TÜLİDEN HABERLER Tevfik Uran ve eşi , Donanma de parti veriliyor. Beyrut yolcuları, Şamdan aldıkları brokarları, incik boncukları göstermek için bu par- tilerden hiç birini (okaçırmıyorlar. Mehmet Sarper ve eşinin Polo Klü- bündeki yemeğinden sonra (Aysel Madra bir parti verdi, sosyetenin Eskileriyle Yenileri biraraya geldi- ler. Hiltonda bir gece, mason bira- derler "ye - ye"ler yaptılar. AP İl Başkanı Kemal Pekün ile eski Ba- karı, yeni bankacılardan Medeni Berk de evlerinde birer yemek ver- diler. Eskilerin partisinde başlıca konu, tabii, AP. Durmadan, "bece- riksiz çocuklardın kulağı çınlatılı- yor, DP'nin mirasının iyi kullanılma- dığı söyleniliyor. Ama kulak verip bir de AP'nin konuşmalarım dinle- seler, fena olmaz! Onlar da Eskile- rin bir köşeye çekilip oturmalarını, fazla gölge etmemelerini diliyorlar. Nişan hazırlığı Emin ve İlter Çifçinin kızları Esen Çifçi, boyuna uygun bir deli- kanlıyla nişanlanıyor. Nişan 22 Ni- sanda. Ama, söz kesildiği için, iki genç heryerde beraberler, bir gönül hikâyesini hayırlı sonuca vardırma- nın sevinci içindeler. İlter Çifçi de kaynanalığı iyice benimsemiş du- rumda. Ağzından, damadından baş- ka lâf duyulmuyor. 26 kutluyor Nikâh geri kaldı Şam met ve Neriman Ağaoğlunun kızları Sitare Ağaoğlu, nişanlısı Bergin Uzberkten ayrılıp- İsviçreye gitti. Biraz dağ havası alacak, si- nirlerini dinlendirecekmiş. Nişanlı- ların yakın arkadaşı Selçuk Gerede, bu ayrılığa çok üzülüyor, ama elin- den bir şey gelmiyor. Çünkü o da sonunda, sevgili eşi Nil Gerededen ayrılmak zorunda kaldı. "Gözden 1- rak olanlar gönülden de oluyor" sö- zünün gerçek anlamını şimdi daha iyi kavramış durumda. Bu grupun başka bir yakın dostu Ayşe Kulin ise hayatından çok memnun görü- nüyor. Eren Kemahlı ile nişanlı da değil, evli de... Ama, arkadaşlıkların- daki statüko muhafaza ediliyor. Donanma Ankarada peniz Kuvvetleri Komutanı Nec- det Uranın oğlu Tevfik Uran, çi- çeği burnunda bir deniz teğmeni. Deniz Harp Okulunu ikincilikle bi- tiren Tevfik Uran, şimdi Amerika- ya, Bostondaki MİT Üniversitesi - ne mühendis olmağa gidiyor. Ko- lunda da taze bir gelin götürüyor: Leylâ Uran. Leylâ Uran, Amerikan Kolejini bitirmiş. Bostonda, koca- sıyla birlikte üniversiteye gitmeğe hazırlanıyor. Deniz Kuvvetleri Komutanı Ora- AKİS miral Necdet Uran, Amerika yolcu- su oğluna ve gelinine, doğrusu, gü- zel bir düğün yaptı. Ankara Ordue- vinde bütün türk donanması top- landı: Amiraller, Deniz Kuvvetleri- nin tanınmış kişileri, Komutanın oğ- luna mutluluklar dilediler. Genç de- niz teğmenleri kılıçlarım çattılar, gelin ve damat ilk danslarını yapar- larken, kılıçlarıyla tempo tuttular. Nikâhın tanıklığını ise, Cumhurbaş- kanı Sunay ile Başbakan Süleyman Demirel yaptılar. Düğün gecesi Orduevi salonların- da şık, güzel ve ilginç bir kalabalık vardı. Cumhurbaşkanı Sunay ve eşi, Genel Sekreter Cihat Alpan ve eşi, Başbakan Demirel ve eşi, Milli Sa- vunma Bakanı Ahmet Topaloğlu, Maliye Bakanı Cihat Bilgehan, Dış- işleri Bakam Çağlayangil, Sanayi Bakam Mehmet Turgut, Tekel Ba- kam İbrahim Tekiner, İçişleri Ba- kanı Faruk Sükan, yeni Devlet Ba- kam Müftüoğlu ve eşleriyle Senato Başkanı Atasagun ve eşinden başka politikacı yok gibiydi. Kabine o gün değişikliğe uğradığı için, koltukları- nı kaybetmeyen Bakanların gözleri- nin içi gülüyordu. Törene biraz geç gelen eski Milli Savunma Bakanı Ilhami Sancar ile Ahmet Topaloğlu- nun arka salonda bir köşede uzun uzun konuşmaları kimsenin gözün- den kaçmadı. Gözden kaçmayan bir başka tablo da, Donanma Komuta- nı Celâl Eğicioğlunun eşi ile Bn. Su- nay arasındaki samimiyetti. Bn E- gicioğlunun, Cumhurbaşkanının kol- tuğunun kenarına oturup tepeden bakması protokole pek uygun gö- rülmedi. Bn. Sunay, ertesi gün ya- pacağı Amerika yolculuğunun heye- canıyla herhalde biraz sıkılıyordu. Elindeki yelpazeyi durmadan salla- masını çok kimse böyle yorumladı. Bn. Demirele gelince o, oldukça rü- küş, açık gri bir takım giymişti, Bn. Sunayın yanında oturuyor, etrafa boş boş bakıyordu. Şeref masası- nın dikkate değer başka bir hanımı da, Bayan Alpandı. Pırıl pırıl üniformalarla pırıl pı- rıl brokarlar, incili boncuklu tuva- letler bu düğünde âdeta rekabet halindeydi. Doğrusu, Donanmanın kadınları da erkekleri kadar şıktı. Bn. Uran ve kızı maviler giymişler- di. Necdet Uranın kızını Ori yakında yeni bir düğün daha kut nacağını söylüyorlardı. Füsun Uran, her bakımdan iyi yetişmiş, tatlı bir gençkız... 8 Nisan 1967