ifşa Tarihin çeyrek asır gizli kalan En büyük hadisesini buyurun | 22 — Hahambaşı Hayim Naum, Amerikaya hareketinden evvel, Be- yoğlunda, Tünelin yukarısında BE- NEBERİT isimli Mason karargâ- hında, tam bir Yahudi genelkurma- yı olan bu yerde, Alber Karasu, Nesim Mazilya, dişçi Sami Könz- berg, fotografçı Vaynberg gibi, Türkiyedeki gizli Yahudilik hükü- metini temsil ve teşkil eden insan- lara karşı şöyle demişti: — Gayelerimizin ücü de istihsal olunmuştur. Sıra dördüncüsüne gelmiştir. Bunun için de en mü- kemmel bir fırsat doğmuştur. İşte Anadoluda milli bir Türk muka- vemeti peydahlanmış ve ilk neti- ceyi almış bulunuyor. Bu hareke- tin başındaki zat, bizim, bütün şah- si fikir ve temayüllerini tanıdığı- mız bir kimsedir. Son derece ileri görüşlü, ananeve zıt kafalı bir zat- tir. Ruhunda, garp medeniyetine karşı cözülmez rabıta ukdeleri var- dır. Fevkalâde tesir ve telkin ka- biliyetindedir. Türk milleti gibi uysal bir kütleye her türlü yeni- likleri sindirecek bir şef olmak ka- biliyeti, yalnız bu zattadır. İşte bi- zim de plânımız, şimdi, bu müstes- na kabiliyet ve istidatları vâdeden zata, İslâm birlik ve şuurunu çöz- dürmek olmalıdır. Bu ân, Türkiye- ip de din hâkimiyet ve timsalini yık- tırmak için en bulunmaz tarihi fır- sat dakikasıdır. Âzasını teker teker saydığımız ve bilâhare biri rejimin alâyiş fo- tografçılığını, öbürü de rejim şefi- nin dişçiliğini yapan iki malüm şa- hısla beraber Yahudi meclisi, bu fikirlere tamamen iştirak etmiş, aralarında gerekli bütün plânlar tesbit olunmuş; ve bunun üzerine- dir ki, Hayim Naum isimli zata Amerika seferi düşmüştür. Fakat hâdiseden, tertibattan, görüşülen şeylerden ve alınan kararlardan hiç kimsenin, hattâ bahis mevzuu büyük zatın da haberi olmamıştır. Böylece Hayim Naum, bir gölge gibi sinsi, vapura bindiği gibi Ame- rikaya doğru çekip gitmiştir. 23 — Hayim Naum, her şeyden evvel Amerikadaki Yahudilik mer- kezleriyle temas edip bunların mü- talâa, tasvip ve himayesini temin ettikten sonra, daha evvel bildirdi- ğimiz, Türkiye lehindeki konfe- ranslar serisine geçmiştir. Ve işte bu harikulâde melekhaslet (1) ve Türk dostu (!) zatın beklenmedik propagandaları üzerinedir ki, Ha- yim Naum ismi, Türk matbuatının minnet ve şükranla baş köşesine geçirilmeğe başlanmıştır. 24 — Hayim Naum, Amerikada işini bitirir bitirmez, plân icabı, hemen Londraya geçti ve aynı pro- pagandaya orada da devam etti. Fakat iş kuru bir propaganda ile bitecek soydan değildi. Propagan- da, ancak zemini hazırlıyabilirdi. Bu zemine atılacak temel için bir devlet eli lâzımdı. Havim Naum ise bu devlet elini, daha plânının en başında hesaba katmıştı. 25 — Hayim Naum, Londrada, derhal Lord Kürzon ile temas ara- dı ve temin etti. O zamanki İngiliz politikasının nâzımı mevkiinde bu- lunan bu Lord, nesebinin bir tara- fiyle Yahudi idi, Hahambaşı, dâva- yı avnen kabul etmek icin bütün S7 “ şartlara malik bulunan Lord'u, an- cak Türkiyeye bazı ıvazlar vermek ve istiklâlini kabul etmek mukabi- linde ona İslâmiyete arka döndürt- menin mümkün olacağı mevzuun- da ikna etti. Böylece Türkiyede, İslâm âlemi üzerinde nüfuz ve ehemmiyet ifade edecek hiçbir va- sıf kalmıyacaktı. Hayım Naum, İn- giliz Lord'una, milyarlarca Sterling ve yüz binlerce insan feda ederek elde edilemiyecek bir kazancı, bs- sit ve bedava bir formülle takdim ediyordu. Hayim Naum'un son sö- zü gu oldu: — Türkiyenin mülki tamamiye- tini kabul ediniz; onlara, ben, İslâ- miyet temsilciliğini attırmayı ka- bul ve taahhüt ediyorum! 26 — İleride, ileri bir müverri- hin en ince noktalarına kadar te- yit edeceği ve kaynakların en emi- ninden devşirdiğimiz bu bilgiye ilâ- veten kaydedelim: N | Lord Kürzon, Hahambaşının bu teklifi karşısında o kadar heyecana düştü ki, bir İngiliz politikacısına yakışmıyacak bir tarzda hislerini belli eden bir taşkınlık gösterdi, elini hararetle uzatıp teklifi kabul ve Hayim Naum'u tebrik etti. 27 — Bunun üzerine Hayim Na- um, derhal koşar adımla Lozan yo- lunu tuttu. İşmet Paşa Lozan'dadır ve o güne kadar hemen her devlet- le anlaşmış olduğu halde bir türlü İngilizlerle anlaşmanın çaresini bu- lamamıştır. Şüphesizdir ki, Anka- rayla beraber, hicbir tertipten ha- berdar değildir. 28 — Hayim Naum derhal İsmet Pasa ile bir konuşma yaptı ve onunla, geceleyin, geç vakitlere kadar beraber kaldı, Sonderece na- zik, #izli ve hileli bir dil kullanan Hahambaşı, teklifini, Türk Murah- haslar Heyeti Reisine, mümkün ol- duğu kadar zehirsiz ve yumuşak şekilde bildirdi. Heyet Reisi, hay- retler içinde, bu teklif ve telkine şu cevabı verdi: (Devamı 16 ncı sayfada) ya Şarkı m e