18 Aralık 1964 Tarihli Akis Dergisi Sayfa 9

Masonum duymadan ve serbestçe söyliyebilme- sine yardım etmek için, orada görü- şülen ve söylenenlerin dört içinde ve orada bulunan Masonlar arasında kalacağından kesin olarak e- min bulunması şarttır. Bunun dışında Masonluğun hiç bir gizli yönü yoktur ve olamaz. Açıklanması gereken diğer bir hu- sus daha vardır. Masonluk, Masonlar topluluğu olarak hiç bir politik tutuma sahip değildir ve hiç bir politika ala- nına giremez. Bu cihet kesin yasaklara bağlanmışta*. Ama her Mason insan özgürlüğüne, şerefine ve soyluluğuna i- nanmış bir kişi olarak, içinde bulun- duğu topluma karşı, özellikle Mason olduğu için, yüklenmiş bulunduğu gö- rev gereğince, politik tutumlara sahip- tir ve Mason ilkelerine bağlı (olarak politika ile uğraşabilir. Ama bu davra- nışı tamamen kişiseldir ve Masonlar veya Masonluk bir topluluk olarak bu davranışa hiç bir zaman ve hiç bir su- retle katılmazlar ve katılamazlar. Yukarıdaki Hanry Coil'in tarifinde din" kelimesinin kullanılmış olması- nın da bazı kimselerin, zihninde bir so- ru yaratması ihtimaline karşı bunun da açıklanması gerekir kanısındayım. Masonluk, sözlükteki basit anlamda bir din değildir. Her ne kadar Tanrıya inanış şartı. Masonluğun temel ilkele- rinden biri ise de. "din"dendiği zaman akla gelen belirli ibadet (o kurallarını kapsayan kısıtlayıcı, yasaklayıcı, gü- naha ait cezalan, sevaba ait ödüllerin muhasebesini yapan, serbest ve özgür soruculuğu ve düşünceyi kesin olarak reddedip mutlaka ve mutlaka kendi ö- gütlerinin ve kurallarının kabulünü şart koşan hiç bir unsur Masonlukta yoktur ve olamaz. Ama gene de şüphe- siz, en sade, en derin, en duru anla- mında alınmak şartiyle ve "din" keli- mesi Müslümanlıkta olduğu gibi, an- cak Tanrı ile yaratığı arasına hiç bir şey ve hiç bir kimse girmeden bunla- nn birbirine yaklaşması ve yakınlığı anlamına geldiği takdirde, Masonluğa bir din, daha doğrusu bütün dinileri kapsayan bir inanç denilebilir. AKİS, 18 ARALİK 1964 Masonluk hakkında kötü niyetliler tarafından yayılan diğer bir söylenti de Masonların ancak birbirine yardım ettikleri ve bu yardımın böylece sınırlı bir işlem olduğudur. Oysa ki Masonluk, topluma ve insanlara hizmet ve yar- dan görevini hiç bir zaman ve hiç bir suretle Masonların ve ailelerinin teke- linde tutmaz. Tam tersine Masonluk, tek ölçü olarak yardımın büyüklüğünü, giderilecek acının derinliğini ve tehdit eden tehlikenin şiddetini tanır. Sınırlı imkânlar karşısında da Masun, önce bu yardımın, bu acının, bu tehlikenin derecelerini inceler ve ancak bu dere- celerin eşit olması halinde Masona ait olanı öne alır. Çünkü Masonluğun te- mel amacı ve ülküsü, sadece Masonlu- gun ve Masonların 'değil, insanlığın ve bütün insanların mutluluğuna hizmet- tir. Masonluğun hiç bir yerine, önce asonluğu ve asondan ve anca ondan sonra insanlığı ve insanları mut lu kılmak düşüncesi giremez ve sığdı- Galip Kardan Yazan: Galip KARDAM rılamaz. Girerse ve sığdırılırsa, Mason luk artık Masonluk sayılamaz. Bütün bu gerçekleri bu şekilde sı- raladıktan sonra da şimdi, bütün iyi niyet sahiplerine soruyorum, bu inanç lara ve bu ilkelere ,insan odenilmeğe değer olan herhangi bir kimsenin "A- mentü" dememesine imkân tasavvur edilebilir mi? Peki, öyleyse, yalnız bizim memle- ketimizde değil, dünyanın başka bir- çok yerlerinde de Masonluğa karşı mevcut düşmanlık nereden doğuyor? Bunun cevabı basit ve basit oldu- gu kadar da acıdır. Masonluğun temel ilkeleri, aydın ve ilerici bir Tanrı sev- gisine ve buna eşit olan bir insan sev- gisine dayandığına ve engelsiz, kısıtla- masız, özgür ve aydın insan düşüncesi harekete geçirilebilirse insanlığın şüp- k hesiz mutluluğa erişebileceğine inandı- gına göre, bütün softaların, yobazların, çıkarlarını insan düşüncesinin bu ay- dınlığa ve özgürlüğe (o erişememesinde gören zorbaların insanlara ( sevilecek değil sömürülecek yaratıklar gözüyle bakan kötü niyetlilerin ve sayılamıyâ- cak kadar çok olan bütün diğer karan- lık ve şer güçlerinin Masonları ve Ma- sonluğu baş düşmanları saymaları, ta- bii bir hakkı değildir de nedir? idene tabiidir ki bu kara güçler, Ma sonluğun gerçekten ne olduğunu in- sanlar altlarlarsa yenilgiye uğrayacak- larını ve bütün çıkarlarının elden gi- deceğini herkesten daha iyi bildikleri için, cahil kitlelerin en ilkel, düşünce aydınlığından en uzak tutulmuş duy- gularına can kurtaran simidi gibi sa- rılarak. Masonluğu peşinen kötüleyip mahküm ederler ve bu suretle kendi- leri için en büyük tehlikeyi teşkil eden bu kitlelerle Masonluk arasındaki en ufak bir yakınlaşmayı kesin olarak en- gellerler. Bu ezelden beri böyledir ve insanlık Masonluğun amacı olan o son mutlu aydınlığa ulaşıncaya kadar da böyle sürüp gidecektir. İşte yukarıdan beri saydığım bütün bu gerçeklerden ve açıklamalardan do layıdır ki tekrar ediyorum: "Ben bir Masonum ve bununla öğünürüm!"