8 Nisan 1967 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 22

DÜNYADA OLUP BİTENLER cezaların, gerçek delillere değil, fa- kat sisli bazı kanılara dayanılarak verilmiş haksız cezalar olduğunu ileri sürmüştür. Daha Aspida dâvasının olumsuz sonuçları dağılmadan ortaya iki başka gelişme çıkmıştır. Bunların gönderilmesini istemiştir. Bu arada Atina Savcılığı harekete geçmiş ve Meclise bir tezkere yollayarak, oğul Papandreunun odokunulmazlığının kaldırılmasını talep etmiştir. Fakat Meclisin Adalet Komisyonu, önce- ki hafta bu talebi geri çevirmiştir. bilimcisi, oğul Papandreu için de oBunun üzerine, sağcı çevrelere, “Torrey Ganyon,, Harekâtı y va kuvvetleri ile deniz kuvvetlerinin 64 avcı bombardıman uça- &ı, dün hedefi yedi saat süreyle bombalarla, roketlerle ve napalım fişekleriyle dövmüşlerdir. Harekât sırasında altı ton patlayıcı mad- de kullanılmıştır. Yedi saatlik gayret sonucunda hedefe bazı isabet- ler kaydedilmişse de üçyüz metreye kadar yükselen alevler kısa sür- müş ve harekât yarı başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu başarısızlığın hükümete muhalefetten ağır tenkitler yöneltilmesine yolaçacağı sa- nılmaktadır Bu sonlar amerikan hava kuvvetlerinin Vietnamda giriştiği in- sanlık dışı saldırılanın bildiren sayısız haberlerin bir yenisinden alın- mamıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasında yayınlanan eski ajans bül- tenlerinden de alınmış değildir. Bu, şimdiye kadar hiç görülmemiş bir durumla karşıkarşıya kalan İngiliz Hükümetinin, kıyılardan biraz açıkta kayalara çarpıp parçalanan bir tankerdeki ham petrolü daha fazla deniz yüzüne dağılmadan yoketmek için aldığı tedbirleri bildi- ren bir haberdir. "Torrey Canyon" adını taşıyan tanker, geçen hafta boyunca, yal- nız ingiliz kamuoyunu değil, Manş denizine kıyısı olan bütün ülkeleri en çok düşündüren konu olmuştur. O kadar ki, denize yayılan ve ba- tak sürüleri kadar Önümüzdeki yaz insanlarla dolup taşacak kumsal- ları da tehdit eden ham petrol, geçen hafta ingiliz ve fransız basının- da Amerikan Başkan Yardımcısı Hubert Humphrey'nin Avrupa ge- zisinden de, NATO karargâhının Fransa ile ilgisini bütünbütüne kesip Belçikaya taşınmasından da, hattâ De Gaulle'ün ilk atom denizaltı- sından da daha büyük bir yer tutmuştur. Yapılan bombardımanlar sonunda gerçi "Torrey Canyon"daki ham petrol yakılmış ve gemi Atlantiğin derinliklerine batırılmıştır ama, bu arada denize yayılan petrol hâlâ herkesi, bu arada en çok İngiliz Başbakanı Wilson'u kötü kötü düşündürmeye devam etmek- tedir. Kullanılan tonlarca temizlik malzemesi para etmemiş, üstelik, bu temizlik işlemini görmek için kıyılara biriken binlerce meraklıdan biri de ayağı kayarak bir kayanın üzerine düşüp kafasını parçala- mıştır. Bu talihsiz gözlemci, şimdilik olayın tek kurbanıdır Temizlik malzemelerinin ham petrole para etmemesi üzerine, uzmanlar bugünlerde başka bir yolu denemek istiyorlar. Bu, petrolü temizlemek için traş sabunu köpüğü kullanmaktır. Politikacılardan sonra şimdi bilim adamlarının da traş malzemesinden medet umma- ları, kesinlikle söylenebilir ki, günümüzün en ilgi çekici gelişmelerin- den biri, hattâ birincisidir. Andreası adalet önüne çıkarmak tahkikat açılması yolunda sağcı çev- relerden hükümet üzerine yapılan ağır baskılardır. Bir yandan solcu basın, yok yere cezalandırılan on- beş subayın affi için büyük bir kampanya açmışken; oöteyandan sağcı basın, Andreas Papandreunun da demir parmaklıkların arkasına 2 için tek çare kalmıştır: o Meclisin dağılması ve Andreasın dokunul- mazlığının böylece sona ermesi... Merkez Birliği (o Partisi, yaptığı kanun teklifiyle bu yolu da kapat- mak isteyince, kızılca kıyamet kop- muştur. AKİS Kralın subayları gon günlerde Yunanistandaki siya- si havayı bulandıran ikinci ge- lişme de, ordunun üst kademelerin- de yapılan bazı değişikliklerdir. Sol- cu çevreler tarafından "seçimler öncesinde politik bir manevra" ola- rak nitelendirilen bu değişikliklerin en önemlisi, Genel Kurmay Başka- nl Çolakasın emekliye ayrılması ve yerine Saraya bağlılığıyla bilinen Deniz Kuvvetlerinin başı Amiral Ay- vedisin getirilmesidir. Bundan baş- ka, Paraskevopulos hükümeti, Jan- darma Genel Kumandam ile Atina Polis Müdürünü de değiştirmiştir. Bütün bu gelişmeler, solcu çevreler- de, ister istemez, Kralın gelecek ay sonunda yapılacak seçimler için hummalı bir hazırlık çalışması için- de olduğu kanısını yaratmıştır. Solcu çevrelerde son günlerde pek yaygın olan. bu kam, Paraske- vopulos hükümetinin istifasından sonra daha da artmış bulunuyor. Gerçekten, Merkez Birliği Partisi- nin Meclise sunduğu dokunulmaz- lık tasarısı üzerinde hükümet buh- ranına kadar gitmeyecek bir uzlaş- maya varmak mümkünken -nitekim Papandreu, seçimler geri kalabilir korkusuyla hem orduda yapılan de- gişiklikler, hem de bu konu üzerin- e fazla durmamıştır- Paraskevopu- los bu yolu denemeden Krala isti- fasını vermiş ve Kral da, fazla dü- şünmeden, sağcı lider Kanellopulo- su yeni hükümeti kurmakla görev- lendirmiştir. Kanellopulos, Meclis- te, kuracağı hükümete güven oyu sağlayacak bir çoğunluğa sahip de- gildir. Fakat Anayasa, kendisine, bu güven oyuna başvurmadan Meclisi dağıtmak ve kırkbeş gün içinde yeni seçimlere gitmek yetkisini vermek- tedir. Kanellopulos bu sonuncu yo- la gittiği takdirde sağcılar bir taş- la iki kuş vurmuş olacaklardır. Bun- ların birincisi, oğul Papandreunun adalet önüne çıkarılması imkânı- nın açık kalmasıdır. İkincisi de, se- çimlerin bir tarafsız hükümetin ne- zareti altında değil, fakat bir sağcı hükümetin nezareti altında yapıl- ması imkânının ortaya çıkmasıdır. Eğer Kanellopulos hükümetinin deneti altında yapılacak seçimlerde sağcılar ağır basacak olurlarsa, ih- tiyar Papandreu, hem de kendi oğ- lunun adı çevresinde yaratılan fir- tına yüzünden, ikinci defa Kralın o- yununa gelecek demektir. 8 Nisan 1967