan oynadıkları, kafa vunışlannm iyi olduğu görülmeğe başla dı. Top mütemadiyen bir tarafta oy nuyor. Misafirler mütemadiyen sağdan. Hadsava ile inmek istiyorlar. Beşiktaşlılar da Şeref Eşref kombinezonundan îstifade etmeğe çalışryorlar. Başlangıçta misafirlerin tesis ettiği hafif hâkhniyet devam ediyor ama tesirsiz. Buna mukabil Beşiktaş hücum hatn daha az faaliyet gösterdiği halde daha tehli • keli oluyor. Oyun yavaş yavaş hararetlenmeğe başladı. tlk komer misa firler aleyhine oldu. Bunu Eşref atamadı. On dördüncü dakikada Fanı • ğun hafif bir müdahalesi Beşiktaşa bir gole mal oluyordu. Soliçleri bu fır saö topa avuta atarak kaçmh. Bu tehîikeyi atlatan Siyahbeyazlüar hücuma geçtiler. Apottontm golü Otuzuncu dakikada topu bir türlü uzaklaştıramıyan Beşiktaş müdafaası nihayet cezasmı çekti. Birkaç güzel paslaşmadan sonra sağa geçen topu Hacisava çok güzel ortaladı, solaçık vole bir şütle güzel bir gol yaparak beraberliği temin etti. Yunanlılar bu golden hız aldılar. Otuz birinci dakikada solaçığm bir şütünü Mehmed Ali plonjönle kurta rabildi. Arkasından soldan ortalanan topa Hacisava biraz evvel yetişebil miş olsaydı vaziyet ikiye birle Besiktaşm aleyhine dönecekti. Devre son • lanna doğru Beşiktaş biraz canlanır gibi olmuştu. Bu aralık misafir takımın kalecisine de iş düşmeğe başladı ve top ortalarda oynanırken birinci devre bittL Altay îzmir şampiyonu oldu Izmir 17 ( A . A . ) Bugün lik maçlanna devam edıldi. Neticeler şunlardır: tzmirspor 31 Bucayı, A l tay 111 ile Şarksporu, Göztepe 151 ile Türksporu, Albnordu 40 öe Karşıyakayı yenmişlerdir. Bu hafta sona eren maçlarda Altay lzmir şampiyonu ve Altınordu ikinei olmuşlardır. M. TURHAN TAN Bu rey varakasîni kesib »aklaymır müs R*y Puslosı ;;5 ^ a as İkinei devre Ikinci devreye her iki takrm da birer oyuncusunu değiştirerek başladı. Misafirler sol beklerinin yerine başka«ını koymuşlar, Siyahbeyazlılar da or Galatasaray Apollon maçı befte Beşıktaşın ilk goiii On sekizinci dakikada Hakkıdan güzel bir pas alan Hayati topu dur Apollon takımı ikinei maçını yann, Taksim stadyomunda Galatasarayla yapacaktır. Maça saat beşte başla nacakor. 2 nci ısim Meşhur kadınlar Serisi adr«s Almanlar İspanyollara yenildiler Almanyanın Kolonya şehrinde oynanan Ispanya, Almanya millî ta kımlan futbol maçında Almanya iki bir mağlub elmuştur. Bu mühim maçta 72,000 seyirci hazır bulunmuştur. Uçüncü kümede Feneryılmaz şanıpiyon oldu Üçüncü küme lik maçlannın sonu dün Şeref stadında Feneryılmaz Karagümrük takımlan arasında oynan mıştır. B»j müsabakayı Feneryılmaz takımı kazanarak şampiyon olmuş tur. Müsabakanın ilk devresi 23 Karagümrüğün Iehine bittiği halde, ikinei devrede Feneryılmaz hâkimiyeti ele almış ve iki gol daha yaparak 43 maeı kazanmışbr. ÜçGncü küme Iiki su şekilde neti celenmistir: Birinci Feneryılmaz 2 9 puvtn, ikind Karagümrük 26 puvan, üçüncü Halic 18 puvan, dördüncü Ortaköy 15 puvan. besTnci DoS a n spor 14 puvan, altıncı Sümerspor 13 pu^ m. Ucüncü küme şamDİyonlueunu kazanan Feneryılmazı tebrik ederiz. Feneryılmaz ikinei küme sonuncusu o lan takımla terfi maçı yapacak, bu maçı da kazanırsa ikinei gümeye geçe cekrir. koşulan daha canlı oldu ve rağbet gördü. Bilhassa atma dereceleri çok ümid vericidir. Her müsabakadan en iyi dört atlet 31 mayıstaki bayramda yer almak üzere aynldığı için atletler birinci gdmekten ziyade bu dört en iyi arasına girmek için yanştılar ve neticede fazTa çekişmemfş ve yorulmamış oldular. 100 ve 2 0 0 de Beşiktaşh Raif, uzun sürat koşuUnnda ise Said, Be sim, Ziya ve Teoharidis en iyiler a rasında bulunuyorlar. Atlamalara Haydar, Cihad, M e lih seçildiler. Atmalann en iyi adamlan Veysi, Nâili ve Karakaj idiler. Macarlar Avusturyalılan yendi Avrupa kupası için çarpışan Avusturya Macar maçında Avuituryah • lar 36 maulub olmuşlardır. Atletizm seçme müsabakalan Dün Robert Kolej sahasmda 31 mayıs atletizm bayramma iştirak edecek atletlerin seçimi yapıldı. Istanbulun en iyi atletlerinin işrj • rak ettiği bu müsabakalara imtihanlan dolayısile Semih ve Mehmed Ali girmedüar. Buna bukabil Izmitten gelen üç genc müsabakalrda yer almış lardı. Müsabakalar tam 9,30 da başladı. yanma kadar sürdü. Mukavemet .Bisikletle Türkiye turu Türkiye bisiklet şampiyonu Talât, Anadolu turuna çıkmıştır. Günde 150 kilometro mesafe katederek bu turunu ikmal edecektir. Takib edeceği yol şudur: Ankara, Istanbul, F.dirne, Gelibolu, ÇanakkaleBalıkesir. lzmir, Aydın, Denizli, Af < • yonkarahisar, Eskişehir, Ankara. Haber aldığımıza göre bu koşucu, 24 mayısta Istanbul Çatalca arasında yapılacak büyük bisiklet yanşına da girecektir. Beşiktaş kateeisinin fedakârane bir kurtarışt