14 Ekim 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 21

yana kaydettiği gelişmeyi "dev a- dımlarla ilerleme" sayanlar mev- cuttur. Almanya'nın dertleri İkinci Dünya Savaşından bu yana Batı Almanya, maddi bakımdan refahını gün geçtikçe arttırmıştır. Ancak Almanların mânevi yönden tatmin edildiklerini (iddia etmek güçtür. Tarihi boyunca her zaman Avru- pa'nın en kuwvetli devleti olmağa alışkın Almanya'nın, şimdi, güven- liği bakımından Birleşik Amerika'- nın ağzına bakması, ei Bişi Amerika'nın da şu a bu konu da Sovyetler e e ariana için Almanya'nı sırtından bir pa- zarlığa girişmesi, ihtimalinin de- vamlı olarak Bonn'un üzerinde Da- moklesin i gn a dur- ması, Fe halkının mizi yali alabildiğine bozmak- tadır. Bu duruma, ne Fransa'ya yak- laşarak Alman güvenliğini ve bütün- lüğünü bir Avrupa Birliği ar gerçekleştirmeyi (o düşün ir. denauer, ne bütün gücüyle . Washing. ton'a yamanmaya çalışan Dr. Er- hard çare bulabilmişlerdir, ne de Ki- esinger-Brandt koalisyonunun Al- manya'nın birleşmesini o gerçekleş- tirmeye gücü yeteceğe benzemekte- dir. Almanya'nın başına İkinci Dün- ya Savaşı belâsını açan Hitler, ik- tidara, Birinci Dünya Savaşı boz- gununun Alman halkının içinde ya- rattığı eziklik ve Versailles'da Al manya'ya zorlanan barışın alman kamuoyunda uyandırdığı haksızlık duygusu yüzünden gelmişti. NPD henüz böyle bir istidat gös- termemektedir ve Birinci Dünya Sa- vaşını takip eden yıllar Almanya- sındaki işsizlik, geçim sıkıntısı, hu- zursuzluk ve karışıklıklar bugün yoktur. Refah, daima, maceralara kapı kapayan bir nimettir, Buna rağmen NPD çok kimseyi tedirgin gimekte ve alarm zilleri çalmakta NPD'nin gelişmesi şimdiye kadar Hür Demokratların aleyhinde ol- muştu. Nitekim, yapılan ilk beş e- yalet seçiminde Hür Demokratlar gerilemiş, buna karşılık Milliyetçi Demokratlar ilerlemişti. Fakat al- tıncı seçim, yani Bremen seçimleri, illiyetçi Demokratların şimdi ya- vaş yavaş iki büyük partiden, Hris- tiyan Demokratlarla (Sosyal De- mokratlardan da oy emirmeğe başladığını göstermektedir. AKİS DIŞ OLAYLAR WILLY BRANDT VE BİRASI Heil Hitler! Bu, Willy Brandt gibi daha bir çok politikacının da, biralarını ra- hat köpürdetmelerini engellemek- tedir. LÂTİN AMERİKA "Che" Guevara adına Reis Debray adı, bundan birkaç ay öncesine kadar, yalnızca ge- rilla teorisiyle ilgilenen çevrelerde e bazı solcu örgütlerde biliniyor- du. Oysa son günlerde, dünyanın en çok tanınan adlarından biri oldu. Kısaca anlatmak gerekirse, Re- gis Debray, gerilla savaşları üzeri- ne kitap yazmış ve ondan sonra ön- ce Küba'ya, oradan da Lâtin Ame- rika'nın çeşitli ülkelerine (giderek, gerillacılarla (kaynaşmış genç bir düşünürdür. Ailesi bir sü- redir Debray'ın hayatından ümit kesmişken, genç yazar, bundan bir- kaç ay önce, Bolivya'da hükümet kuvvetleri tarafından bir gerillacı grupuyla birlikte yakalandı ve dü- zen aleyhtarı hareketlerde o bulun- makla suçlanarak, ölüm cezası ta- lebiyle mahkemeye verildi. Debray, Bolivya'da rejim aleyhtarı hareket- lere girişmiş olmak ithamını şid- detle reddetmekte, gerillacıların ara- sına yalnızca bir röportaj yapmak için karıştığını ileri sürmektedir. Savcılık, mahkemeye, o iddialarım desteklemek için Debray'ın çeteci- ler arasında havadan çekilmiş bir fotoğrafını sunmuştur ama, Debray a aynı fotoğrafı, elinde ne bir si- lâh, ne de başka birşey bulunduğu- nu söyleyerek suçsuzluğunu ispat- lamak için kullanmaktadır. Debray dâvasının dünya kamuo- yunu böylesine ilgilendirmesinin birkaç nedeni var. Birincisi, Boliv- ya otoritelerinin dâvanın hazırlanı- şı sırasında Debray'a karşı göster- dikleri sertliktir. Debray, en doğa: savunma hazırlıklarından (yoksun bırakılmış, ailesi ve avukatlarıyla abası Fransa'nın en meşhur avukatlarındandır ve oğlunu o sa- vunmak için Bolivya'ya şi - görüştürülmemiş, dâva, dö aker çevrili ufak bir köyde keri yargıçlara verilmiştir. Dâvaya bakan subaylar, savunma avukat- larına çok ters davranmakta, ken- dilerinden başka kimseye ağız aç- tırmamaktadırlar. O kadar ki baba Debray, bunun bir mahkeme değ komedi olduğunu ileri sürerek dâ- vadan çekilmiş, aZE- tesine bildiren bir fransız yazar da Bolivya'dan kapı dışarı edilmiştir. Debray dâvasının dünyada uyan- dırdığı ilginin ikinci nedeni, Boliv- ya yöneticilerinin suçlu sandalye - sinde Debray'ı değil de, “Ce” Gue vara'yı görür gibi olmülammdanıdın. Sanki dâvada yargılanan oDebray değil, Guevara'dır. Zaten yargıçlar, bu yüzden Debray'a karşı böylesine sert; davranmakta, başlarına dert o- lan kendi çetecilerine bir de yaban- cı maceracıların katılmasını önle- meğe çalışmaktadırlar. 21