Tüli'den haberler Naftalin kokmuyor ama... Geek hafta Perşembe günü oyunda mehtabı seyret- meğe e biraz bozuldu- lar. Zira, bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyordu. Değil mehtap, deniz bile görünmüyordu. Fakat klüpteki saatler fena geçmedi. Genç bir modacı, Ayla Eryüksel, yarattığı modellerden, misafirlere kırk par- çalık bir defile yaptı. Yarattığı di- yoruz; çünkü, bu ufak tefek, genç modacı, paris modasının kopyecili- ğinden çok uzak bir çalışmayla or- taya çıktı. Gerçi, kilim motifiyle iş- lenmiş tuvaletleri, krepten yapılma, kenarı iğne oyalı iç gömleği biçimi elbiseleri geçerken naftalin kok- muyor ama, insan, eski türk kadınının kokusunu duyuyor. Ayla Eryüksel sanki, annesinin, ninesi- nin sandıklarını açmış» eski yılla- rın elbiselerine yeni bir hava ver- miş. Bu güzel defileyi seyredenler arasında, Ankaranın da, İstanbulun da çok yakından tanıdığı Ayşe Ke- mahlı da vardı ve her zamandan daha güzeldi. İstanbulda egzantrik giyimiyle tanınmış kadınlardan An- ni Kuyumcuyan da Moda Klübüne. son derece sade bir tuvaletle gel- mişti, Beyhan Eczacıbaşı ise parlak bir elbise ile parlak bir gecesindey- di. İstanbul eğleniyor Temmuz mehtabında İstanbul, hiç bir geceyi partisiz geçilmiyor, maşallah. Geçtiğimiz hafta, Bostan- cı Deniz Klübünde bir baloyla baş- ladı: Yardımsevenler merkezi, yeni açılan deniz klübünde, viskisi bol, şıklığı parıltılı, eğlencesi orta bir alo verdi. unu, Büyük Klüpte, Verem Savaşın yemeği, Moda Klü- bünde Ayla Eryükselin defilesi, A- dada Anadolu Klübünde danslı ye- mek, Kuruçeşmede Galatasaray a- asında San-kırmızılıların balosu izledi. Adapazarı depremi olmasay- dı, mehtap partileri daha da uza- yacaktı. Tabu, bu partilerde hep aynı kimseleri görüyorsunuz: Elbiseleri- ni aynı terziler dikmiş, saçlarım ay- ni berberler taramış. Kimi şişman, kimi zayıf, kimi sarışın, kimi esmer. Ama, bu partilere birkaç defa girip Ayla Eryükselin defilesinde Ayşe Kemahlı ve arkadaşları Yine de iyi eğlendiler 29 Temmuz 1967 21