NAMAZ KILANLARI RAHATSIZ EDEN OTO-PARK Agobun kazı mı, kazığı mı? — Rahmetli Mareşal'in cenaze törenini hatırla- rım. Menderes, Zorlu ve Polatkan'ınki belki de bunu aşar. Alimallah, bu topluluk her şeyi silindir gibi ezip geçer. Tabii, en ufak bir tahrik olursa, imse tutamaz. Bütün dikkatimiz bu nokta üzerinde.." Cenaze günü için İstanbul polis teşkilâtıyla as- keri birliklerin alarma geçirilmesi kararlaştırılmış- tır. Ancak bunların bir müdahaleye mecbur kalma- ları, müdahale etmemelerinden daha vahim netice doğurur endişesi askere re polise hâkimdir. Çünkü bir yeraltı teşkilâtı tertipli ee peşindedir. Bu teşkilât şimdiden, İstanbul limanındaki 20 milden hızlı giden deniz motörlerini Kiralanıiştir. Naşa nakledecek resmi motorun hızı budur. İmralı adasının 8 mil açığına kadar gidebilecek olan bu motörler, Marmara'nın tarihinde eşine rastlanmamış bir cenaze alayı meydana getireceklerdir. e Yeraltında söylenen parola şudur: "Atatürk'ün cenazesinin Ankara'ya uğurlanması bunun yanında sönük kalmalıdır!" Ailelerin, cenazeleri illâ bir cuma günü istemele- ri de bu tertiplerin teşvikiyledir. Eyüpsultan'ın nor- mal cuma günlerindeki mahşeri kalabalığı gözönüne alınırsa, oranın cenazeler getirildiğinde ne olacağı kolayca düşünülebilir. Gece de bütün İstanbul cami- lerinde hatimlerin indirilmesi, duaların okunması plânlanmıştır. AKİS Zaten tören, düşünülen haliyle, bir siyasi gösteri olmaktan da çıkmıştır ve bir "ehl-i dinin kuvvet de- nemesi" olacağı anlaşılmaktadır. O gün İstanbul'da, bu grup, 31 Marta benzer bit terör havası estirmek niyetindedir. Korna sesinden rahatsız olan müminler Naaşlar konusunda nasıl plânlı bir şekilde ve adım adım maksada gidildiği gözden kaçmamıştır. Bun- dan bir ay önce, Eyüpsultan'ın adı yoktu. Naaşları ailelerine teslimi insan! bir vecibe olarak gösteriliyor- du. Aileler ölülerini, kendi mezarlıklarına sükünetle gömeceklerdi. Ne vardı yani, bunda? Ancak bu mâkul izah sertlikleri torpilledikten sonra "dini tören" lâfi ortaya atılmıştır. Bu da, müş- fik bir şekilde karşılanmıştır. Gerçi İstanbul müftüsü gibi din adamları, asılmış kimselere, müslümanlık âdetleri gereğince yeni bir cenaze namazı kılmamıya- cağını söylemişlerdir ama bunlar, Elmalı hoca tipin- deki başka din adamları tarafından şiddetle sustu- rulmuşlardır. , O kademe de geçilincedir ki aileler ortaya çık- mışlar ve Eyüpsultan omezarlığında yer aramaya başlamışlardır. Ölülerin aile mezarlıklarına gömül- meleri şıkkından kimse bahsetmez olmuştur. Aksi- ne, bunların üçünün yanyana gömüleceği bildiril- 7