YURTTA OLUP BİTENLER bloklar, demirleri ezip koparmakta- dır Marifet, herhalde, her deprem- den sonra, "Yıkılanın yerine daha iyisini yaparız" demek değildir. Depremi önlemek mümkün olamı- yacağına göre, başka şeyleri önle- mek ,aklın emridir. Eski bir müteahit olan iktidarın başının, şüphesiz bu konuda engin tecrübesi vardır. Deprem Dehşet havası Binlerce insan, korku ve heyecan içinde, oradan oraya koşuyor, ö- nüne her çıkana, "Anamı gördün mü?", "Babamdan, kardeşlerimden haberin var mı?", "Akrabalardan ne haber?" diye, sorup duruyordu Kimsenin kimseden haberi yoktu olanlar da cevap verecek halde ğildi. Koca şehir zifiri karanlığa gö- mülmüş, inilti ve feryatların birbiri- ne karışmasından meydana gelen garip bir uğultu etrafı kaplamıştı. Ne yapacağını bilemez durumda o- lan bu insanlar, âdeta bilinçsizleş- mişlerdi. Cankurtaranların acı si- ren sesleri ise, bu dramatik havayı bir kat daha artırıyordu. Şehrin tek ışıklı ' yeri, Devlet Hastahanesinin bahçesiydi. Ne var ki, bu bahçede de, her elektrik ampulünün aydınlık sahası içinde, yüzü acıyla gerilmiş .inliyen, ağlı- yan, üzüntü dolu insanlar, sedyeler- e ve yerlerde rastgele uzatılmış yatıyorlardı. AKİS muhabiri, geçtiğimiz haf- tanın sonunda Cumartesi saat 23. da, deprem bölgesi Adapazarının iş- te böyle buldu. Neresi yıkılmış, kaç kişi ölmüştü, bilen yoktu. Bu bilinmezlik, Adapazarlıları' bir kat daha endişeli ve heyecanlı yapmış- tı. Sarsıntı, aralıklı olarak devam e- diyordu, Bundan yirmidört yıl önce - Ha- ziran 1943 - tam 285 kişinin hayatı- na malolan depremin korkusu yü- reklerden henüz silinmemişken, i- kinci defa vukubulan deprem, A- dapazarı sakinlerini dehşete düşür- müştü. Cumartesi günü saat 18.58'de, dipten büyük bir gürültüyle gelen depremle -ki 9 kuvvetinde olduğu söylenmektedir, bir dakika içinde sadece Adapazarının merkezinde 96 ev bir anda çökmüş ve enkaz altın- da kalanlardan 108 kişi yaralanmış, 36 kişi ise Ölmüştü. Akyazı ve Gey- venin içiyle oköylerindekiler dahil ölü sayısı 3 hafif yaralı 150, ağır yaralı 30'd Felâket bezirgânlığı Adapazarı depreminde basının tu- tumu, gerçekten utanç verici ol- muştur. Varto depreminin 300'de 1'i Adapazarında, depremden zarar gören bir ticarethane Yerle bir olan milli servet AKİS şiddetindeki depremi "Adapazarı yıkıldı" şeklindeki başlıklarla san- sasyon konusu yapmak, kişisel çı- kar kaygısından başka bir anlam taşımamaktadır. Gerçi, Adapazarı deprem bilançosunu (o küçümseme- ge imkân yoktur, fakat sorumlu bir basının bunu istismar etmesi de iyiniyetle bağdaşır şey değildir. Bu olayı, olduğundan fazla gösterme- perde arkasında yatan gerçek yüzü! yaz aylarında düşen tirajı ar- tırmak kaygısıdır ki buna düpedüz "felâket bezirgânlığı" denir. Gazetelerin bu tutumuna TRT'- nin de katılması, somut sorumsuz- luk örneğidir. Olaydan iki saat son- ra verdiği ara haberlerde, Adapaza- rıyla irtibatın kesilişini PTT binası- nın çökmesine bağlıyan TRT; basın- dan hiç de geri kalmayan bir sOo- rumsuzluk içine düşmüştür. Adapa- zarının en sağlam binalarından biri m bilinen PTT binasının çök- esi demek, Adapazarında taş üs- - tünde taşın kalmaması demektir. İşte, TRT'nin bu ilk haberidir ki, telefon irtibatsızlığı yüzünden 1z- mitten öteye haber alamıyan tem- bel gazeteleri bir anda heyecana vermiştir. Adapazarı, saat 19.00'dan sonra sessizliğe o olduğun- dan »gazeteleri birinci sayfaları derhal, zn depremine ayrıl- mıştır. Gazetelerin, olay yerine, dep- remden 3-4 saat soma ulaşmasın- daki bir neden de budur. Trafo mer- kezindeki bir arızadan dolayı -TRT bunu, "Trafo merkezi çöktü" diye bildirmiştir, şehir elektriksiz kaldı- ğından ve yukarda anlatıldığı gibi, »insanlar telâşlı, korkulu ve. heye- canlı olduklarından, Adapazarında durum, ilk anda, gazetecilerce an- laşılamamıştır. Gazetelerin diliyle "taş üstünde taş kalmıyan" Adapazarında yıkılan ev aramak, gece karanlığında me- sele oldu dense, yalan olmaz; Şeh- rin girişinde, bütün binalar sağlam duruyordu. Çarşı içinde koca koca binalar, yerlerinde sapasağlamdılar Günün ışımasından sonradır ki, yüz- den fazla apartman içinde çöken 5 apartmanın, binlerce ev içinde yıkı- lan 40 evin görülmesi mümkün ol- du. Adapazarı, gazetelerin diliyle, "taş üstündetaş kalmıyacak" şekil- de yıkılmamıştı. Yıkılan binaların yanlarında sa- pasağlam duranlara bakılırsa, bun- ların sadece deprem yüzünden de- gil, çürük yapılmış olduklarından ö- 29 Temmuz 1967