James Bond'un Ölümü FBI'ın başındaki Edgar Hoover, teklife pek ya- naşmadı. Fakat kaba da davranmış olmamak için e Fleming'e teşkilâtının laboratuvarlarını, arşiv dairesini ve bodrumdaki atış poligonunu gez- mek müsaadesini verdi. Poligonda FBI mensupları teşkilâtın başlıca üç silahıyla nişan talimleri yapı- yorlardı. Bu silâhlar tabanca, otomatik tüfek ve mit- ralyöz idi. Fleming gördüklerinin tesiri altında kaldı, Böyle sahneleri de ilerde James Bond'larında kulla- nacaktır. İngiliz heyeti çok geçmeden, İngiliz ve Amerikan istihbarat teşkilâtlarının zaten bir işbirliğinin içinde olduğunu farketti. New York'ta Sir William St tephen- son diye bir Kanadalı milyoner vardı. "Küçük Bill", yahut "Sakin Kanadalı" adlarıyla biliniyordu. New York'taki Rockefeller Centef'in 36. katındaki bürosu Amerika'daki İngiliz istihbarat servislerinin koordi- nasyon merkeziydi ve Sir William, Edgar Hoover ile, zaman zaman birlikte çalışıyordu. Fleming, Stephenson' un teşkilâtına hayran kaldı. Bu teşkilâtın bir görevi Alman şifrelerini ele geçir- mek, bir görevi de Güney Amerika'daki Alman men- featlerine karşı sabotajlar düzenlemekti. Teşkilâtın Kanada'da, Kanada Radyo Şirketi adı altında faali- yet gösteren kolu. ise her çeşit sahte evrakı en başarı- lı şekilde yapıyordu. Bunların yanında "Sakin Kana- dalı"nın adamları düşman ajanlarını bertaraf o et- mekten de çekinmiyorlardı. Fleming, "Gasino Royal'de, James Bond'un 00'mı, yani adam öldürmeye yetkili gizli ajan payesini nasıl aldığını anlatır. Bu, Bond'un, Rakkam emrindeki bir Japon ajanı New York'ta, Central Parkta öldürmesi sonucudur. Fleming, Stephenson' la çalışırken böyle bir Japon ajanı öldürmedi ama, bir gece onun daire- sine girdiler, kasasını açtılar, şifreleri çalıp filmle- rini aldılar, sonra her şeyi, hiç bir şey olmamış gibi kasaya tekrar yerleştirdiler. Stephenson çalışmalarında Amerikalılardan yar- dım görüyor, onlarla işbirliği de yapıyordu ama, bir eksikliğin bulunduğunu hissediyordu. Amerikalıların, tek bir gizli servisi, yani İngiliz gizli servisinin bir muhatabı yoktu. Amerikalılara bunu kurmayı telkin ediyor, hattâ teşkilâtın başına geçirecekleri adamı da söylüyordu. Bu, "Vahşi Bill" adıyla maruf General Donovan idi. William Donovan 18 haziran 1941'de Cumhurbaş- kanı Roosevelt tarafından kabul edildi ve kendisine, istihbarat teşkilâtlarım koordine etmek görevi veril- di. Bu esnada Fleming iki gün süreyle kayboldu. Bu sürede ne yaptığı sonradan, lr Ivar Biyce ta- rafından açıklanacaktır. Fleming, General Donovan'ın arzusu üzerine, iki gün Washington! daki İngiltere El- çiliğine kapandı ve COl'ın statüsünü el yazısıyla ha- zırladı. CO, Coordination of Information, yani İs- tihbaratın Koordinasyonu mânasına gelmektedir ki sonradan CIA bu teşkilâttan çıkmıştır. Yaptığı hiz- mete mukabil General Donovan kendisine, 38'lik bir Colt hediye etti. 40 James Bond'un izinden Ştephenson Amerika - Kanada hududunda, Toronto yakınında bir çiftlik almıştı. Burada İngiliz ve A- merikalı gizli ajanlar yetiştiriliyordu. Kendilerine sa- botaj usulleri oöğretiliyordu. Her çeşit antrenman yaptırılıyordu. En İyi hocalar fikri veya bedeni ders- ler veriyorlardı. Fleming müşahit olarak oraya gitti. Fakat müşahedeyle yetinmedi, bütün egzersizlere katıldı ve çok da başarı gösterdi. Bilhassa şu ina alıp düşman gemilerinin gövdelerine mayin yapış- tırma işinde tam numara aldı. Bu çiftliğin hea ve orada öğretilen birçok "numara" sontldani, Fle- ming'in elinde, James Bond romanlarının malzeme- sini 'teşkil edecektir. Fleming 1941 sonbaharında Londra'ya döndü. A- merika'da, bir bakıma, tam bir 007 hayatı yaşamıştı. Büro 39'da ise kendisini daha başka çeşit işler bek- liyordu. Fleming "İstihbarat komandoları" diye bir grup kurdu. Bunun ilhamını ona, Girit'in Almanlar tarafından havadan zaptı sırasında meşhur Otto Skorzeny'nin başında bulunduğu grupun oynadığı rol verdi. Sonradan (oMussolini'yi kaçırarak tarihe geçecek olan Skorzeny ile adamları, adaya ilk İndi- rilenlerden oldukları halde (çarpışmalara katılma- mışlardı. Her şeyi bir tarafa bırakarak adadaki İn- giliz karargâhlarını basmışlar ve bütün gizli evraka el koymuşlardı. Fleming öyle bir komando kıtası teşkil etti. Adamlarına "Kırmızı derililerim" diyor- du. "Kırmızı derililer'i bir çok harekâta katıldılar. İyi netice aldıkları da oldu, elleri boş döndükleri de.. İstihbarat komandolarım bir süre Fle re etti. Bu komandolar Almanya'nın işgali hareketi başladığında çok daha faydalı olabildiler ve bol sa- yıda gizli evraka el koydular. Hattâ bu hareketlerden birine Fleming de bizzat katıldı. Genç Eton'lunun yıldızı, Büro 39'da 1942'den iti- baren sönmeye başlamıştı. Amiral Godfrey Hindis- distan donanmasına tâyin edilmişti. Onun yerine ge- len Komodor Rushbrook, Fleming'i görevinde tuttu ama, onu sağ kolu olarak kullanmadı. James Bond'- un babası bütün savaş boyunca omuhayyelesini iş- letmeye devam etti. Fleming'in "Kızıl derililer"ine -bunların resmi adı Kıta 30 idi- verdiği son emir bir James Bond kitabına lâyıktır: "— Alman bahriyesinin oniki a ame der- hal bulunacak ve kendilerine, onbin kelimede, Al- manya'nın deniz savaşım niçin kaybettiği anlattırıla- ak!" Gelecek yazı: James Bond'un harikulade kaderi AKİS