İnönünün Aksalla 15 dakika süren konuşması daha çok bir teklif niteliği- ni taşıdı. Başbakan gerçekleri ve bu gerçekler karşısındaki Oo düşüncelerini Aksala tek tek anlatarak, kendisinden Başbakan Yardımcısı olarak görev al- masını istedi. Aksal buna, düşünmek için kendisini zaman verilmesini söy liyerek cevap verdi. İnönünün Feyzioğlu ile yaptığı gö- > rüşme ise 40 dakika kadar sürdü. Pey- zioğlu bu görüşmede, şimdilik Kabine- de görev almak istemediğini söyledi ve kapısı ardında geçen bu. konuşma bü- tün detaylarıyla kesin olarak bilinme- mektedir,ama, CHP bünyesini biraz ya kından tanıyanlar için, Feyzioğlunun bundan evvel çağırdığı türküler hiç de yabancı değildir. Başbakan, Feyzioğlunun O izahatını sonuna kadar, hiç sesini çıkarmadan dinledi ve sonunda, tatmin olduğunu, gerçekten, bugün için kendisinin sade- ce Kayseri milletvekili olarak kalma- sının ve parti hizmetlerinde çalışması run daha doğru olacağına inandığını söyledi. Böylece, işin asıl önemli birinci kıs mı menfi de olsa, bir sonuca bağlan- mış oluyordu. Aksal rahatsızlığını ile- ri sürerek, düşünmek üzere akşamüs- tüne kadar mühlet istemiş, Feyzioğlu ise hâlâ bilinemiyen, öğrentemiyen ve Parti Meclisinde dahi (o açıklanmıyan sebeplerle teklifi kabul etmemişti. Genel Merkezde yaptığı görüşme- den sonra gazetecilerle konuşan Ak- sal. "— Görev kabul ettiniz mi?" soru- sunu, "— Şimdilik birşey yok" cevaplandırdı. diyerek Turhan Feyzioğlu ise Kabineye gir- meyeceğini, bunun nedenlerini Başba- kana arzettiğini belirtti Doğrusu aranırsa, politik çevrelerde gerek Aksalın vs gerekse (o Feyzioğlu- nun bu teklifi kabul edecekleri pek sa- nılmıyordu. Ancak umulan, Paşa teklif ederse ve hele ısrarda bulunursa, CHP içinde birer lider durumuna gelmiş ol talar da, Feyzioğlu ile Aksalın "Hayır" diyemiyecekleriydi. Gerçi bu tahmin doğru çıkmadı ama, bunun gene de bir faydalı yönü oldu. "Artık partisinde bile Paşaya itaat e- dilmiyor" havasının yayılmak isten- mesine rağmen ortaya bir gerçek çık- mıştır: İsmet İnönü bir "Milli Şef" de AKİS, 18 ARALIK 1964 ğildir. O, parti bünyesi liderlerin de bulunmasını, düzenin normal icapları olarak kabul etmektedir. Bununla da kalmayıp, ken dileriyle birlikte çalışmak istemekte- dir. Bu ise, herhalde İsmet Paşayı de- gil yıpratmak, bilâkis (o kuvvetlendir- miştir. Nitekim Parti Meclisinde, bu konu ile ilgili şimşekler, daha çoka Ak- sal ve özellikle sıhhati pek yerinde olan Feyzioğluna yöneltilmiştir içinde başka Yeni Bakanlar Başbakan (Yardımcıları meselesi İs- met İnönü tarafından ele alınırken. Yardımcısı Kemal Satır da Kabinede boşalmış bulunan üç koltuk için Ba- kan adayları ile temas halindeydi. Sa- bahleyin Genel Merkezde Kars Sena- törü Sırrı Atalay ile görüşen Satır: "— Paşa size bir görev verecek, red detmezsiniz herhalde?" dedi. talayın, hemen hemen bir teklif niteliğini taşıyan bu söze cevabı şu ol- m —.Bize bir vazife Mw eder- se herhalde bundan kaçm Satırın Sadık Kutlay ie Badişme- si de bundan pek farklı olmadı. Yeni İmar ve İskân Bakanı, bu görevi seve seve kabul edeceğini bildirdi. değişikliklerin CHP yönü ile ilgili kıs- mı hemen hemen tamamlanmıştı. Ge- riye sadece (o bağımsızlardan seçilmesi gereken Ulaştırma (oBakanı meselesi kalmaktaydı ki. bu husus da halledil- miş sayılırdı. YIP den istifa ettiğini bildiren mektubu bir dostuna vermiş olan Sivas milletvekili oMahmut Vu- rala bir haber uçurularak, mektubu demokratik. Böylece,. YURTTA OLUP BİTENLER YTP Genel Başkanlığına verebileceği, Ulaştırma Bakam olmasının kesinleş- tiği bildirildi. Mektup, aynı gün saat tam 15,15'te YIP Genel Başkanı Ek- rem Alicanın eline geçmişti. Bütün bunlar olurken, Mahmut Vu ral, kaba etindeki bir çıbanı tedavi et- tirmek üzere yattığı Hacettepe Hasta- hanesi Şifa Şaban Kliniğinde istirahat' ediyordu. Ama bu tamamen, görünüşte bir istirahatti. Aslında Vuralın içi içi- ni yiyor, hem YTP den, hem de Hükü- metten olma ihtimalini düşündükçe, kaba etindeki ağrılar bir kat daha faz lalaşıyordu. Asanda, Kabine operasyonunun ha- talı yönü ne vâdedilen üç Başbakan yardımcılığı formülünün gerçekleştirile memesi ve ne de revizyonun hacmi- dir. Operasyonun hatalı yönü, hasta- hanede yatmakta olan bir milletveki- lini. partisinden istifa ettirmek ve sa- dece | saat 45 dakika süren bir ba- ğımsızlık devresinden sonra kendisini bağımsızlar kontenjanından Bakan i- lân etmektir. Böyle bir tâyin, doğrusu, politika tarihinde ender rastlanan olay lardandır. Bu hususta çeşitli o rivayetler ileri sürülmekte ve Parlâmento koridorla- rında kulaktan kulağa. Başbakana ya kınları tarafından, Vuralın yirmi gün önce partisinden istifa ettiğinin söy- lendiği fısıldanmaktadır. Ancak fısıl- tılar ve hattâ gerçek ne olursa olsun, CHP'nin arkasındaki bağımsızlar gru- punun desteği hayli zayıflamıştır. Gü- ven oyunu Grupta karara bağlayamı- yan YIP hin ise bundan böyle CHP Başbakan İnönü basın toplantısında le-i gkar 7