terecektir. Çünkü AP'liler bu devrede Kurultayını salimen ve hatta başarı ile atlatmış başı dinç bir CHP ile, nis- beten iç çekişmelerden sıyrılmış küçük partilerin karşısında kalacaklar ve üs- telik doğum sancıları içinde olacaklar, dır. Bu sancılar en azından Büyük Kongreye kadar devam edecek, Büyük Kongrede tesanüdü sağlıyacak sihirli bir formül bulunamazsa bu sefer de gürültüler, bölünmeler, kavgalar, dırıl- tılar birbirini takip edecektir. Bilgiç ve takımının en büyük hatası Büyük Kongreyi Kasım ayına bırakmak ve sonra bazı kongreleri iptal hevesi ile işin Kasım sonuna kadar gecikmesine sebep olmaktır. Bu partinin ilerige- len-gidenleri o önce Kasımın 21'inde yapmaya karar verdikleri, daha son- ra da 27 Kasıma erteledikleri Büyük Kongrelerine kadar hem iç hasımlar, la. hem de diğer partilerle mücadele etmek zorundadırlar. Kapasiteleri i- tibarile bu iki işten sadece birini bile- iyicene beceremezken, şimdi idarecile- rin ne yapacakları ilgi uyandıran bir sorudur. Son günlerde bu durumu sezince, yüzme bilmeden denize düşenlerin ref- leksini onlarda benimsemek zorunda kalmışlar ve "yılan"a o sarılmışlardır. Kurtulmak için sarıldıkları çare. bü- tün kötülüklerin "sol"dan geldiğini söy lemek. DP edebiyatını tekrar başlat, mak ve bunun dozunu sıkıştıkça art- tırmaktan başka bir şey değildir. Bu yolla denizden kurtulmanın ne dere- ce tehlikeli olduğu ve bu yılanın nasıl sokuverdiği | anlaşılmıştır. Anlaşılmış- tır ama, şu da ortaya çıkmıştır ki AP nin başındakilerin, daha önceki lider takımından tek farkı paniğe uğramak için birazcık daha fazla dayanıklı ol- maktan ibarettir. Artık bu fasit daire- den kurtulmaları da zorlaşmıştır. On lar eski devirden bahsettikçe teşkilât daha fazlasını isteyecek, rakipleri sı. kıstıracak, diğer (o partiler sertleşecek ve Bilgiç aynı şeyleri tekrarlayacak- tır. Üstelik Tekin Arıburunun etra- fında bugüne kadar Bilgiçe karşı mü- cadele edenler, Bilgiçin takımının De- mirelci, Bilgiçci diye ikiye bölünmesi- ni fırsat bilip Süleyman Demireli des. teklemeye koyulmuşlardır. Bu haftanın ortasında oOÇarşamba günü AP Millet Meclisi ve Senato Grup Yönetim kurulları pek neşeli geçme yan bir toplantı yapmışlar, çaresiz du- rumlarına çare aramışlardır. Toplan- tıda Parlâmento havasına girmek için tedbirler alınması uygun görülmüştür. Ama bu tedbirlerin neler olabileceği, ne derecede etki yaratabileceği biline AKİS, 30 EKİM 1964 Kulağa Küpe Gönül neyi çekerse.. Celâl Bayar şöyle buyurmuş; Hapishaneden çıkmak için hiç bir talepte bulunmayaca- gım! Celâl Boyar seksenini aşmış bir saftır. O yaşta bir kimsenin, rahatı ne kadar sağlanırsa sağ tonsun, evinden uşak olması in- sani duyguları rencide eder. A- ma Celâl Bayar sanıyor ki ren cide olan politik duygular da vardır ve bunlar kendisinin dı- şarı çıkarılması için şunu veya bunu zorlamaktadır. O itibarla kendisi talepte bulunsa da, bu- lunmasa da kendisini tahliye mecburiyeti hasıl olacaktır. Bütün ömrü hatalı teşhis mak istiyor. kalsın! memektedirr. Her halde Hükümet konu sunda AP'nin tutumu daha ziyada Büyük Kongreden sonra tesbit edile- cektir. Dış Politika Moskovada bir türk Bakanı ( Kapaktaki zi B Dışişleri akanı Feridun Cemal Er. kin, haftanın başlarında bir AKİS YURTTA OLUP BİTENLER muhabirine, birkaç gün sonra çıkaca- ğı Moskova seyahatini şu cümle ile i- zah etti: "— Elimizde küçük bir lamba, ka- ranlıklar içinde ilerlemeye çalışıyo- TUZ Sor onra makam odasını süsleyen kır mızı maroken koltuklardan birinde rahatsızca kıpırdanarak sözlerine de vam i — Yani gayet nüanse bir politi- ka takip etmek zorundayız. Lâmba yolu aydınlattıkça, dış politika ona göre ayarlanacaktır." irkaç aydır uğradığı hayâl kırıklıklarından sonra, yeni dostluklar ye kendisini daha şahsiyet sahibi bir politikaya götürecek olan yolu henüz kesin olarak bulmuş değildir. Bu yo- lu bulmak üzere elde küçük bir lâm- ba ile karanlığa doğru ilk adım şim- dilik Moskova istikametinde atılmak, tadır. Ama bu kuzey yolculuğunda lâm banın neleri aydınlatacağı ve ortaya ıkacak yeni durumlara göre, dış po- litikada yapılacak revizyonun niteliği henüz meçhuldür. Şimdilik bilinen tek şey, gerek Türkiye ve gerek Rusya - nın, mensubu bulundukları , kampları tedirgin etmeksizin, daha kom- şuluk ee kurmak için ça- lışacaklardır. skova (o görüşmeleri bu ışık altında delişecektir Erkin, türk-rus münasebetlerndeki bu yeni gelişme ile ilgili olarak : "— Bir süredenberi bütün batı blo- ku devletleri, doğu ile iyi münasebet- ler kurma 'yolunladırlar. Rusya ile ga Moskovadan bir görünüş Kaç meçhullü problem?